https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ROMANTİZME YER YOK

Okunması Gerekenler

ROMANTİZME YER YOK

Bu akşam öyle bir maç izledim ki yenileceğimizi bir an bile düşünmedim, yeneceğimizden de şüphe etmedim ama kapanan rakibe karşı 88 dakika boyunca çözüm üretmeyen bir Beşiktaş’ı izlemek de beni pek mutlu etmedi. Tabii sonuçta ortada ciddi bir emek ve sahada dökülen terle birlikte hak edilen bir galibiyet var ama ağzımda buruk bir tat da var. İstatistiklerin hepsinde rakibinden çok üstün olan Beşiktaş’ın buna uygun olarak da daha rahat ve ikna edici bir üç puan alması gerekirdi. Ilk penaltı da açıkçası beni tam ikna etmemişti (ki penaltı), nitekim ikinci penaltı da Fenerbahçe maçında aleyhimize verilen penaltıda olduğu gibi top ayaktan çıktıktan sonra gerçekleşiyor ki kurala göre penaltı ama benim düşünceme göre bunlar futbolun ruhuna zarar veriyor.

Zaten kalitesiz olan ligimizde futbol oynatmamaya odaklanan alt sıralardaki takımlar can havliyle puan mücadelesi veriyor olabiliir ama adı büyük olan takımlar Beşiktaş’ın iki yıl üst üste şampiyon olduğu zamanki gibi futboluyla da taraftarı ikna etmeli diye düşünüyorum. Tabii ki benim bu düşünceme katılmayan çok olacaktır, hatta eminim ki çoğunluktur ama benim bir futbol sevdalısı olarak görüşüm bu şekilde. Bu arada hem Şampiyonlar Ligi için araç hem amaç olan şampiyonluk yolunda alınan 3 puanın değerini de asla küçümsemiyorum. Her şeyden önce verilen emeğe ve harcanan çabaya büyük saygı duyuyorum. Ligin ilk 5 haftasında feci bir görüntü sergileyen takımın sonraki haftalarda gösterdiği reaksiyon büyük övgüyü hak ediyor. Aynı şekilde hocanın dirayeti, takımdaki arkadaşlık ve dayanışma, yönetimin akılcı yaklaşımları da bugünlere gelinmesinde büyük pay sahibi. Ayrıca her takımın her takımdan puan alabildiği bu mücadelesi fazla, kalitesi az ligde Beşiktaş son haftalarda gol de yemeden savunmasını son derece sağlam tutarak dev adımlar attı.

Ghezzal ve Aboubakar’ın yokluğunda iyice hissedilen kalite yoksunluğu nedeniyle Beşiktaş bütün maç boyunca yaratıcı tek isim gibi görünen N’Koudou’nun şapkadan tavşan çıkarmasına bel bağladı. Nitekim bana göre maçın adamı olan N’Koudou özellikle de sahada uzun süre boşa yer işgal eden Güven ve Mensah’ın oyundan çıkıp Oğuzhan ve Hasic’in girmesiyle daha da rahatladı ve N’Sakala’ya attığı harika ara pasla kilidin açılmasını sağladı. İkinci goldeki çabası da kayda değer. Ersin de yaptığı kritik kurtarışla bu takımın uzun yıllar kalesini koruyabilecek güveni verme yolunda büyük bir adım attı. Sivas maçında yaptığı son derece önemli kutarışı da unutmayalım. Önündeki Welinton-Vida ikilisi de iyi bir uyum yakaladı. Özellikle ligin başında çok kötü bir görüntü sergileyen Welinton sürekli üzerine koyuyor ama yine de bu stoper ikilisini daha ısıran bir takım karşısında daha sağlıklı değerlendirebiliriz. Rıdvan ve N’Sakala arasında rotasyona giren Sergen hocanın eminim bu konuda bir bildiği var ve saygı duyuyorum. Gönlüm tabii yaşı ve altyapıdan yetişmesi nedeniyle Rıdvan’dan yana ama hocanın doğru zamanda doğru tercihi yaptığına inanmamız lazım. Ayrıca elindeki kadronun kalitesine bakınca hocanın ne kadar başarılı olduğunu daha da iyi anlayabiliriz.

Orta sahada yaratıcılık eksikliği artık adını dahi unuttuğumuz Ljajic’in yokluğu, Oğuzhan’ın hala eski günlerini aratması, üzerine yedek başlaması ve Ghezzal’in bu akşam olmamasıyla zirve yaptı maalesef. Çok kötü gününde olan Mensah da her topu ezince sürekli yan ve geri pas yapıp izleyenleri fıtık eden bir Beşiktaş ortaya çıktı. Yine de oyun ciddiyeti ve disiplinini bir an bile elden bırakmayan ve ‘takım’ olma kimliğini yakalayan Beşiktaş ara transferde mutlaka iyi bir forvet ve yaratıcı orta saha transferi yapmalı veya eldeki Ljajic’i kazanmalı ama sanırım kendisinin kazanılma gibi bir niyeti yok. Kaleci konusunda da transferi gerekli görüyordum ama kendine güveni artan ve iyi bir form grafiği yakalayan Ersin’in yerine gelebilecek deneyimli bir kaleci takıma adapte olana kadar ne kadar zaman geçer bunu da iyi düşünmek lazım.

Sabırlı ve kondisyonu yüksek bir boksör gibi rakibini sürekli yorarak ardından vurduğu bir kroşe veya aparkatla gardını düşüren Beşiktaş golü atınca rahatlıyor ve rakibi daha da sıkıştırıyor ama tersine golü yediği zaman kapanan bir rakibe karşı da iyice zorlanabilir. Neyse, bizler şimdi çok uzun bir aradan sonra gelen liderliğin keyfini çıkaralım ve eksiklerden ders almaya bakalım. 2021’e sevinerek başladık ve umarım 40. Hafta sonunda da bu sevinci şampiyonlukla taçlandırmayı başarırız.

mail: gorkem.isik@abcspor.com

twitter: @gorkem7305

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular