Kabaca sözlüğe baktığımızda “hat” kelimesinin şapka, “trick” kelimesinin ise numara, oyun anlamına geldiğini görüyoruz.
Hatta hat-trick kelimesinin ilk çıkışı zannedildiğ gibi futbol değil, spor dışından ve etimolojik olarak Viktorya dönemine kadar gider.
Kelime o dönemdeki sihirbazıların şapkalarından üç adet tavşan çıkarmasından türemiş ve ilk olarak kriket sporcuları için kullanılmıştır.
Hat trick teriminin ilk kez kullanıldığı sporcu için ise 1858 yılına gidiyoruz ve kahramanımız: H. H. Stephenson… Britanyalı ünlü kriketçi “wicket” adı verilen kriket kalesine arka arkaya 3 başarılı atış yapıyor ve tarihe geçiyor!.
Hatta taraflarca ona bir şapka hediye ediliyor ve sonrasında bu olay bir ritüele dönüşerek, bunu yapan her oyuncuya, olayın anısına kulübü tarafından bir şapka hediye edilmeye başlanıyor.
“3 vuruşta 3 wicket yapmak” esas hat trick numarasıdır. Dolayısıyla da olayın adı “hat trick / şapka numarası” olarak kalmıştır.
Aslında futbolda ilk çıkış yeri olan İngiltere’de, ilk dönemlerde bir futbolcunun bir maçta “sadece” üç gol pes peşe atması halinde hat-trick kabul edilmekteydi ama futbolda daha sonra dün dünyaca yaygınlaşarak bir maçta üç gol atılması da “hat trick” olarak adlandırılmaya başlandı.
Ayrıca bir maçta sağ ayak, sol ayak ve kafa ile gol atılması durumuna da “golden hat tirck – altın hat trick” adı verilmiştir.