Yıllardır belirli bir seviyeyi yakalamayı başarmış ancak şampiyonluk ya da kupa kazanma gibi hedefleri bir türlü gerçekleştirememiş, o sıçramayı yapamamış bir takım Banvit. Orhun Ene yönetiminde temelin atılması, sonra gelen koçların ise üstüne fazla bir şey koyamaması, bu sıçramanın yapılamamasının en büyük nedenlerinden biri. 2014-2015 sezonuna da koç değişikliği ile giren Banvit, İtoudis’in CSKA Moskova ile anlaşması üzerine O’nun yerine daha evvel Nizhny Novgorod’u çalıştıran Zoran Lukic ile başladı.
”Kadro Yapısı”
Banvit, bir evvelki sezonki kadrosunu büyük ölçüde koruyarak sezona başladı. Belki de kadroda en az değişiklik yaşayan takımlarından biri oldu. Trabzonspor Medical Park’tan Can Maxim Mutaf, genç oyunculardan Berkay Candan ve Tolga Geçim ile Vladimir Dragicevic ve Vladimir Veremeenko kadroya katıldı. Chuck Davis, Şafak Edge, Sammy Meija, E.J Rowland, Keith Simmons, Cevher Özer ve Erkan Veyseloğlu takımda kalan ve iskeleti oluşturan oyunculardı.
Uzun rotasyonunda fazla şans bulamayan Cevher Özer ve fazla katkı veremeyen Erkan Veyseloğlu ile yollar sezonun ilk yarısı bitmeden ayrıldı. Sammy Meija ve Şafak Edge’nin üzerindeki yükü azaltmak adına sezon ortasında Jimmy Baron transfer edildi. Koç Zoran Lukic’in ayrılmasından sonra da, camiayı iyi tanıyan ve oyuncuların çok sevdiği bir koç olan Selçuk Ernak takımın başına getirildi.
”Üç Kulvarda Oynanan Maçlar”
Banvit sezona Türkiye Kupası maçları ile başladı. Trabzonspor Medical Park ile NSK Eskişehir Basket’i rahat geçiren Banvit, Pınar Karşıyaka’ya mağlup olsa da grubu 2.sırada tamamladı ve çeyrek finale kalmayı başardı.
Banvit lige de Pınar Karşıyaka deplasmanında aldığı mağlubiyet ile başladı. Sonrasında aralarında Galatasaray Liv Hospital de olan 3 maçı üst üste kazandıktan sonra deplasmanda Muratbey Uşak Sportif’e mağlup oldu. Darüşşafaka Doğuş ve NSK Eskişehir Basket maçları kazanıldıktan sonra, Torku Konyaspor deplasmanındaki maç kaybedildi. Yine Anadolu Efes karşısında alınan galibiyeti iki mağlubiyet takip etti. İlk yarının son 4 haftasında arka arkaya galibiyetler alan Banvit, ilk yarı sonunda puan durumunda 10 galibiyet 5 mağlubiyet ile liderin sadece 1 galibiyet arkasında 5.sıradaydı.
Eurocup’a da iyi başlayan Banvit ilk 3 maçını kazandı. 4.maçında Lietuvos Rytas’a deplasmanda mağlup olan Banvit, arka arkaya 3 galibiyet daha almayı başardı. Ancak grubun son 3 maçında deplasmanda CSU Asesoft ve Krasny Oktyabr gibi zayıf rakiplere ve iç sahada Lietuvos Rytas’a kaybetmekten kurtulamadı. Böylece grubu 6 galibiyet 4 mağlubiyetlik performansla Krasny Oktyabr ile aynı seviyede bitirdi.
İlk yarıdaki performansa baktığımız zaman, Banvit’in iç sahada iyi performans gösterdiğini, Galatasaray Liv Hospital, Anadolu Efes, Darüşşafaka Doğuş gibi takımları mağlup etmeyi başardığını ancak deplasmanda fazla varlık gösteremediğini görüyoruz.
”Koç Değişikliği”
İlk yarının sonlarında yapılan koç değişikliğinin lige çok da iyi yansımadığını söyleyebiliriz. İlk 3 maçta galibiyet alamayan Banvit, sonrasında Rönesans Ted Kolejliler ve Muratbey Uşak Sportif’i mağlup etti. Sonrasında 4 maç üst üste kaybettikten sonra Fenerbahçe Ülker galibiyeti geldi. Kalan 5 haftada 3 galibiyet alarak ligi 5.sırada noktaladı ve saha avantajı çeyrek final serisinde Pınar Karşıyaka’ya teslim edildi. Sezonun ilk yarısında 10 galibiyet alan Banvit, ikinci yarıda ise sadece 6 galibiyet alabildi.
Play-off serisi ve Türkiye Kupası çeyrek finallerinde Banvit, bu sezon adeta belalısı olan Pınar Karşıyaka ile eşleşti. Bu sezon tam 7 kez karşılaşan iki takım arasındaki maçların sadece birini Banvit kazanabilirken, o maç da ligin çeyrek final serisinde kendi sahasında oynadığı maçtı. Seriyi böylece geçen Pınar Karşıyaka, sonrasında şampiyonluğa uzandı.
Banvit, Eurocup’ta yarı finale kadar uzanan bir yolculuk yaşamayı başardı. İkinci tur gruplarında Buducnost, Dinamo Sassari ve Gran Canaria ile aynı grupta yer aldı. İnişli çıkışlı bir performans gösteren Banvit, sonrasında finale çıkmayı başaran Gran Canarai’yı Bandırma’da farklı mağlup etmeyi başardı. Buducnost ile oynadığı iki maçı da kazanırken, iç sahada Dinamo Sassari’ye bir sayı ile mağlup oldu ancak son maçta rakibini farklı geçti ve ikinci sırada son16’ya kalmayı başardı.
Son16 turunda ilk maçta Virtus Roma’yı 16 sayı farkla mağlup etmesine rağmen, rövanş maçının son dakikalarında yapılan hatalar neredeyse turun elden kaçmasına neden olacaktı. Çeyrek final serisinde iki zorlu maç sonrası Paris-Levallois elendi. İlk maç deplasmanda 2 sayı ile kaybedildi ancak iç sahada alınan 4 sayılık galibiyet turu getirdi. Yarı final serisinde ise Khimki ilk maçta içeride 1 sayı ile geçildi ancak Rusya’dan turu almak mümkün olmadı. Khimki’nin final serisinde Gran Canaria’yı iki maçta da farklı geçerek şampiyon olduğunu hatırlatalım.
Başkan Özkan Kılıç sezonun başında internet sitesinde yayınlanan yazısında, 2014-2015 sezonu için Avrupa Kupalarında başarılı olup, Final-4’e kalmayı hedef göstermişti. Eurocup serüveninde bu hedef gerçekleştirilirken, bir diğer hedef olan genç oyuncuların A Takıma ve Türk Basketboluna kazandırılması da kısmen başarılmış oldu.
”Öne Çıkan Oyuncular”
Banvit’te performans olarak yabancı oyuncuların öne çıktığını görüyoruz. Daha önce Cholet ve CSKA Moskova gibi önemli takımlarda forma giyen Sammy Meija sayı ve ilginç bir nokta olarak ribaund ortalamasında birinci sırada olan oyuncu. Meija ayrıca tecrübesi ile kritik anlarda sorumluluk alan, sakin kalabilen ve takımın yükünü almaya çalışan yapısı ile de çok yararlı olan oyunculardan biri oldu geçtiğimiz sezon.
Meija’nın ardından sayı ortalamasında Earl Rowland, Chuck Davis ve Dragicevic gelirken; Dragicevic ve Veremeenko’nun ribaundlarda, Rowland’ın ise asist anlamında önemli katkı yaptığını görüyoruz. Keith Simmons ise bir önceki sezona göre sayı ortalamasında geride kalırken, Jimmy Baron’dan beklenen katkı gelmedi. Baron’ın asist ortalamasının düşük kalması, saha içi organizasyonu sağlaması beklentisini karşılayamadığını gösterdi.
Banvit kadrosunda daha fazla süre alan yabancı oyuncuların yaş ortalamasının yüksek olması da, sezonun ilerleyen haftalarında düşüş yaşanmasına neden oldu. Takımın biraz daha Eurocup’a konsantre olduğunu, enerjisinin büyük bölümünü orada harcadığını ve ligi idare etmeye çalıştıklarını gördük.
Can Maxim Mutaf bazı maçlarda, özellikle dış şutlarda yüksek yüzde yakaladı ve katkı vermeyi başardı. Ancak sezonun geneline baktığımız zaman bu maçların sayısının çok yüksek olmadığını da belirtelim. Şafak Edge gelişim gösteren bir oyuncu olarak, takıma yardımcı olurken; genç Tolga Geçim de yavaş yavaş tecrübe kazanmaya başladı.
”Yabancılarla Yollar Ayrılıyor”
Banvit, önümüzdeki sezon için yabancı oyuncuları ile yolları ayırarak, daha genç ve başarıya aç oyuncuları takıma kazandırıyor. Genel menajer Turgay Çataoluk konuyla ilgili şunları söylemiş: “Geçtiğimiz yıllarda takımımızda oynayan yabancılarla yollarımızı ayırdık. Bunların yerine daha genç ve başarıya aç oyuncuları kadromuza kattık. Değişime ayak uydurabilecek oyuncuları takıma kazandırdık. Taraftarlarımız bu sezon yepyeni bir takım seyredecekler.”
Banvit bugüne kadar dış transferde 7 oyuncu ile anlaşma sağladı. Oyun kurucu Courtney Fortson, Fransız forvet Adrien Moerman, Panathinaikos’tan A.J. Slaughter, boyalı alanın etkili oyuncularından Gasper Vidmar, forvet Jackie Carmichael, guard Dominique Johnson ve yerli rotasyonu için Nusret Yıldırım kadroya katıldı.
Takımda kalan Can Maxim Mutaf, Keith Simmons ve genç oyunculardan Tolga Geçim ile daha hareketli, agresif ve modern bir basketbol oynanacağını tahmin ediyorum. Koç Selçuk Ernak da bu değişime ayak uydurup, takımı iyi yönetirse kulübün Eurocup ve ligde başarılı olma hedefleri gerçekleşebilir. Banvit’in 2013-2014 sezonunda normal sezonu lider bitirdiğini ancak yarı final serisinde elendiğini düşünürsek, performansın bütün sezona yayılması verilen emeğin karşılığının alınması için en önemli koşullardan bir tanesi. Türkiye Basketbol Ligi’nde üst sıraları zorlayan takım sayısının artması Banvit’in işini zorlaştırsa da, Bandırma taraftarının basketbol sevgisi ve desteği, oyuncu ve koçun yüksek performansı ile birleşince Karşıyaka’nın ulaştığı başarıya ulaşması çok da uzak bir ihtimal değil.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : derya.cerasi@abcspor.com
twitter : @deryacerasi