Biz Fenerbahçe’liler ne zaman ”Tamam,aradığımız oyuncuyu bulduk sonunda ” desek başımıza bir şey gelir muhakkak. Hatırlayın geçen sene bu aralar Markovic uçuyordu, Rıdvan Dilmen bile kendine benzetmişti oyun tarzını ama sonunda kaderi benzedi Rıdvan’a, sakatlıklardan kurtulamadı bir türlü.
Bu yıl ise son haftalarda Jermaine Lens rüzgarı esiyordu. Hele son Feyenoord maçında mestetmişti taraftarı resmen. Ancak yine olan oldu.Böylesine önemli bir Osmanlı deplasmanı öncesi sakatlığa kurban verdik Lens’i. Şanssızlık yine yakamıza yapışmıştı işte. Bahtsız bedevi Fenerbahçe işbaşındaydı.
Ardından haftanın maçları başladı. Önce Beşiktaş 90+3’te bulduğu golle Rize deplasmanından 3 puanla döndü. Bizim maçımızdan önce ise Galatasaray Antalya ile oynadı.1-0 mağlupken oyun 65’e kadar rölantide gidiyordu, pozisyon bulamıyorken bir duran topla maç döndü. İşte orda dedim ki:”Bu haftasonu her şey aleyhimize işliyor, Osmanlı maçından 3 puanla dönmemize imkan yok”
Maça da erken yediğimiz bir golle başlayınca keyifler iyice kaçtı. İkinci yarı Van Persie’nin golüyle umutlandık, acaba uzun süre sonra ilk kez bir maçı çevirebilir miyiz dedik ama zaman zaman baskı kurmamıza rağmen 3 puanı alamadık. Ha, Osmanlı deplasmanında beraberlik dünyanın sonu mudur ? Değil tabii ama puan durumunda geride olunca maalesef yine ciddi bir yara almış olduk.
-Şener,İsmail Köybaşı ve Alper buldukları şansları yine değerlendiremediler.
-Jozef-Topal ikilisi yine iyi mücadele ettiler, çok top kazandılar.
-Sow eski formunu aramaya devam etti.
-Volkan Şen yine en hareketliydi ama konsantrasyonunu hakeme itiraz yerine oyununa vermeli.
-Advocaat oyuna önemli müdahelelerde bulundu, risk te aldı ve kısmen de olsa sonuca gitti.
-Van Persie golünü attı ama oyuna çok fazla giremedi.
-Direkten dönen toplarda ”bahtsız bedeviliğe rağmen” şans yanımızdaydı.
Haftanın zorluk derecesi en yüksek maçı bu maç. Fenerbahçe Ankara’ya bu sezon ilk kez geliyor ama tribünlerde yine ciddi boşluklar var. Örneğin ben Fenerbahçe’nin az sayıdaki deplasman tribünü biletleri hemen bittiği için bu maça gidemedim.
Önerim şu : Eğer evsahibi takım maç için yeterli sayıda bilet satamıyorsa,maça 48 saat kala deplasman tribününün yanındaki blokları da deplasman taraftarına açmalı.Bunu zaten yapan, full kale arkası tribünü misafirlere ayıran Akhisar, Gençlerbirliği, Gaziantep gibi kulüpler var. Kasımpaşa, Osmanlı, Karabük gibi boş tribünlere oynayan takımlar ise %5’in üstünde yer ayırmalı. Sonuçta %5 Allah’ın emri değil. Bir kaç bin kişi de olsa daha fazla taraftar gelebilecekse gelsin maçlara. Ufak ta olsa bir ilaç olsun yerlerde sürünen seyirci sayısına..
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72