Berbat bir sezondu.
Neyse ki bitti sonunda.
Moses’in son golüyle averajımızı sıfırlamış olduk.
Lig tarihinde sezonu eksi averajla bitirmeyen tek takım Fenerbahçe’ydi. Bu istatistik te devam etmiş oldu. Son virajda yaptığımız atakla ligi 6. sırada kapattık. UEFA Kupası’na gidip gidemeyeceğimiz bizle ve Trabzon’la ilgili verilecek kararlar sonrasında belli olacak. Ancak bu yükseliş hiçbirimizi aldatmasın. Bu bir başarı değil. Orta sıralardaki takımların birbirlerine çok yakın puana sahip olmaları sayesinde hızlı bir yükseliş yaşadık tabelada sadece. Ancak sahada oynanan oyuna bakarsak görüntü içaçıcı değil.
Antalyaspor maçı özelinde de 3-1’lik skor oyunu yansıtmıyor. Eğer rakip karşı karşıya pozisyonları değerlendirse, ya da Diego’nun frikiği direkten çıkmasa kaybedebilirdik te. Bu takımın iki tane ”topu bilen” adamı var ilerlemiş yaşlarına rağmen. Bir tanesi Valbuena zaten sakattı, bugün veda etti. Diğeri de Soldado, o da yoktu sahada. Bu oyuncuların eksikliği iyice başı kesik tavuk gibi sahada yeralmamıza sebep oldu. Mehmet Ekici’nin ayağına baktık hep. O da maça fena başlamadı ama sonrasında oyundan düştü. Çıkarken yaptığımız hatalar, basit top kayıpları, ne oynadığımız belli olmayan bir sistem ile takım olarak kötü bir görüntü sergiledik. Neyse ki maçın sonlarına doğru Moses ve Eljif kıpırdadı da 3 puanı aldık, kapanışı iyi yaptık.
Tamam bu kadar yaşanan olumsuzluk yüzünden taraftar çok dolu. Tabir-i caizse patlayacak yer arıyor belki de. Ancak protestonun başladığı anda 2-1 öndeyiz. Öyle veya böyle belki de Avrupa bileti kapmak için kritik bir maç oynuyoruz. Neden bir anda kendi topçunu yuhalarsın? İsmail Köybaşı zaten gidici,biliyorsun ki son maçını oynuyor. Peki Topal’a tepki neden? Performansını ben de beğenmiyorum. Son iki sezondur düşüşte. Gelecek sezon ilk 11’in değişmez oyuncusu olarak görürsem ben de dudak bükerim. Ama bu manasız protesto da neyin nesi? Nasıl bir akıl tutulmasıdır bu?
Yine de esas umutlu olmak istediğimiz konu tabii ki gelecek sezon. Şimdi öncelikle oldukça yıprandığımız ayların ardından biraz dinleneceğiz. Kafayı dağıtacağız. Transfer dedikodularıyla zaman geçireceğiz. Ancak şunu unutmamamız lazım. Seneye kredimiz çok az olacak. Lige iyi başlangıç yapmamız şart. Bunun için de gerekli olanlardan biri kadroyu erken kurmak. Tam takım kampa gitmek. Transferleri geciktirmemek. Bu sezon yeterince hata yaptık. Eğer kadroyu oluşturma konusunda elimizi çabuk tutmazsak, takıma net bir şekilde katkı sağlayacak takviyeler yapmazsak yeni sezona da ciddi bir hatayla başlamış oluruz. İşte o zaman da dikiş tutmayabilir. ”Sonunda bitti” dediğimiz sezonun bir benzerini yine yaşarız. Benden söylemesi.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72