Maça giderken artık rahat bir galibiyet alalım strese girmeyelim düşüncesindeydim. Tam tersi oldu. Paniğe girdik. Oyunun hiç bir anında sakin kalmayı beceremedik. Stres hem sahada hem tribünlerde belli oluyordu. Altından kalkamadık maalesef.
Her şeyden önce kötü oynadık, bunu kabul etmemiz lazım. Üretemedik bir türlü, özellikle ilk yarıda. Sadece Fred’in eksikliğiyle açıklanabilir bir durum değil bence bu. Onun pozisyonunda oynayan İsmail çok mücadele ediyor, hücum preste büyük katkısı var, çok ta top kapıyor ama kilit pas konusunda ciddi eksikleri var ve bir çok atağı sonlandırmamızı engelliyor bu.
Tabii sadece İsmail’e bağlayamayız hücumdaki verimsizliği. Dzeko ve Tadiç te belki çok etkili gözükmediler ama en kötü oyun bence bugün Szymanski’den geldi. Aslında bir süredir istikrarlı şekilde performansı düşük. Bence bugün 90 dakika sahada kalması İsmail Hoca’nın şu ana kadar iyi götürdüğü forma adaletine de gölge düşürdü. Cengiz yerine o oyundan çıkabilirdi.
Muhtemelen sakin kalamadığı ve kırmızı kart riski yüzünden hoca çıkardı Cengiz’i. Rakip oyuncuların ilk devredeki provokatif hareketleri, kendilerini yere atmaları ve oyunu sürekli soğutmaları isyan ettirdi Cengiz’i. Maalesef Fenerbahçe son dönemde hırslı oynamanın ötesine geçen rakiplerle mücadele ediyor. Bu da iyi oyunun en büyük düşmanı olan gerginliğe yol açıyor.
Ligin bundan sonraki bölümü için hangi 11’le oynayacağımızdan çok nasıl sakin kalmayı becerebileceğimiz önemli. Bunun için toplantılar da yapilabilir, destek te alınabilir. Tek bildiğim bu kadar gergin bir takım sahadaysa başarılı bir oyunun ortaya çıkması zor. Muhakkak futbolcularımızın kafası rahat olmalı.
Bugün ağır bir kayıp yaşadık. Hepimizin morali bozuldu. Ancak buraya kadar getirdiğimiz şampiyonluk mücadelesinden vazgeçmemiz sözkonusu değil. Sonuna kadar kovalayacağız. Rakibin de puan kaybetmesini bekleyeceğiz. İlk iş te deplasmanda Rize’yi yenip tekrar çıkışa geçeceğiz.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72