AÇILMA, YANARSIN

Bütün kötülüklerin anası ve babasının mücadelesinde Pazar günü tam da istediğimiz sonuç çıkınca tabii bu akşamki maç bizler için daha da anlamlı hale gelmişti. Genellikle bu tip ikramları cömertçe geri çeviren Beşiktaş bu sefer gereğini yaptı. Zaten açık oynayan takımlara karşı Beşiktaş hızlı ataklarıyla cezayı çok çabuk kesebiliyor ki bu akşam da öyle oldu.

Beşiktaş gerçekten keyif veriyor. Futbolcular da büyük bir keyif ve iştahla oynuyor ama bir de o telaş olmasa! Gökhan, Oğuzhan, Olcay kilometre yaptıkça ve birbirlerine alıştıkça taraftarın uğruna besteler yaptığı yeni bir Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü olabilirler. Gerçi her üçü de maç içinde de inişli çıkışlı bir grafik çizebiliyor ama o çıkış anına denk geldiğinde her birinin yapabildikleri gerçekten müthiş. Bu akşam Gökhan’ın yokluğunda patlama sırası Olcay’daydı. Üçünün birden patladığı maçlar ise her rakibin kabusu olur. Bunun dışında kim görev verilirse en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor.

Maç çok tempolu başladı ve Antalya ilk 3 dakikada gördüğü iki sarı kartla biraz kilitlendi. İkisi de kartlık mıydı, kitabına göre evet ama ben maçların bu kadar başında çok sert ve kasti hareket olmadığı sürece hakemlerin inisiyatif alıp uyarmasından yanayım. Ardından 13. Dakikada Beşiktaş güzel bir organizayonun ardından golü bulunca maçın farka gidebileceğini düşünmeye başladım ki önce Olcay’ın aslında kötü vurmadığı halde kalecinin ayaklarına çarpıp kurtardığı pozisyon ve ardından önünde bulduğu topu harika bir vuruşla gole çeviren Eto’o. Barcelona ve Inter’de oynadığı toplam 212 maçta 141 gol atan bir adamdan söz ediyoruz ki bu istatistiğe ancak şapka çıkarılır.

Beşiktaş’ta benim gördüğüm hastalık ceza sahasına çok rahat inebilmesi ama o bölgede topu çok fazla eveleyip gevelemesi. Bazen Oğuzhan’ın yapamadığı o son dokunuş, bazen Quaresma’nın gereksiz fantazileri, bazen Gomez’in müthiş ağırlığı ve bazen de Olcay’ın sarsaklığı derken nice harika pozisyonlar heder olup gidiyor. Bu arada Şenol hoca ne diyor bilmiyorum ama ben Gomez’i kanatlarda veya top dağıtırken izlemekten hiç keyif almıyorum. Sonuçta bir Jardel kadar olmasa da (öylesi zaten gelmez bir daha) inanılmaz ağır fakat olağanüstü bir golcü ve son vuruş adamı. Asla besleyen değil, sürekli beslenen adam olmalı. Tekmeye kafa sokan adam olması da onun da ne kadar gole aç olduğunu gösteriyor ki böyle bir forvete Beşiktaş’ın her zaman ihtiyacı var.

Necip de şaka maka iş ciddiyetini hiç elden bırakmadan formayı tekrar kaptı ve Atiba’yla birlikte böyle oynamaya devam ederse Veli ve Tolgay için forma mücadelesi daha zorlu hale gelir. Bu formuyla Necip yoğun rotasyon içinde mutlaka kendine yer bulacaktır ve taraftar da sonunda onu bağrına basacaktır. Fenerbahçe’nin Selçuk Şahin ve Ümit Özat’a reva gördüğü muameleyi Necip’e reva görmek haksızlık olur. Atiba inanılmaz performansını herhalde hiç kaybetmeyecek ama onu methedecek sıfatlar ise sanırım en sonunda tükenecek. Bu kadar çok isabetli pas yapıp atak kesen, atak başlatan ve koşan adam için olsa olsa bu takımın belkemiği denilir ve takımın yeri doldurulamayacak tek oyuncusu benim gözümde.

Bu akşam Beşiktaş’ta herkes işini layıkıyla yaptı. Şenol hocanın değişiklikleri de gayet yerinde ve zamanındaydı. Pektemek’i maçın sonlarına doğru oyuna alması ondan da vazgeçmediğini göstermesi açısından önemliydi. Sonuçta Şenol Güneş tam da olgunluk çağında Bilic’in temellerini attığı takımın ince işçiliğiyle beraber bir vites daha yükseltmiş durumda. O yükselen vitesin önemli bir kısmı da defansın ve son haftalarda kalecinin nihayet daha fazla güven vermesinden kaynaklanıyor. Sonuçta Beşiktaş zaten son 3 sezondur gol sıkıntısı yaşamıyordu ama savunma hep bir endişe veriyordu. Hala da %100 oturmuş değil ama eğer Beşiktaş sezon sonuna kadar motorun devrini düşürmemeyi başarırsa hedefe ulaşılır.

Yalnız bunların hepsinin ötesinde Beşiktaş’ı hedefe götürecek olan son golde Kerim’in yaptığı asistle Cenk’e gol attırması, Cenk’in ona koşması, oradaki kardeşlik, dostluk ve dayanışmadır. 80’lerin sonundaki o yenilmez armadanın ve 2003’teki şampiyonluğun sırrı da buydu.

mail : gorkem.isik@abcspor.com

twitter : @saturnocontro3