Muhafazakarlar neyi muhafaza ederler bilmiyorum, dindar olmakla ne alakası vardır onu da bilmiyorum, ben de kullanıyorum bu kelimeyi sıklıkla ve bu gece de Pereira için kullanacağım izninizle. Ozan’ı ilk onbirde görünce şaşırdım; kafasına saksı mı düştü bu adamın dedim, meğer Mehmet Topal hastaymış, Meireles de sakat, Selçuk Şahin zaten İsviçre’de. Elinde tek yönlü ön libero kalmayınca Mecburen Ozan demiş yani. Hayırlısı. Bir Nani ve bir Van Persie aldık altı üstü, diğerleri abartılacak tipten değil, Los Galacticos triplerine girmeye, vay nasıl yenemedik Molde’yi demeye gerek yok.
Çok üst düzey oyunculardan kurulu bir takım değil Molde ama kaliteleri asla düşük değil. Yeteneklerine çok uygun bir sistem içinde, senkronize bir şekilde ve çok disiplinli oynuyorlar. Kuvvet Nasıl tekniği bozuyorsa, takım olmak da futbolcu kolleksiyonundan oluşan ekiplerin fiyakasını bozuyor işte böyle!Ağır saha koşullarında Fernandao tercihi de kötü tercih değil, hakkını verelim ama şu Fabiano’yu ben sadece Ziraat Türkiye kupasında oynatırım. Bu adamın sağı-solu belli değil. Bu tip takımlara karşı tipik bir Aykut Kocaman futbolu oynamak lazım, garanti pas, ayağa pas ve sabırlı bir oyun planı. Bu tarz takımlar defansa da iyi gömülüyorlar, kanatları etkili kullanmak lazım, sıfıra inemiyorsan da etkili ortalar yapmak lazım. Topu kolay kaybedersen faturayı keserler ama golü sen bulursan da şaşkın tavuğa dönerler.
Fenerbahçe maça iyi başladı, hem atak oynadı hem önde hem ortada iyi bastı. İlk dakikada Souza yokladı, bir dakika sonra Ozan iyi vuramadı, Nani’nin frikiğini kaleci çıkardı. Ardından Molde bir nefes aldı, tak-tak iki kere gelip pozisyon buldular kontradan. Avrupa arenasında pozisyonları cömertçe harcayacak bir lüksün yok. Diego ve Souza birer önemli pozisyondan yaralanmadı. Nitekim 38’de Ozan Gökhan’ı kaçırdı defans arkasına, Diego ıskaladı, Alper beceremedi, dönen topta Molde kontraya çıktı, top üst direkten döndü. Fenerbahçe ilk yarıda Fenetbahçe gibi oynadı. Zor saha şartlarında çok iyi mücadele etti. Fernandao biraz pasif kaldı, Souza- Diego- Ozan’dan oluşan 3’lü iyi işler yaptı, özellikle Ozan yaptığı 2’ye 1’ler, defans arkasına yaptığı sürpriz koşular ve attığı derin paslarla öne çıktı. Nani, Hasan Ali ve Gökhan da iyi mücadele ettiler, top sakladılar, pas yaptılar ama ortalarda isabet kaydedemediler, kaleciye idman yaptırdılar.
İkinci yarı da benzer başladı, Molde tilki misali pusuya yatmış top kaybı bekliyor, topu kaptıkları anda da etkili oluyorlar. Oyun Fenerbahçe’nin kontrolünde, Fenerbahçe temkinli ve gol düşünüyor ama kanatları etkisiz, etkili olduğu nadir anlarda da isabetli gol vuruşu yok şeklinde. Fernandao’nun biri çok müsait, iki pozisyonu var. Dakikaya kadar maç bu şekilde gitti. 60. dakikadan sonra ağır saha şartları ve yetersiz antrenman şartları sebebiyle Fenerbahçe’de yorgunluk belirtileri başladı. Fenerbahçe maçı bu skora bağlasa mı hesapları yapıldığı dakikalarda Diego, Ozan ikiye birlerinde sold bomboş Alper’le buluşturalan top, nefis bir ortayla Fernandao’nun kafasından Fenerbahçe golü oldu. Hak edilmiş gol 68.dakikada geldi.
Bu dakikadan sonra Molde daha fazla gelmeye başladı, Fenerbahçe kontrollü oynamaya çalıştı. Hoca Volkan hamlesi yaptı, Nani ile değiştirdi. 86.dakikada klasik bir Bursa golü izledik. Ozan getirdi, Volkan Fernandao’yu kaleciyle karşı karşıya bıraktı, kaleciden dönen topu Ozan boş kaleye yuvarladı ve Fenerbahçe Norveç’ten 3 puanla döndü. Ozan’ın ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu, Fenerbahçe’nin orta sahadaki pas ve koşu hızını artıracağını, Bursalıların daha fazla sahada yer almaları gerektiğini bir kez daha gözler önüne seren bir maç oldu. Tebrikler Fenerbahçe. Bugün gerçekten alkışı hak ettin. Molde’nin de fiyakası fena bozuldu.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
