https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BKY İLE 7 SORU 7 CEVAP

Okunması Gerekenler

*** Fenerbahçe Şampiyonluk yolundaki 3 rakibinin zorlu deplasmanlarda puanlar kaybettiği haftada, sahasında Gençlerbirliğini yenemeyerek belki de çok büyük bir avantaj kaybetti. Kısa bir hafta değerlendirmesi..

Geçen hafta hiçbir takım puan kaybetmez diye düşünenler bir yerde haklı çıktılar, sadece Galatasaray bir puan kaybetmiş oldu.

Fenerbahçe’nin Vardar ve Gençlerbirliği maçlarında kalesine gelen isabetli şut 1 yediği gol 2 ! Trajikomik goller.

Gençlerbirliği maçında yenilenler eklenince bu sezon bireysel hatadan yenen gol sayısı 9 etti ! Kendi kalesine atılan, böylesine acemice, şanssız 2 gol 10 senede 1 olacakken 5 ayda 2 defa oldu.

Elbette bu hataları çözecek olan önce futbolcular sonra da Aykut Hoca’dır.

Şanssızlık diye geçiştiremeyiz. Nasıl çözülür bilemiyorum, uzmanlık işi. Gerçi bizim futbol yorumcularının hepsi uzman. Muhabir çıkıp benim gördüğümü Aykut Hoca göremiyor yazacak cürette !

1992-95 yıllarında iki defa Aykut Kocaman, birer defa Tanju Çolak ve Bülent Uygun gol kralı oldular. Fenerbahçe şampiyon olamadı ama yeni forvetler almaya devam etti.

Bu takımın sorunu basit, çok basit gol yemek.

Fenerbahçe lehine bir hata yapmayım diye gördüğünü çalamayan ve  daha büyük hata yapan hakemler de puan kaybının bir parçası.

Mete Kalkavan bu macerasında da 2 kırmızı kartı atlamış oldu. Efendim biri son anlardaymış. FIFA kurallarında “son anlardaysa affet gitsin” diye bir kural varsa ben bilmiyorum.

Mehmet Topal’a yapılan hareket niye penaltı değil birisi anlatsın. Gençlerbirliği’nin 2.golü temiz, Fenerbahçe’nin hatası da bariz, pozisyon öncesindeki faulü bir izah eden olsa da anlasak.

“Hala mı hakem, bari Gençlerbirliği maçında hakem konuşmayın” diyenler de izah edebilir 🙂

*** Hafta sonu oynanacak Başakşehir maçında alınacak bir galibiyetin pasta misali bölünen camiayı yeniden havaya sokabileceği gibi, olası bir mağlubiyet halinde de, oluşacak 8 puanlık fark ligin “matematiksel anlamda zaten kongre senesinde ip üstünde gezen, ikiye bölünmüş camiayı da şampiyonluğa dönüşü çok zor bir yola sokacaktır.

Elbette zor maç ama rakipleri Galacticos, Fenerbahçe’yi torpille ikinci ligden çıkarılmış takım gibi görüyoruz.

Tarihin en iyi Beşiktaş’ı 2 yıldır Fenerbahçe’yi yenemedi.

Başakşehir kupada Giresunspor’a elendi, Karabükspor’a maç verdi. Konya maçını kopartmadı.

Terim’in aslanları Kadıköy’e gelecek. Başakşehir’den az daha 6 gol yiyorlardı.

Fenerbahçe taraftarının bir bölümü kendi takımını kötü gösterenlerin peşinden gidiyor.

Bir yorumcu çıkıyor, insanların gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Ligin en çok top kaybeden 3 oyuncusu Dirar, Mehmet Topal ve Atıf diyor. Halbuki sırasıyla 19,152 ve 207.sıradalar. Ayıptır…

Fenerbahçe Başakşehir’i yenebilecek kadro ve hoca kalitesine sahip. Güzel maç olur.

Fenerbahçe bazı büyük maçları oynarken ismi gibi büyük oynama alışkanlığını hiç kaybetmediği için ligin en büyüğüdür.

*** Emre Belezoğlu’nun Konya deplasmanındaki 90 +’larda gördüğü kırmızı kart çok konuşuldu. Fenerbahçe maçında oynamamak için gördü iddaaları için ne diyeceksiniz?

Geçen yıl Başakşehir golüne şampiyonluk gelmiş gibi sevinen Emre mi ? Geçelim…

*** Gençlerbirliği maçı benim en çok aklıma takılan konu; maç 2-2 olmuş ama dakika daha 70.. Uzatmalarla beraber yaklaşık 25 dakika süre var ve tribünlerde maç kafada bitmiş, sanki  90+’larda gol yenmiş gibi psikolojik çöküş, ölüm sessizliği!

Stadyumda varlık sebebini maç izlemekten destek olmaya çeviren bir taraftarın neler yapabileceği ile ilgili bir belgesel hazırlansa Türkiye’den tek takım girer oraya.

O takım, çok farklı sezonlarda bitti denilen maçları, sezonları çevirirken arkasında koşulsuz bağlılığı bir hayat felsefesi yapan, duasıyla sesiyle futbolcusunun damarlarına daha fazla oksijen gönderen, maç günleri İstanbul’un dışa açılan her yolunu, kapısını, garını bir işgal ordusunun mağrur askerleri gibi kalabalıklarla geçip Kadıköy’ü son durak yapan bir coşkulu bir kitleye sahiptir.

General Garcia’ya mektubu götüren yüzbaşı gibi sarı laciverte sorgusuz bağlananlar toplanıp başka ülkeye iltica etmediler. Aktörler değişti, değişir, değişecek ama çubuklu forma orada, her 15 günde bir sahaya çıkıyor.

Futbol taraftarlığını “bir gol daha yesek de protesto etsek” diyen sığlığa sürükleyenlerin kutsandığı bir ortamdan 4-3’lük Gaziantep devre arası tribününü nasıl çıkartalım ?

Varlığını skorlarla ifade eden bir yeni kuşak var. Dikkati, bir süper lig maçında topun sahada kaldığı süreden bile az. Maçı izlerken onlarca mesaj atıp yorum yazıyor. Dirar bitik yazınca aldığı 7 beğeni, Dirar’ın golünden daha mutlu edebiliyor.

Alp Eralp’in 34’te 34 diye yazdığı kitap vardır. O başlığı devşirip 34’te 34 galibiyet bekleyen doyumsuz bir kuşak ortaya çıktı. Bir de başkanlık seçiminde olmayı planlayanlardan daha fazla kongreye odaklanmış bir kitle mevcut.

Biraz uzun oldu…Yazık oluyor diyeyim.

*** Geçen hafta Trabzon’da, bu hafta da Kadıköy’de verilmeyen kırmızı kartlar çok konuşuldu sosyal medyada. Hakemler için de birkaç cümle lütfen…

Aykut Kocaman isyanında yerden göğe haklı. 2 Kırmızı kartı görmeyen hakem çok iyi notu alıyor. Notu veren de Yunus Yıldırım. Yarın Buğrahan Altınbıyık diye bir hakem çıkacak, ona da Ali Palabıyık not verecek…

Fenerbahçe dün açıklama yaptı. TFF ile görüştük, hataları anlattık, haklısınız düzelecek dediler, düzelmedi diye… İsimler verdiler…Yalanlasınlar, hayır Fenerbahçe bizimle görüşmedi, hataları falan kabul etmedik desinler.

Hakemi yenemezsiniz. Büyük yalandır.

En güçlü takımı kursan da karşına Damir Javor çıkabilir.

Damir Javor İstanbul’da maça çıkabildi mi ?

Bu sorunun cevabını herkes iyi düşünmeli derim.

 

*** Fenerbahçe Doğuş Anadolu Efes arasından oynanan lig maçında yedikleri 100 sayı sonrası rakip coach’un elini sıkmadan soyunma odasına giden bir Ergin Ataman izledik. Maç sonrası söyledikleri de epey yankı uyandırdı. Ne diyeceksiniz?

Bogdan Tanjeviç’in güzel bir sözü vardı “Ergin Ataman aptalca bir demeç vermek için hiçbir fırsatı kaçırmıyor” demişti…

Efenedim son 6 saniyede niye hücum etmiş ve niye 100 atmış Fenerbahçe ? Yeme !

Profesyonel basketbolda niye attın diye sorulmaz. 98’de kalsaydın Obradoviç’in elini sıkacak mıydın ?

Etik değilmiş…Etik olmayan 100 sayı atmak değil, doping yapmaktır…

*** Sizden yine bir futbol Kitap tavsiyesi alalım

Dördüncü Yıldız Alman futbolunun kendini yeniden keşfi ve Dünyayı fethi. Raphael Honigstein yazmış.

Bitirmeme az kaldı ama fikrim değişmez, kesinlikle tavsiye ediyorum.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com

twitter: @_bky

Son Haberler

EKSİKLERLE

Abdi İpekçi spor salonu demeye devam edeceğiz. Bir yerin yıkılıp yeniden imar edilmesi ve son yıllarda isminin değiştirilmesi özellikle "Mustafa...

Benzer Konular