Bi TON PARA ÖDEDiK, BiDON OLDU -3-
ALEX’İN KAZIĞI
CLAUDIO MALDONADO
“Ilerde torunlarıma anlatacağım daha esaslı öykülerim olmalı, yaşım 30′ u geçti, La Liga da şimdi oynadım, oynadım, bi daha da bu fırsat gelmez”diye düşünen Mehmet ‘Marco’ Aurelio Fenerbahçe’den aldığının daha altında bir paraya İspanyol kulübüne imza atınca Fenerbahçe nasıl olsa elimde, Deniz, Kemal ve Selçuk var diye önemsememişti bu ayrılığı.
Kemal zaten sürekli sakattı. O’nun ipiyle kuyuya inilmezdi.
Peki Deniz Barış ve Selçuk Şahin’in ipiyle kuyuya inilirmiydi?
Hele ki Deniz mi, Selçuk mu diye bir soru var ki?
Gerçekten cevabı çok zor!
Ronaldo mu Messi mi sorusu kadar kazık.
Deniz, Selçuk ve Kemal üçlüsünün bu işi yürütemeyeceğini anlayan yönetim yabanci bir ön libero ya da tüm dünyada bilinen ismiyle defansif bir orta saha oyuncusu arıyordu.
Fenerbahçe’nin efsane oyuncusu Alex, eski kulübü Cruzeio da birlikte oynadığı takım arkadaşı ve dostu Maldonado’yu tavsiye etti.
” En beğendiğim orta saha oyuncusudur”dedi.
Bunu diyen futbol profesörü Alex olunca harbiden oturup düşünmek lazım.
Kulüp de hakkında araştırma yaptı ve devre arasının son gününe bu transfer yetiştirildi. Maldonado Fenerli olmuştu.
Hava limanında görkemli bir şekilde karşılandı. Davullar ve zurnalarla.
OFTAŞ maçında sahadaydı Maldonado.
Klasik ilk maç yorumları yapıldı. Teknik dendi, tek pas oynamayı seviyor dendi, belli ki futbolu biliyor dendi ama zamana ihtiyacı var dendi.
Şimdi bi iş görüşmesine gittiniz. İş görüşmenizi yapan kişi dedi ki:
– Biz bir aileyiz.
Abi direkt kaç git. Biz kurumsal gibi dursak da kurumsal değiliz, biz de herkes her işi yapar, bi gün Migros’tan erzak aldırtılıp genel müdürün evine bıraktırırsan sakın şaşırma demektir bu Biz bir aileyiz lafının açılımı.
İşte aynen böyle, yeni gelen yabancıya zamana ihtiyacı var deniyorsa o gün ondan ümidi kes arkadaş. Bi cacık olmayacak ondan.
Ama derlerse ki, zamanla daha da iyi olacak. Heh işte, Onda hakkaten ışık var demektir, sabret ve gör.
Maldonado ilk maçında % 88 lik bir pas ortalamasıyla oynarken tüm maçı iki stoperin önünde 20 metrekarelik bir alanda oynadı ve topu her ayağına aldığında pas vereceği 10 farklı seçenekten hep en yakınındakini tercih etti.
%100 futbol programında Rıdvan Dilmen kendisi hakkında bu adam 5 yılda 5 gol atamaz dedi.
Güntekin Onay’ın verdiği bilgi Rıdvan Dİlmen’i teyid etti:
– “Zaten son 5 yılda 3 gol atmış…”
Şimdi biliyorsunuz bu İspanyollar ve Latin Amerkalılar bir isim, bir soy isim ve bir de göbek adıyla yetinebilen adamlar değil.
Yeni doğan çocuğa kim bi isim önerse, hatırı kalmasın diyip koyuyorlar çocuğa. Sonuçta da bisürü ismi oluyor. Ne kağıda sığıyor ne ekrana.
Bizim Maldonado’nun da asıl ismi şu:
Claudio Andres Del Transito Maldonado Rivera
Transito ismini kim önermiş Onu gerçekten çok merak ettim ama cuk oturmuş.
Adam topu sol ayağıyla alıyor, alır almaz Transit yanındakine veriyor.
Üstüne üstlük adamın ağırlığı da cabası.
Galatasaray’la sezonun en kritik maçı oynanıyor. Kazananın şampiyon olacağı, hatta Fener’e beraberliğin bile yeteceği maç.
Maç Galatasaray’ın sahasında oynanıyor.
Edu- Volkan anlaşmazlığından beleş bir gol yiyor Fener ve başlıyor bastırmaya.
45+ oynanıyor. Galatasaray ceza sahası ana baba günü. Maldonado orta çizgide almış topu hala yan pas yapıyor!
La doldur ileri, ceza sahasına gönder. Birinin başına çarpar, kıçına çarpar, birinin önüne düşer gol olur.
Valla hangi Donada’dur çözemedim ben.
Mal-Donado mu, Yan-Donado mu?
Defanstan top çıkarma özürlüsü Edu-Lugano ikilisinin yardımına gelmek ne kelime adam resmen top kaçıyor, saha da saklanıyor.
Ne hikmetse Fenerbahçe kendisini o sezon elden çıkarmadı. Sonraki sezon onu gönderme işi Aragones’e kalacaktı.
Gerçi Aragones’in getirdiği Josico’nun da ondan bir farkı yoktu ya, neyse.
Josico’yu da ayrıca anlatmak lazım.
Fenerbahçe’de kaldığı bir sene boyunca bir tek asist yaptı. O da Deivid de Souza’nın 35 metreden Chelsea kalesine gönderdiği füzenin asistidir.
Ona da asist denmez herhalde. Topu Deivid’e verirken asla ordan vursun diye vermedi. Kaleye vurulacak yer değil zaten.
1,5 sene içinde bir kez rakip ceza sahasında görüldü. O da Dinamo Kiev maçındadır. Onda da kırmızı kart görmüştü.
Sonrasında ise Flamengo kulübü ile anlaştı. Flamengo forması ile 38 maça çıkan Maldonado 1 de gol attıktan sonra Corinthians’a geçti.
Corinthians formasıyla 8 maçta yer alabildi sadece.
Geçtiğimiz sezonsa ülkesine dönen Maldonado Colo Colo takımıyla anlaştı.
“Beraber oynadığım hiç bir oyuncuya benzemiyor stili” demişti Alex Onun için.
Maldonado’nun tutmaması Alex’i çok derinden etkilemiş olmalı ki geçtiğimiz günlerde ailesiyle birlikte geldiği Türkiye’de konuk olduğu bir programda yine Maldonado’dan bahsetme gereği duydu.
“Çok iyi bir futbolcuydu, nasıl oldu da oynayamadı” dedi.
Valla biz de anlamadık kaptan. Sen futbolun profesörüsün.
Alex’in kazığı diyorlar Ona. Boşver desinler be kaptan, gelecekse kazık senden gelsin!