Oysa tüm olumsuzluklara rağmen yine güzel bir kalabalık vardı tribünlerde.
Taraftar her şeye rağmen elinden geldiğince desteğini veriyordu takımına. Gazeteler yine bardağın dolu değil boş tarafını görecek ”Fenerbahçe Stadı’nda boşluklar göze çarptı” diyeceklerdir. Boşverin siz onları. Mevcut şartlarda bundan iyisi olmaz. Taraftar hem Dinamo Zagreb maçında hem de bu maçta üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.

Kasımpaşa iyi takım, güzel top yapıyorlar, hücumda çok etkili ayakları var. Başakşehir’e göre çok farklı oynuyorlar. Sürekli hücumu düşünüyorlar ancak zaman zaman boşluklar da veriyorlar. Bu ortamın Barış Alıcı’ya yarayacağını düşünüyordum ben. Bir kaç güzel top ta götürdü Barış ama daha etkili olmasını beklerdim. İkinci devre o kanadı Isla ile beraber otobana çevirdiler, çok yüklendiler ama son pasları bir türlü olumlu kullanamadılar. Özellikle Isla gibi senelerce Juventus forması görmüş bir oyuncunun daha doğru pas ve orta seçimleri yapmasını beklerdim.

Tabii son vuruşla alakalı en büyük beklenti Slimani’de. O ise ısrarla hayalkırıklığı yaratmaya devam ediyor. Bu haliyle sezon sonunu nasıl getirecek bilemiyorum. Yine sonradan oyuna giren Benzia ne bir kilit pas, ne bir etkili şut atmadan maçı bitirdi. Ligin ilk haftalarında da kötü sonuçlar alıyorduk ancak bu iki oyuncu ”diri” bir görüntü veriyorlardı ve haftalar geçip adaptasyon dönemini atlattıktan sonra çok yararlı olacaklarını düşünüyorduk. Onlar alışıp katkı sağlayacaklarına ne oldu da böyle ”bitik” bir görüntüye büründüler hiç anlamış değilim. Hata bu ikilinin profesyonellik anlayışında mı, yoksa onlardan bir türlü verim almayı beceremeyen teknik ekip ve idari kadroda mı bilemiyorum ancak ne olursa olsun bu iki kiralık oyuncunun şu anda Fenerbahçe ile olan aidiyet duygularında bir sıkıntı olduğu kesin ve bu problemin muhakkak giderilmesi gerekiyor.

Bu arada bundan şu sonuç çıkmasın. Soldado gelecek, Jailson cezadan dönecek dertler bitecek. Kesinlikle böyle bir durum sözkonusu değil. Hoca olarak ta ister Guardiola ister Klopp’u getir. Kadro bu ve bu kadro maalesef şampiyonluğa oynamaz. Bu durumdan tabii ki daha iyi olabiliriz ama şampiyonluk yarışında olamayız. Diyeceksiniz ki geçen sene bu kadro son haftaya kadar şampiyonluk kovaladı, ligi 2. bitirdi, ayrılan Fernandao,Jozef ve Giuliano yerine de tonla adam alındı. Nasıl böyle bir fark oluştu gece ile gündüz kadar ?

Şimdi önümüzde şansımızın tutmadığı Akhisar deplasmanı var. O maçı bir şekilde alırsak, devreye 3’te 3 galibiyetle girebiliriz. Bu bir miktar üzerimizdeki baskıyı azaltır, ileriye de daha umutlu bakmamızı sağlar. Sorunlarımızı tamamen ortadan kaldırmaz, bizi de şampiyonluk yarışına sokmaz ama en azından az da olsa moral olur hepimize bu kötü günlerde. Peki ya tersi olursa ? İşte onu düşünmek bile istemiyorum. Şimdiye kadar ne denediysek olmadı bir türlü, bundan sonra artık olacak diye ümit ediyorum. Tek dileğim, artık yüzümüz gülsün, başka da bir şey istemiyorum.
mail:alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72