Galatasaray, Sneijder’in yokluğunda her sene en zor deplasmanlardan olan Gençlerbirliği önünde sınav verdi. Son 3 senedir, Galatasaray bu stattan 3 puanla ayrılamadı, hatta İstanbul’da da 1 kez yenildi. Ters bir takımdı Gençlerbirliği.
Sneijder’in yerine Josue sahadaydı. Selçuk daha ileri kaydırılıp, De Jong sahaya sürülebilirdi ama Riekerink, tabiki daha iyi bilir.
Galatasaray maçın ilk 15 dakikasında neredeyse Gençlerbirliği’ ne top göstermedi desek yalan olmaz. Nitekim çok doğru bir kontratak ile bu sezonun flaş ismi Bruma golü buldu. Bruma ve Yasin’in sürekli kanat değiştirmeleri Gençlerbirliği defansının dengesini bozdu. İlk yarı boyunca Galatasaray Gençlerbirliği’ne açık vermedi. Takım olarak çok iyi paslaşıp, üst düzey yardımlaşma ile ilk yarının mutlak hakimi olarak soyunma odasına 1-0 önde girdiler.
İkinci yarı skoru koruma psikolojisi ile geriye yaslanan Galatasaray, Gençlerbirliği’ni ister istemez kendi sahasında buldu. Muslera yine her zamanki gibi sahanın yıldızı oldu. Her takımda olması gereken bir kaleci. Gençlerbirliği her an golü bulabilirdi. En az 3 tane mutlak pozisyonda Muslera’ya takıldılar. Galatasaray bu sefer şanslı idi. Pozisyon itibari ile değil ama oyun mantığı olarak şanslı bir gündü. İlk yarı gibi yoğun pas trafiği ile oynayıp rakibe şans vermeseler maç zaten çok daha kolay geçecekti. Hatta bu şekilde oynasalar, Süper Ligde hemen hemen her maçı kazanırlar.
Bu sefer korkulan olmadı ve Galatasaray Başkentte 3 puanlık maden buldu.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cem.demircioglu@abcspor.com
twitter: @cemdemircioglu