Ustaların ustası sevgili Bilal Meşe abimle geçtiğimiz hafta milli takımımıza dair çok önemli bir röportaj gerçekleitrdik. Spor camiasının en önemli isimlerinden biri olan sevgili Bilal Meşe milli takımımızın Euro 2016 macerasında neler yaşadığını nasıl bir yoldan geçtiğimiz siz değeleri ABC Spor takipçileri için değerlendirdi. Kendisine ilgisinden ve misafirperverliğinden ötürü çok teşekkür ediyorum.
Gelin şimdi röportajımıza yakından bakalım:
Euro 2016’dayız. Fatih Terim ve öğrencileri imkânsızı başardılar. Fatih hocanın da dediği gibi ‘Biz bitti demeden bitmez’. Bu söylemden yola çıkarsak grubu geniş açılardan değerlendirirseniz neler söylersiniz? Bu serüvenin kırılma noktaları sizce hangi maçlardı?
Bu grup belli olduğu zaman Danimarka ile hazırlık maçı yaptık ve maçta 1-0 geriye düşmemize rağmen oyuncu hamleleriyle maçı 2-1 ‘e çevirdik bu maçtan sonrada grubun ilk maçı için İzlanda’ya gittik. İzlanda karşısında 3-0 mağlup olmak ne biz gazetecilerin ne de Fatih hocanın aklına gelirdi. Fatih hoca ve bizler İzlanda maçı sonrası büyük hayal kırıklığı yaşadık. İzlanda’ya baktığımızda en büyük özelliği fizik kondisyona dayalı oyun sistemi. Tabi ki futbolda bu özellik büyük avantajdır. Bunu da farklı galibiyette İzlanda iyi kullandı ve beklemediğimiz bir yenilgiyle start aldık. Tabi ki maçta kırılma noktaları vardı. Örneğin Ömer Toprak’ın kritik bir dakikada kırmızı kartla oyun dışı kalması tüm hesapları terse çeviren en büyük faktördür. Düşünün Ömer Toprak savunmacı ve ceza alanı içinde topa smaç yapıyor! Fatih hoca ne yapabilir? Eline kenardan kement atacak hali yok ki İşin özeti, grup maçlarına kötü başladık, bir türlü toparlanamadık. Farklı yenilgi de kalkıp faturanın tamamını Terim’e kesmek hata olur. Adı üstünde sürprizler oyunudur futbol. Toprak’ın smacı, her şeyi terse çevirdi. Buna birde fizik kondisyon eksikliğimizi eklemekte de yarar var.
Fizik kondisyona dikkat çektiniz. İlk İzlanda maçını oynadığımızda süper lig başlamamıştı. Bu aslında Fatih hocanında elini kolunu bağlayan bir durumdu. Bu durumla ilgili neler söylersiniz? Zira ikinci maçta Saraçoğlu’nda Çek Cumhuriyetine mağlup olmamızda bunun yansıması olarak kabul edilebilir mi?
Kesinlikle doğru. Bu oyunda fizik gücün çok iyi olacak. Futbol kolektif bir oyundur. Kaleden başlayıp forvete kadar giden bir oyunda her oyuncunun fizik kondisyonun sağlam olması şarttır. . Lige başlanmaması Fatih hoca için ve oyuncular için büyük bir handikap olarak değerlendirebiliriz.
Süreç itibariyle baktığınız zaman milli takımımızın en büyük zaafı neydi?
Bizim milli takımımızın en büyük problemi takım savunmasını yapamamak. Maalesef yıllardır bu sıkıntıya çözüm getiremedik. Duran toplardan çok basit goller yedik. Sadece Milli Takım için değil, lig takımları içinde geçerlidir bu tezimiz. Duran toplarda takım savunmasını bir türlü beceremedik. Bu sorunu aştığımız zaman daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Süper Lig’deki bu olumsuz tablo doğal olarak Milli Takım’a yansıyor.
Sayın Fatih Terim hep eleştirildi. Başarılı oldu eleştirildi, kaybetti eleştirildi, kaybetmedi eleştirildi. Büyük başarıya imza attığı bu serüvende maalesef yine eleştirildi. Fatih hoca sizce neden bu kadar eşleştiriliyor?
Elbette bu oyunda eleştiri de ve övgü de olacaktır. Ama eleştiri yaparken de, kırmayacağız, dökmeyeceğiz. Efendim finallere gittik ya, hemen bazı kesimlerce Fatih Hoca ‘çok şanslı’ diye nitelendirildi. Tabi ki şans faktörü de önemlidir bu oyunda. Ancak ortada bir emek var, bu gidiş bu emeğin karşılığıdır. Fatih Terim’in teknik adamlık kariyeri başarılarda dolu. Hangisini saysak? UEFA Kupası’nı mı, Süper Kupa’yı mı, Aslan’ın üst üstte şampiyonluklarını mı? Ya arkadaşları Milli Takım’ı Avrupa Şampiyonası’na ilk kez götüren Terim değimliydi? Terim bilgi ve becerilerini kimse yadsıyamaz. Futbolu da, yönetmeyi de iyi biliyor. İşin özeti, emeğinin karşılığını alıyor, kolay kolay pes etmiyor, uyumuyor, sabahlara kadar çalışıyor. Bu başarılar öyle şansla falan kazanılmaz. Irkçı değilim, ama oldum olası yabancı hocalara karşıyım. Dervall ve Sepp Piontek ve Gordon Milne Türk futboluna çok şeyler verdiler, onlara her zaman şapka çıkardım.Kaç tane Terim, kaç tane Denizli, kaç tane Güneş hoca var Allah aşkına? Üçü de Türk futboluna müthiş katkılar verdiler, vermeye de devam ediyorlar. Efendim iki de bir başarısızlıkta hemen Terim’in aldığı paralar masaya yatırılıyor. Bakın, Terim hocanın parayla – pulla işi olmaz, bunları aşmış bir teknik adamdır. Ülkemize gelen ve başarısız olup, milyonlarca doları alıp evlerine dönenleri hep alkışlamadık mı? Onlara tanıdığımız kredinin yüzde kaçını bizim yerli hocalarımıza tanıdık? En küçük başarısızlıkta hazır kıtayız, yerli hocalarımızı yerden yere vuruyoruz. Efendim, Fransa’ya gidişimizi mucize olarak değerlendirenler var. Yok, arkadaş yok, öyle mucize falan değil, alın teri, emek var ortada. Ortada rakamsal gerçekler var. Fatih hocanın başarıları ortada. Terim, hep ilklerin hocasıdır. Apoletinde bir yıldız eksik, o da Dünya Kupası Finalleri. Güneş hoca bunu başardı, sıra şimdi Terim’de. Valla Güneş hoca, Milli takımı dünya üçüncüsü yaptı sonra ne oldu? En ufak başarısızlığında hedef tahtasına konmadı mı? Örneğin Hidding, ne verdi Milli Takım’a? Hiç bir şey! Dolarları alıp, ülkesine dönmedi mi? Ona tanınan kredi hangi yerli hocamıza verildi? Bunun içindir ki, eleştirirken, rakamsal gerçekleri de asla göz ardı etmeyelim. Aksi, eleştiri değildir. Bu ülkede Terimler, Denizliler, Güneşler, Rıza Çalımbaylar kolay kolay yetişmiyor. Onları kırmadan, dökmeden eleştirelim, ama başarılarında onlara sahip çıkalım. Doğrusu da budur.
Sayın Fatih hocayla ve sizin aranızdaki dostluk 45 yıla dayanıyor. Aranızda abi- kardeşlik bağı var. Hocanın başarılarını savunduğunuz için size de elbette eleştiriler geliyordur neler söylemek istersiniz size yöneltilen eleştirilerle ilgili?
Seninde söylemiş olduğun gibi güvene, saygı ve sevgiye dayalı bir dostluğumuz var. Hocayı savunuyorum diye sosyal medyada adeta ipe çekildim. Ne var ki, asla pes etmedim, savunmaya da devam ettim, ediyorum da. Niye? Çünkü ortada bir başarı var ve buna herkesin saygı duyması gerekir. Efendim, Konya’da finallere gittik, biz gazeteciler Terim hocayı bu başarılarından dolayı ayakta alkışladık? Vay sen misin alkışlayan yine malum kesimlerce eleştirilere hedef oldum. Ya arkadaş alkışladığımız bizim insanımız. Üstelik elemeler süresince asla pes etmeyen, hedefi yakalayan bu ülkeyi bir kez daha ayağa kaldıran hocayı alkışlamanın garipliği nerde? Ortada müthiş bir başarı var, bunu kimse inkâr edemez. Ayağa kalkın ve Terim hocayı bir kez daha alkışlayın beyler!
Konya halkı için neler söylersiniz? Fatih hocanın Konya’yı seçmesindeki ana etkenler nelerdi?
Fatih hoca burada büyük bir ustalıkla maçları Konya’da oynattı. Bu da Fransa’ya gitmemizdeki en önemli etkendi. Konya’da milli takım seyircisini yakaladı. İstanbul’da milli takım seyirci yakalayamıyoruz. Son İstanbul’daki Volkan Demirel’e yapılan olay bir anlamda hocanında stratejini bu yöne kaymasına neden oldu.
2018 Dünya Kupası Eleme maçlarını da Konya’da mı oynayacağız? Fatih hocanın düşüncesi nedir?
Konya’da güzel bir sinerji yakaladı Milli Takım. Tabi ki Terim hoca, elemeler süresince Konya’yı tercih edecektir, doğru da yapar.
Volkan Demirel milli takıma çağırılacak mı?
Fatih hoca Volkan’ı alırsa hata yapar. Alacağını sanmıyorum. Tamam, taraftarın Volkan’a yaptığını asla savunmuyoruz, savunulacak yanı da yok. Hiç kimse kimseye hakaret edemez. Milli Takım’ı rengi belli KIRMIZI – BEYAZ arkadaşlar. O takım bizim ülkemizin takımı. O forma için ter akıtan herkes saygıyı da, sevgiyi de fazlasıyla hak ediyor. Küfür ne demek? Ancak, birkaç tane kendini bilmez taraftarın tepkisiyle, kaleyi bırakıp gitmenin doğruluğunu kim savunabilir? Ortada bir mücadele var ve arkadaşlarını yalnız bırakıyorsunuz? İşte bu olmaz. Ne yani, bizlerde maçlarda hakaretlere hedef oluyor, biz de mi maçı bırakıp, evimizin yolunu tutalım? Millî Takım’ın, elemelerde uçurumun kenarından döndü, finalleri yakaladı. Eee, hem o mücadelede olmayacaksınız, finallerde yerini alacaksınız? Adama ‘hadi oradan’ derler!
Oynadığımız grup maçlarında herkes elbette özverili oynadı ama ön plana çıkarsanız kimin ismini söylersiniz?
Kesinlikle Hakan Balta. Bugün biz Fransa’ya gittiysek Hakan’ın sakatlanma pahasına çıkarttığı toplalarla gittik.
Grupları nasıl değerlendiriyorsunuz? Yine Çek Cumhuriyeti, Euro 2008’de ve 2011’de karşılaştığımız Hırvatistan, 2010 Dünya Kupası Elemelerinde karşılaştığımız İspanya. Neler bekliyor bizi Fransa’da? Benim öngörüm burada yarı final oynayacağımız.
Oradaki vitrin elbette çok farklı. Burada gösterdiklerimizin bir tık üstüne çıkmak zorundayız. Hesaplarımızı çok iyi yapmamız gerekiyor. Kötü başlamamalıyız nasıl başlarsak öyle gider. Ben Fransa’da çok güzel maçlar oynayacağımızı düşünüyorum, gruptan çıkmamız asla sürpriz olarak görülmemeli. Kaldı ki, böylesi turnuvalarda çok başarılı maçlar çıkarmadık mı? 2008’i anımsayın.
Çok net bir soru yöneltmek istiyorum. Sayın Fatih Terim süreç itibariyle bırakmayı düşündü mü?
Evet düşündü. Arena’daki Kazakistan maçı sonrası Fatih hoca istifa etmeyi düşündü ve zor çevirdiler hocayı.
Türk futbolunun çözüm reçetesi için Sayın Fatih Terim neler düşünüyor?
Riva Milli Takım Tesislerine gittiğinde göreceksin Kaan, Fatih Terim’in ismini taşıyan bir okul var. O okulda hem okuyan hem de spor yapan futbolcular var ve inanılmaz bir çalışma var. Fatih Terim bu olayı Türkiye’nin tamamına yayarak alt yapı ve eğitim projesinin desteklenmesini istiyor ve Türk futbolundaki sorunun çözümü içinde bundan asla vazgeçmiyor. Zaten Fatih hocanın Türkiye Direktörü olmasındaki ana etkende buydu.
Son olarak ligle ilgili sormak istiyorum. Sizce bu sezon ipi kim göğüsler?
Valla zor bir soru… Ancak ortada bir gerçek var, o da yarışın Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında geçeceğidir. Yani kora – kor bir yarış olacak. Ne var ki, Fenerbahçe kazanırken zorlanıyor, taraftarı adeta dokuz doğuruyor! Beşiktaş kantarda ağır basıyor, bekleyeceğiz ve göreceğiz.
Saygılarımla…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail : kaan.ilhan@abcspor.com
Twitter: @sinyorrkaan