ATTIK, TUTTUK, KAZANDIK
Dostluk ve barış salonunda,Fenerbahçe zorluk derecesi yüksek maçta Olympiacos’u mağlup ederken küçücük detayların konuşulması gerektiği bir zafer gecesini daha geride bıraktı.
Jan Vesely’nin insanca bir sebepten dolayı Obradoviç’ten izinli olarak evde kaldığı, Eric Green ve Marko Guduriç’in saha performanslarını izleyemediğimiz, Sinan’ın kısa bir periyot katkı verdiği takım dar rotasyona rağmen sahadaki oyuncuların harika anlık dokunuşlarıyla yine kazanmayı başardı.
Melih’in ilk beş başlayıp,26 dakikaya 12 sayı sığdırması, Bobby’nin 10 dakikaya sığdırdığı 3 asist ile düşerken Spanoulis’ten kaptığı top, Melli’nin oyunun sıkıştığı anlarda soktuğu 2 kritik şut ve ribaund katkıları, Ahmet’in ikili oyun savunması,Datome’nin muazzam ara sıcak katkıları ve Kostas Sloukas-Nikola Kalinic ikilisinin parkeye adeta yumruklarını vurarak, gümbür gümbür maçı Atina’dan alıp İstanbul’a getirmelerini oyunun küçük detayları olarak sıralayabiliriz.
Lakin bu kadar küçücük detayların arasında öyle bir detay var ki belki de maçın sonucunu belirledi. Son beş dakikada David Blatt’in çözüm yaratmak için Spanoulis’i kenara alması ve tabir yerindeyse vazgeçmesi gecenin hareketiydi.
7 hafta geride kalırken stres düzeyi yüksek iki deplasman galibiyeti Fenerbahçe’nin alışık olduğu yolu daha kolay bulmasını sağlayacaktır. Papanikolaou’nun köşeden zor pozisyonda kazandırdığı üç sayının diyeti belki de son hücumda topu kullanıp çember altından kaçırmalarına sebep oldu. Baskı altında her oyuncu gurubu ile her salonda oynamayı yıllardır başaran bir takım Fenerbahçe.
Kazansalar da, kaybetseler de saygıyı hak ediyorlar.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan
