1990-91 sezonunda, beş yıl arka arkaya şampiyon olan Real Madrid’in serisine son veren Barcelona, futbol beyni Johan Cruyff önderliğinde Katalan kulübünün tarihini değiştirecek adımlar atıyordu La Masia ile…
O sezon ligi Barca’nın ardında ikinci sırada bitiren, en son şampiyonluğu 1977’de görebilen Atletico Madrid camiası da memnun değildi gidişattan. Hatta bahsettiğimiz sezon olan 1991’e dek, 1984-85 sezonu hariç ilk kez ikinci bitirebilmişlerdi ligi.
O sezon 15 yaş takımı ise rakiplerini ezmiş ve 22 maçta 264 gol atmıştı. Başkan Jesus Gil, ufak tefek bir çocuğu işaret ederek: “Bu çocuk bizim kaptanımız. Gelecekte büyük bir star olacak. Bu sezon 55 gol attı.” demişti.
Jesus Gil o kadar haklı çıktı ki, ama çok önemli bir farkla!.. Madrid’in yoksul bir mahallesinden gelen ve sıkı Atletico Madrid taraftarı olan çocuk, futbolu bıraktığında efsaneler arasına adını, ezeli rakiplerinin forması ile yazdırmıştı; Raul Gonzalez.
Atletico Madrid o günlerde neredeyse batık bir kulüptü ve başkan Jesus Gil, yıllık bütçesi 80 milyon pesetas (500 bin Euro) olan alt yapıyı kapattı!..
Çocuk, başının çaresine bakmak zorundaydı. Real Madrid alt yapısına gitti, 1994 yazında onu yaz turnuvası kadrosuna almadıkları için Real Madrid’in tesislerinden ayrıldı. Ama Jorge Valdano Real Madrid’de kalırsa, A takıma yükseleceğine inandırdı onu ve 17 yaşında Zaragoza deplasmanında ilk kez A takım formasını giydi. Ertesi hafta kariyerinin ilk golünü attığı takım da, kaderin cilvesi; alt yapısından yetiştip gönül verdiği Atletico Madrid oldu.
O çocuk büyüdü ve Real Madrid formasıyla 550 maçta 228 gol attı ve Real Madrid’in kaptanı, hatta efsanesi olmayı başardı.
Akşam rüyasında gördüğünü sabaha kovan, nevi şahsına münhasır başkan Jesus Gil, 17 yıl süren başkanlığında 39 teknik direktörle çalışmış, 141 futbolcu transfer etmişti. Oğul Miguel Angel Gil’in başında olduğu Atletico Madrid, Diego Simeone ile 12 yılı devirdi bugünlerde.
Peki ya altyapı? Babasının 500 bin Euro maliyeti var diye kapattığı Atletico Madrid’in futbol akademisine ayırdıkları para geçen sezon 15-16 milyon Euro idi.
Değer mi diye düşünenler olabilir çünkü 100’lerce çocuktan belki sadece 3-4 tanesi A takıma gelebiliyor. Ama aslolan aidiyet, kültürü aşılamak. Akademide 60’dan fazla takım, 150 civarı antrenör, kondisyon antrenörü, analist, kaleci antrenörü, sağlık çalışanı ve idarecilerle beraber toplamda 250’den fazla çalışan var.
Şehir dışından Scout’ların bulduğu genç yetenekler için de, Atletico Madrid’in tesislerinde 72 yatak kapasiteli bir bina var. Tesislerde askeri okul benzeri bir disiplin mevcut. Cep telefonları günde yarım saat ailelerini aramak için açık kalabiliyor ve 16 yaşından küçük futbolculara internet yasağı var. 15 yaşından küçüklerin tek başına şehirde gezmeleri yasak, bunu ancak üst yaş gruplarındaki ağabeylerinin refakatinde yapabiliyorlar.
İki liseyle özel anlaşması olan Atletico Madrid kulübü, bu evden (hepsi kendi takımlarına olmasa da )100’den fazla futbolcu çıkarttı liglere.
Yolu Atletico altyapısından çıkan en önemli isimlerle de yazımızı bitirelim;
Raul’dan zaten yukarıda bahsetmiştik.
Bugün mevkiinin en öndeki ismi olarak kabul edilen, Man City’li ön libero Rodri başta, Koke, Saul Niguez, Gabi, sol bek Hernandez, forvetler Fernando Torres ile Morata ve ünlü kaleci David de Gea ilk aklımıza gelenler.