https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KİM GİTTİ KİMSE GELMEDİ

Okunması Gerekenler

Bazen yakaladığımız fırsatlar bazen de kaçırdığımız fırsatlar belirliyor hayatımızın akışını.

2 ay evvelsine dönüyorum, kötü başlayan bir sezon ne güzel bitmişti di mi?

Şampiyonluk gelmedi ama 24 yaş ortalamalı, takır-takır top oynayan ve sadece 2 eksikli 11 kişilik bir takım ortaya çıkmıştı, hem de kıskanılacak kalitede.

Dedik ki işte sana tarihi fırsat, getir bir tane adam gibi hoca, iki tane de nokta atışı kaliteli oyuncu, Avrupa’da ses getirirsin bir kaç sezon içinde, bir kez olsun yap bunu.

Belki daha güzeli de olabilirdi ama savaştaki bir ülkenin takımı da çıktı kurada, aylardır top oynamıyorlar, maç tarafsız sahada falan filan, güzel bir fırsat daha. Turu geçersen CL’ye gidemesen dahi en az 15M Avro cepte, transferde elin de bollaşıyor, bu da bir fırsat..

Büyük ihtimalle Fenerbahçe bence Dinamo Kiev’i eleyecek ve bu fırsatı değerlendirecek, bu şekilde bahsetmiş olduğum parayı da garantilemiş olacak ama bu maça yine santrforsuz çıktı, mı? Çıktı..! Santrfor transferi yapmadan çıkarak da bir risk aldı mı ? Aldı. Bu fırsatı da tepebilirdi yani..

Ancak bahsettiğim 2 nokta atışı transferini gerçekleştirmeyerek başka bir fırsatı tepmiş oldu. Gerçekleştirebilmiş olsa hem rakipleriyle olan kalite farkını açacaktı hem de sıfırdan takım yapmaya çalışan rakiplerle arasındaki bütçe farkını da artırmış olacaktı..

Peki ne oldu? 50 kişilik futbolcu ordusu ile kamp yapıldı, 2 tane Magnum almak yerine 10 tane buz parmak dondurma alma stratejisi güdüldü ve sonuç: sil baştan orta saha, sil baştan forvet. Yani fırsat yine kaçtı.

Ben yine sözlerimin arkasındayım, Fenerbahçe Jesus’la mutlaka bir başarı yakalayacak ama o başarı kısa sürede gelmeyebilir, kısa süreden kastım da bu sezon.

Takımın kimyası ile oynamaması şerhini düşmüştüm önceki yazılarımda, Jesus takımın kimyası ile oynadı ve oynamaya devam ediyor, hem de bir hiç uğruna..

Bir takımın orta sahasını sil baştan yapmakla takımı sil baştan yapmak arasında çok fark görmüyorum.

Geçen sezonun 11’inden 8 oyuncu sahadaydı Dinamo Kiev maçında. Arao, İsmail ve Joshua King vardı farklı olarak. Bu 3 oyuncunun yerlerinde Zajc, Crespo ve Mert Hakan olsaydı maç daha kötü bir skorla biterdi diyorsanız yazının devamını okumayın, tamamen vakit kaybı. Ben maç daha kötü skorla biterdi demiyorum hatta daha iyi bir skorla biterdi diye düşünüyorum..!

Willian Arao’yu ben hiç istemedim, sebeplerini de yazdım, dün çıkıp topunu oynadı, temiz oynadı, ilk maçtaki görüntüsü Flamengo taraftarının dediği kadar kötü bir oyuncu olmadığı yönünde. Tek kelimeyle temiz oynadı, ne bir eksik ne de bir fazla, abartılacak hiç bir aksiyon da görmedim ve abartanları da anlayamıyorum. Siz hiç tek pas oynayan ön libero görmediniz mi? Bütün kıstasınız Gustavo mu?

İsmail de temiz oynadı..Çok iyi oyuncu maşallah..

Sorun şu ki İsmail bizim çocuğumuz eyvallah ama bu Arao Crespo ve Zajc’dan neyi fazla yapabilir?

Bir diğer konu ise elindeki ön libero kim olursa olsun Jesus o ön liberoyu alıp iki stoperin arasına koyacak, bu belli oldu. Elinde Pogba olsa onu da koyacak, iki beki de o esnada orta sahaya biraz daha yakın oynatacak. Ön libero olarak kim oynarsa oynasın zaten maçın büyük bölümünde oyunun içinde de olmayacak bu sistemde. 2 ön libero koyarsa da biri defanstan top çıkaracak, diğeri de yana oynayacak. İsmail de ha bire yana oynadı zaten..

Bu durum diziliş problemini de beraberinde getiriyo, orta sahada köprü kalmıyor ve oyun boyu uzuyor. Jesus bunu çözer nasıl olsa bir şekilde..

Arao neden lüzumsuz, Fenerbahçe neden hücumda çoğalamıyor sorusunun cevabını vermiş oldum.

Jesus ha bire yardımcı santrfor aldırıyor. Joshua King yardımcı santrfor Pedro yardımcı santrfor, Valencia da yardımcı santrfor ve yardım ettikleri adam da Serdar Dursun. Başka da bir diyeceğim yok hâkim bey..!

Valencia varken Joshua King’i almaya gerek yokmuş, bu ikisi varken de Pedro’yu almaya gerek yok gibi duruyor ama Pedro hepsinden iyi bence. Pedro’yu santrfor diye alıyorlarsa o iş olmaz. Kafalarındaki santrfor Plea ise yandı gülüm keten helva. O da iyi futbolcu ama o da net bir santrfor değil.

Bruma’dan hayır gelmez, Lincoln de hep bu kadar oynar zaten. Mert Hakan’ı, Arda’yı ne yapacaksın? Zaten de onlar bariz daha iyi.

Kanatlarda Emre Mor opsiyonu da var. Oynarsa level atlatır ama oynar mı, fırsat gelir mi! Pedro’yu, Lincoln’ü, Bruma’yı, gelirse Plea’yı da kanatlara atabilir, İrfancan da var, Rossi zaten var, var oğlu var..

Yani uzun lafın telgrafı Jesus Fenerbahçe’yi izlememiş. Yalan söylüyorlar demiyorum, birasını açmış, yanına patates cipsi poşetini koymuş, bir de arkadaşını çağırmış ve beraber Fenerbahçe maçı izlemişler..

Yapılan transferler bunu gösteriyor. İhtiyaca yönelik transferler olmadığı gibi kalite olarak da üst düzey oyuncular alınmamış ve scouting anlamında da geri dönüşümü yok..

Arao ve King 30 yaşında. Bir şey olacak olsa olurlardı bu saate kadar. Bruma’dan da bir şey olmayacağını herkes biliyor, Lincoln kağıt üstünde scout transferi gibi duruyor ama sahada hiç öyle durmuyor, bu anlamda Jesus Vitor’un yanından geçemez..!

Haa, bir anda takımdan 8-10 futbolcu, orta sahadan 6-7 oyuncu gönderilir ve çok iyi paralara satılır, bugün anlamsız görünen bir çok şey bir anda değer kazanabilir, buna itiraz edemem ama şu andaki görüntü maalesef bu. Transferlerde isabet yok, Kim’den gelen para çar çur oluyor. Yani özetle Kim gitti ama kimse gelmedi..!

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular