Gözlerimizi doldurdular.. Premier lig takımının o amansız temposuna ayak uydurmak için tekmeye kafa uzatan gençler.. Rakibin hızına yetişemediği yerde, kapılarınından ayrılmayan sakatlık belasını bir an bile düşünmeden yere atlayan kahramalar.. Hele o golden sonraki yok yedek forvetmiş, yok pozisyon rakibiymiş düşünmeden arkadaşının formasını havaya kaldıran pırlantalar.. Hepinize binlerce kez teşekkürler.. 2014 yılının çıkar dünyasında, bireysel başarı tatmininin herkesi sarhoş ettiği zamanların ortasında bu geceyi yaşattığınız için taraflı tarafsız herkes sizlere minnetar olmalıdır.
Bugün Motta’nın bindirmemelerini, Sosa’nın defansif de oynayabileceğini ya da Gökhan Töre’nin ‘kumdan medyaya inat’ üst düzey oynamaya devam ettiğini anlatacağımız bir maç izlemedik.. Kardeşliğin, arkadaşlığın, efendiliğin ve çalışmanın sonucunda nelerin olacağını öğrendiğimiz bir 90 hatta mum ışığı destekli 115 dakika seyrettik..
Beşiktaş tribünlerinin sensiz geçen günlerin diye başlayıp sonu da argoya bağlanan bir tekerlemesi vardır ya tam bugün için söylenmeli bence.. Birbirleri için savaşan , çıktıkları bu yolda her zorluğa gögüs geren, yere düşeni kaldıran, beraber ağlayan, beraber gülen ve beraber üçlü çeken çektiren bir topluluğa ancak, nerelerdeydiniz be kardeşim ? diye sorulur.. Ve eklenir;
Sizsiz geçen günlerin………..