Sezon başından beri sürekli yazdık çizdik. Belki karşısına düzgün rakip gelmediğinden, belki isiminden dolayı bugüne kadar idare ederek gelindi. Ama Beşiktaş’ın maçlarını takip edenler, bugünün gelişini adım adım gördüler. Orta sahasızlığın üzerine, defans zaafiyetleri de eklenince, ortada futbola benzemeyen bir oyun oynayan Beşiktaş’ı izledik. Nereden nereye. Sosa’lı Gomez’li, Atiba’lı, Aboubakar’lı,Talisca’lı, Cenk’li, Marcelo’lu takımdan nerelere geldik? Bu takım sahası yokken, tüm maçlarını deplasmanda oynarken, tüm rakiplerini eze eze yeniyordu. Arkadan gelenler de, uyum içinde oynayınca, ligde ve Avrupa’da tadından yenilmeyen seyir zevki veriyordu.
Tüm kıymetli futbolcular teker teker satılırken, yerleri doldurulamadı. Kalan oyuncular da çok ama çok yaşlandı. Ne acıdır ki, tribünlerin sevgilisi Quaresma bile bugün yuhalanmayı tadmış oldu. Nasıl buraya gelindiyi defalarca yazdık. Copy paste yazılar yazmanın manası yok. Boş boş umut dağıtacak halimiz de yok. Diğer takımlarımıza bakıyoruz, çok da farklı değil. Türk futbolu topyekün bir çöküşe doğru gidiyor. Ülkenin olumsuz ekonomik durumu, zaten bıçak sırtı giden klüpleri daha da derinden sarsıyor.
Ama bu bahanenin arkasına saklanmak yanlış. Yönetim bu sene yanlış üzerine yanlışlar yapıyor. Kimse oyuncu satmasın demiyor. Ama satılacak adamlar belli, satacağın adamların yerine adam almak için önceki senesinde adam gibi scouting yapar, sattığında, önceden hazırladığın yeni transferini yaparsın. Sosa gittiğinde yerine Talisca’yı, Gomez gittiğinde yerine Aboubakar’ı bulup monte eden scouting ekibi, başta Gökhan Keskin ile ilişkiler neden kesildi? Klübün ana denge noktalarından Ahmet Nur Çebi neden kaybedildi? Serkan Reçber ile neden lig bile başlamadan ilişkiler kesildi? O kadar çok yönetim ile ilgili sorulacak soru var ki…. Zaten seyirci de bugün faturayı küfretmeden yönetime kesti. Şenol Güneş, Medel ve Gökhan Gönül dışında tüm futbolcuları protesto etti.
Maçtan sonra yapılsaydı protestolar geyiğini hiç sevmem, tasvip de etmem. Bu maç berabere bitse kaç yazardı? Es kaza maçı alsan ne fark ederdi? Bir sonraki maç daha beter olurdu. Günü kurtarma politikalarından oldum olası tiksindim. Hiçbir maraton, böyle hataları kaldırmaz. Ligin boyu bu kadar uzunken, maç esnasında tavrı net koyacaksın ki, kendine çeki düzen verecek oyuncu, kendine çeki düzen versin, veremeyen de defolup gitsin. O maç o oyuncu için hiç bitmemeli. Eminim Quaresma bugün nasıl buralara geldim diye soracaktır kendine. Veya boşverip tamamen kesecektir kendisini. İkisi de Beşiktaş için daha iyi. Öyle vurdum duymaz oyuna, saçma sapan şutlar falan çek. Bunlar artık bitmiştir bu gece. O yüzden, seyircinin tepkisini zamanlama olarak da çok doğru buluyorum.
Caner’e ayrı bir parantez açalım. Bu adamı görmeye zerre tahammülü kalmad kimseninı. Yenilen gollerin %80’i Caner’in bölgesinden geliyor. Sorumsuz, geri koşamayan, üstüne üstlük bir de atar yapan bu bitik futbolcuyu artık kadroda bile görmek istemiyor hiç kimse. Adamlar sağdan bindiriyorlar, Caner efendi adamını kaçırdığı gibi, açığını kapamaya koşan Vida’yı seyrediyor. Beyzademiz, bir zahmet Vida’nın kademesine gireyim bari demiyor. Bana kalsa bu akşam kadro dışı bırakırım. O derece batıyor göze. Oğuzhan herkesin malumu. Derhal 3-5 demeden postalanmalı, yanına Tolgay’ı da paketleyerek tabi. Roco zavallım, zaten kapasitesi belli. Gökhan Gönül, Medel ile bu yaşta en çok koşan adamdı. Zaten seyirci de hakkını verdi. Pepe’siz, Adriano’suz defans olmuyor.
İlerisi ise tam şenlikti. 1.87 boyundaki Larin tek bir hava topunu alamazken, 1.71 yani 16 cm daha kısa olan Vagner Love neredeyse tüm kafa toplarını aldı. Daha fazla koştu. Love’ı savunacak değilim ama, Larin’den bir cacık olmaz. Fundamentali tamamen yanlış. Bundan sonrada bir iş olmaz. Süperlig oyuncusu bile değil. Topu nereye atacağını, nereye koşacağını hiçbirini bilmiyor. Kim aldıysa bu adamı ona kocaman bir bravo.
Ez cümle, bu takımdan bir cacık olmaz. Sene sonunda birçok oyuncuyla yollar ayrılmalı. Quaresma’dan, Caner’e, Tolgay’dan Oğuzhan’a, Love’dan, Larin’e, yaşlanan Atiba’dan, istikrarsız Babel’e kadar herkes gidebilir. Lens, Töre, neredeyse tüm bu oyuncularla yollar ayrılabilir. Aşama aşama takım komple yenilenmeli. Yürümüyor zira.
Ya da, çok ama çok ufak bir ümit. Bu akşam hem rakipten, hem de seyirciden yedikleri büyük şamar, oyuncuları biraz kendine getirir, ve kıpırdarlar. Bu konuda ümidim sıfıra yakın…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com
twitter: @cyuzak
