NBA’de transferler, takaslar hızla devam ediyor. Bazı hamleler çok ciddi.
LeBron James’in Cleveland Cavaliers’a dönmesi gibi önemli hareketlerden biri de bence Chicago Bulls’un Pau Gasol’u alması oldu. Çok yerinde bir transfer, hele ki Derrick Rose’un dönüşü müjdelenirken.
Eğer bir terslik olmazsa Derrick Rose İspanya’daki Dünya Şampiyonası için kadroya alındı. Onun için iyi bir antrenman olacak. Üstelik kupayı da alırsa, uzun süredir ara verdiği basketbola dönüşü için güzel bir motivasyon bile olabilir.
Ve gene muhtemelen onları en fazla zorlayacak rakiplerinden biri de yeni takım arkadaşı Pau Gasol’un önderliğindeki İspanya olabilir.
Pau Gasol’un Memphis Grizzlies’den, Los Angeles Lakers’a geldiği dönemi hatırlayalım. 2008’de takıma dahil olduğunda etkisi direkt görülmüştü. O sene NBA finallerinde kaybettiler ama 2008-2009 ve 2009-2010 yıllarında NBA Şampiyonu oldular. Tam bir nokta vuruşu transfer olmuştu.
Ben Chicago’da gene aynı ışığı görüyorum. Derrick Rose önderliğinde ve hele ki yanlarında Joakim Noah ile beraber olunca bu takımı durdurmak zor olacaktır. Hem hücum hem savunma anlamında baya etkili bir ekip haline geleceklerdir.
Geçen sene normal sezonda ve playofflarda gördük ki bu takımın ciddi bir savaşçı ruhu var. Bu sayede beklenenden fazlasına ulaştılar. Hem de Rose’un sakatlık sebebiyle takımda olmamasına rağmen.
Bunun saha içindeki temel sebebi tabii ki Joakim Noah. Bu adam takımı buralara taşıdı, geçen sene oynadığı istekli, azimli basketbolu sayesinde Chicago seyircisiyle güzel bir birliktelik kurdu. Ama koç Tom Thibodeau’un da etkisini göz ardı edemeyiz. Koç bu takımı elinden geldiğince yararlı oynatmayı biliyor. O öncelikle bir savunma dehası, başında olduğu her takıma mutlaka iyi savunma yapmayı öğretiyor.
Düşünün 2010-2011 sezonun da Bulls’un başına geçti. 2011’de konferans finalinde Big 3’li Miami’ye kaybetmişlerdi. Ve aynı yıl NBA’in en iyi koçu seçilen Tom, 2012 de ise Nba All-Star maçının Koçu oldu.
Onun gelmesinden önceki sene 42-42 yapan takıma ilk senesinde 62 galibiyetle konferans finali yaptırdı. Buralarda tabii ki Derrick Rose’un varlığı çok önemli bir etkendi. Rose sakatlandıktan sonraki dönemlerde takım zorlandı. Ama sonraki yıllarda da sürekli playoff yaptılar.
Dediğimiz gibi bu takımda müthiş bir savaşma ruhu var, savunma azmi çok iyi ama eksik olan ciddi bir hücum gücüydü. Kısıtlı seçeneklerle ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlardı. Sadece kendini göstermeye çalışan normalde NBA’in en iyi hücumculardan biri olan, bencil Carlos Boozer bile işe yaramıyordu. Zaten son maçlarda artık onun ne yaptığını anlamak da mümkün değildi.
Bu arada bence Bulls’un yaptığı en iyi hamlelerden birisi de Carlos Boozer’dan kurtulmak oldu. Boozer Los Angeles Lakers ile anlaştı.
Derrick Rose’un bu sene geri dönmesi, onun durdurulması zor penetreleri ve Pau Gasol’un pota altı etkili oyunuyla, kilitlenen hatta zaman zaman acı çeken hücum çok rahatlayacak.
Pau Gasol’un yumuşak bilekleri sayesinde yarattığı kısa mesafe şut tehlikesi, yüksek basketbol tekniği sayesinde pota altı hücumu, Mike Dunleavy ve Kirk Hinrich’e dış şut rahatlığı verecektir.
Bir başka önemli konu da, Pau Gasol koçun yarattığı takım oyununa çabuk adapte olacak bir oyuncu, yeter ki mutlu olsun. Duygusal yapısı onun dezavatajlarından biri.
Bir takım yukarıları hedefliyorsa mutlaka bench’in de kuvvetli olması lazımdır. Onların katkısı müthiş değerli olacaktır.
Taj Gibson için takas söylentileri var umarım olmaz ve takımda kalır. Yeni gelen Nikola Mirotic çok yararlı olacaktır. Dikkatle takip edin. Ayrıca gene bu sene gelen Aaron Brooks, Doug Mcdermott ile mevcut Mike Dunleavy, Kirk Hinrich, Ronnie Brewer önemli parçalar.
Artık Doğu Konferansında güçler dengesi değişiyor.
Miami’de BIG 3 yok. LeBron James Cleveland’da hemen bir şey yapabilir mi göreceğiz, Indiana zaten sorunlu, NewYork yapılanma icinde, tüm bunlara bakınca Chicago buradan sıyrılabilir diye düşünüyorum.
İddia ediyorum sağlıklı bir Derrick Rose ile Pau Gasol birlikteliğinde Chicago Bulls NBA finallerinde olabilir.
