Yeni yıl, yeni umutlar, harika bir gelecek beklemek insanoğlunun en doğal hakkıdır lakin yaşlı dünyamızın denk geldiğimiz döneminde bu masum istek fazla karşılık bulamasa da bu topraklar da gelmiş geçmiş en önemli organizasyon ünvanını çoktan hak eden Fenerbahçe Beko savaşarak kazanma geleneğine devam ederek yüreklerimize her geçen hafta su serpmeye devam ediyor.
Geride bıraktığımız iki hafta da, iç saha da önce Cska ardından Real Madrid’e karşı son dakikalarda üç’er hücum geriden gelerek kazanan takım saat gibi tıkır tıkır işlemeye yeni yılda da devam edeceğinin sinyallerini bu senenin dörtlü finaline ev sahipliği yapacak Baskonia karşısında da vermeye devam etti.
Her maçın hikayesini ayrı oyuncularla yazmaya devam Obradovic için söylenecek kelimeleri yan yana getirmek gerçekten çok keyifli. Bu keyife neredeyse iki günde bir seyahat, maç trafiği içinde keyif katan oyuncular ise saygı ve gururun en kocamanını hak ediyorlar.
Tabii ki bazen inişler çıkışlar yaşayan oyuncular da oluyor. Burada devreye takımdaşlık duygusu ve aidiyet giriyor. Düşen oyuncular arkadaşlarınca sırtı sıvazlanıyor, taraftar iç saha, dış saha demeden oyuncusuna sahip çıkıyor ve coach tatlı sert, ince ayarlarla takımını ayakta tutmayı başarınca zirvede olmak sürpriz olmuyor.
Bazen oyun öyle bir akışkanlık kazanıyor ki, rüzgarı arkasına alan takım hücumda deniz, derya çemberin yolunu kolayca bulurken, savunma da kemik sesleri eşliğinde potayı karartıyor.
Bu senenin mottosu savaşarak kazanmak ve Fenerbahçe Beko ezberleri bozarak hedefine büyük adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan