*** Dünya Kupası öncesi Mesut Özil’in Cumhurbaşkanı ile görüşmesi Almanya’da çok büyük tepki çekmişti. Üzerine alınan başarısız sonuç ve tepkilerin artması ile de milli takımı bıraktığını açıkladı. Öncesi- sonrası ile bu konudaki düşünceleriniz neler?
Bizimkiler muhteşem bir diziydi.
Dünya Kupası felaketini Mesut üzerinden temizleme çabası içinde bulunanlara, Bizimkilerin’in Davut ustasının sözü cuk oturuyor : Dummkopf !
Hele Höeness’in sözleri akıllara ziyan, zaten hayalet gibi oynuyordu demiş. Mesut’un menajeri “hangi hayalet bu başarıları elde edebilirdi” diye cevabı yapıştırmış.
Mesut’a yapılan düpedüz ırkçılıktır ! Bazı Almanların bilinçaltları dile gelmiş adeta… Bazı dedim çünkü bir çok spor adamının, sporcunun Mesut’a sahip çıkan sözleri de var…
Mesut için bir söz Ronaldo’dan gelsin… 2011-12 sezonu Barcelona-Real Madrid maçı. Skor 1-1. Mesut sağ tarafta taç çizgisi yanında topu alır. Olduğu yerde sol ayağıyla kontrol edip tekrar sol ayağıyla Ronaldo’nun koşu yoluna atar… O sezon gol rekorları kıran Ronaldo “öyle mükemmel bir pas gelmişti ki, ya onu atamazsam diye endişe ettim”der. Maç 2-1 biter, Ronaldo’nun endişesi boşa çıkmıştır.
*** Benfica eşleşmesi için ne diyeceksiniz? Fenerbahçe Lizbon temsilcisi ile tarihinde daha önce 2 kez eşleşmişti ve 3.kez bir eleme turunda karşı karşıya geliyorlar.
Fenerbahçe ne kadar hazır? Asıl sorumuz bu. Geçen yılki kadrodan iki santrafor ve bir stoper ayrıldı. Henüz yerleri dolmadı. Bir de Soldado sakatlığı eklendi eksiklere…
Yine de, geçen sezon Giuliano veya Alper’i en ileride oynayarak çok başarılı oldukları maçlar aklımızda. Cocu da Feyenoord maçında bunu denedi ve o maçın ilk yarısı itibariyle başarılı da oldu. Fenerbahçe’nin sorunu geçen yıl da bu yıl da bana göre atmak değil, basit goller yemek.
Yine de zor kura diye düşünenlerdenim.
Daha önceki iki eşleşmesinin iki ilginç hikayesi var.
1975-76’da Benfica’ya 7-0 kaybedince bir günah keçisi olarak efsane hoca Didi’yi kovmuştu Fenerbahçe ve o sezonun bitiminde Trabzonspor ligde ilk şampiyonluğunu kazanmıştı.
2012-13’de de kulüp tarihinin en büyük başarısı gelmiş, Avrupa ligi finali 1 golle kaçmıştı. O sezon Fenerbahçe finale çıkabilseydi belki de Aykut Kocaman bir Alex Fergusan misali hala devam ediyor olacaktı.
İnşallah bu yıl tam tersi bir durum olur ve tarih, “Avrupa yürüyüşü o eşleşmedeki muhteşem maçlarla başladı” diye yazar…
*** Phillip Cocu hakkında yorumunuz nedir, sizce başarılı olabilecek mi ?
Futbolculuğunu bilirim, severdim. Hocalığı konusunda bizimle adı geçene kadar zerre bilgim yoktu, ciddileştiği günden beri Psv maçları izledim, bulduğum yorumları okudum. Geldiği günden beri de tüm demeçlerini okumaya çalıştım…
Her şeyden önce hayali Barcelona Teknik direktörlüğü olan birisi ve okuduklarım bunun sadece hayal olmadığını söylüyor ! O hayal için çok çalışacaktır…
PSV’de ilginç ve bence değerli bir istatistiği var: Son 4 sezonda ligde Psv 41 defa yenik duruma düşmüş. Çok yüksek bir rakam ancak 19 maçı çevirip kazanmış, 11 maçı da beraberliğe getirmişler. Oyuncu grubu da önemli ama bu geri dönüşler genelde hocaya yazar !
Şampiyonluğa oynayan takımdan gelmesi önemli. Senede sadece 2-3 mağlubiyet hakkı olduğunu, her maçı kazanamaya çıkmanın psikolojik baskısını iyi bildiğini gösterir. Cocu için sakin kalmayı bilen birisidir yazılmış, bu özelliğini test etmek için mükemmel bir ülkeye geldi.
Başarılı olur mu ? Ona bir özgürlük alanı verilirse, kararlarının içinden bir ikisi cımbızlanıp “felaket” sosuyla piyasaya sürüldüğünde Fenerbahçe camiası geçen yılki hatalarını yapmazsa elbette olur.
*** Yeni transferler için düşünceleriniz. Özellikle Altınordu’dan gelen iki genç Berke-Barış ile Hollanda’dan transfer edilen Ferdi Kadıoğlu epey yankı uyandırdı. Bir de eklemezsek olmaz, Eljif Elmas için düşünceleriniz.
Eljif geçen yıl önce yaşa sonra da 12 yabancı kuralına takıldı.
Bir özel görüşmemizde Aykut Kocaman “eğer Eljif bu gelişmesini sürdürürse ve Fenerbahçe bu oyuncuyu tutabilirse, yani astronomik tekliflere hayır diyebilirse 3 yıl sonra Eljif’in etrafına takım kurar demişti” Büyük kazançtır.
Ferdi hakkında okuduklarım ve izlediğim videolar dışında bilgim yok. Videolarda kaliteli oyuncuyum diye bağırıyor.
Berke kaleyi ne zaman devralabilir bilemiyorum ama kaleci antrenman yaparak değil oynayarak gelişir prensibinden yola çıkarak kiraya verilirse sürpriz olmaz.
Barış hızlı, yetenekli bir oyuncu. Umarım İstanbul, onun sporcu kimliğine zarar vermez.
Oğuz Kaan ve Samed de geçen yıl Fenerbahçe’nin kurtlar sofrasına çıkardığı iki yetenek. Sadece futbola odaklanırsa Yiğithan da öyle…
Tribünler bu gençlere ne kadar tahammül edecek, galiba buna cevap bulabilirsek bu çocukların önündeki en önemli engellerden birini kaldırırız.
*** Baktığınız zaman, şaşaslı transferler göremedik bugüne dek ama yine de kombinelere ilgi çok fazla ve Fenerium’larda da izdiham yaşanıyor, Sizce nedenleri?
Fenerbahçe yaz arasında bile özleniyor, hadi lig başlasın diyoruz. Bir de senelerce haklı veya haksız sebeplerle uzak kalmış olanları düşün… Fenerbahçe’nin müzesinin m2’si kupalarına yetmiyor ama asıl yetmeyen her daim tribünlerindeki koltuk sayısıydı. Ne zaman bundan uzaklaştı, uzaklaştırıldı, o müzeye giren kupa sayısı azaldı…
Hayatta koşulsuz sevilecekler arasına Fenerbahçe’yi ekleyenler hep mutlu olurlar…En azından ben böyle düşünenlerdenim ve yalnız da değilim…
*** Basketbolda Doğuş Grubu sponsorluktan çekildi ama bütçede bir kısıtlama olmadan yola devam edilecekmiş gibi gözüküyor. Şubede çita öyle bir yükseldi ki, Euroleague’de 10-15 sene önce galibiyet alınsa havaya uçacak camia, şimdi kaybedilen final sonrası çok büyük hayal kırıklığı yaşıyor durumuna geldi.
Fenerbahçe’nin 1 Ocak- 31 Aralık 2017 arasında erkek basketbolda harcadığı miktar, ortalama kurla 28.000.000 Euro. Geliri de yine ortalama kurla 18.500.000 Euro… Her yıl cebinizden çıkan 10-15 milyon Euro. Doğuş sponsorluğu bitmesine ve ülkedeki artan dövize rağmen bütçe kısıtlanmıyorsa bunun nedeni yakalanmış müthiş kadro-salon-seyirci bütünleşmesidir.
Umarım, bu büyük fedakarlıkla gelen başarının günlük tartışmalarla medyada “sıradanlaşmasına” izin verilmez.
*** Beşiktaş Fabri’yi 6m Euro bedel ile sattı. Doğru mu yaptı ?
Hem geçen yıl Cenk’in hem de bu yıl Fabri’nin satılması mali olarak çok başarılı hamleler ama futbolda geleneği olan kulüplerin hedefi şampiyonluktur. Beşiktaş taraftarını da mutlu eden iyi kar edeline oyuncular değil, kupalardır.
Peki satılmasın mı bu oyuncular ? Değerini bulmuşken satılmalı. Satılmalı ama yerlerini süratle dolduracak bir futbol bilginliğine ihtiyaç var. Aslında bizde yerli yersiz kullanılan “scouting” bu noktada ben buradayım demeli. Fabri ayrıldığı anda 3-4 alternatif hazır olmalı, belki de vardır göreceğiz… Cenk sonrası Love ve Cyle Larin hamleleri başarılı olamadı, en azından geçen sene için…
Fabri Beşiktaş’ta çok başarılı oldu, önüne halı serilip kulüpte tutulabilir miydi bilemiyorum…Ben denerdim. Atlas halı serer, maaşını %50 artırırdım…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky
