Devler Ligi başladı, Galatasaray sahneye, alışık olduğu yere çıktı. Fatih Terim’in dediği gibi buranın havası farklı, müziği de bir başka güzel.
Grupta en dişimize göre rakip olan Brugge deplasmanından alınacak puan çok önemliydi ve 1 puan da olsa almayı başardı. Yenemiyorsan yenilmeyeceksin. Kural bu.
İlk yarının ilk onbeş dakikası Brugge çok baskılı oynadı. Pozisyonlar buldu ama biraz beceriksizlik, biraz da Galatasaray’ın hata yapmaması dengeyi bozmadı. 20.dakikadan sonra Galatasaray kontrolü aldı. Topu kaybetmeden pas yapıp, rakibin hatasını kollamak ana felsefe.
Rakip Brugge’un planı ise, kendi sahasında rakibi karşılayıp, kapılan toplarla hızlı hücüm. Maç geneline bakınca iki takımın da stratejisi tutmadı. Galatasaray deplasmanda olduğundan avantaj denebilir alınan 1 puan. Maçın bazı anlarında maç bize dönebilirdi. Babel kaleci ile karşı karşıya iken golü atsa…
İkinci yarı Galatasaray daha derli toplu olmasına rağmen devre başında Muslera’nın iki muhteşem kurtarışı maçın dönüm noktası idi. 60.dakikadan sonra Galatasaray hata yapmadı. Feghouli’nin direkten dışarı giden şutu gol olsa galibiyet gelmişti. Emre Mor’un oyuna girmesi hareket getirse de skora yansımadı. Emre Mor daha çok oyunda kalsa Falcao daha çok pozisyon yakalar. Adam ne yapsın, maç boyu bir korner dışında top mu geldi. Bunun dışında Seri ve Lemina hala hazır değil, hatta çok kötüler. Ömer Bayram ve Donk daha hazırlar.
Beraberlik maçın hakkı idi. Kim kaybetse yazık olurdu. Deplasmanda alınan bu puan iyidir. Sonraki PSG maçında, bu muhteşem müzikle beraber alınacak bir galibiyet muhteşem olur.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cem.demircioglu@abcspor.com
twitter: @cemdemircioglu