https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TRABZON’DA HEM SIRADAN HEM DE SIRADIŞI BİR GECE

Okunması Gerekenler

Suçu önlemenin yolu cezaları artırmak değil, cezaları kaçınılmaz kılmaktır ama Türkiye’de cezalar kaçınılmaz olmadığı gibi miktarı da suçu işleyenin kim olduğuna göre değişir, hatta bir bakarsın suçun karşılığı mükafat olmuş, Türkiye’nin en çok suç işleyen taraftarına yepyeni bir stadyum hediye edilivermiş. Avni Aker’de bugün son perde, yepyeni kriminal öykülerle yeni stadyumda görüşmek üzere, sizi izlemeye devam edeceğiz. N’aparsın, burası tuhaf bir ülke. Belediye otobüsüyle işe giden adam, helikopterle iftara giden adama halkın adamı diyor, neyse biz spora bakalım.

Son maçında Avni Aker’i tıka basa doldurmuştu Trabzonspor taraftarı ve hırsız var diye bağırıyorlardı avaz avaz. Burada da bir ironi var ama o konuya da girmeyeceğim. Seyircisinin desteğiyle Trabzonspor biraz ateşli başladı maça. Hafif tatlı-sert ve stoperlere presle. Fenerbahçe kale direğine çarpıp dışarı çıkan bir duran top pozisyonu hariç Trabzonspor çok etkili değdi gol yollarında. Fenerbahçe ise epey eksik geldiğinden mütevellit biraz tedirgindi ilk 10 dakikada. Skretel’in yerine Roman, Hasan Ali’nin yerine ise İsmail ilk onbirdeydi. Ozan yedekti, açıkçası biraz şaşırdım ve en önemlisi Fernandao ilk 11’deydi ve kalitesi Fenerbahçe standardının altında olsa da bir pivot santrforun “nasıl oynaması gerektiğini” açıkçası ilk yarıda gösterdi.

Trabzonspor’un daha derli toplu ve istekli göründüğü ilk 25 dakikada Fenerbahçe hücumda organize olamadı orta sahasal sebeplerden, topu ileriye taşıyan tek adam Volkan’ı da gözlerim aradı her şeye rağmen. 26.dakika maçın kırılma anı oldu. Kornerden gelen topa Josef’in vurduğu kafayı direk dibinde koluyla engelleyen Yusuf Erdoğan kırmızıyla oyundan atıldı, penaltıyı kullanan Fernandao ise takımını 1-0 öne geçirdi ve maç bitti. Bu penaltı da çok tartışılır zira Yusuf’un kolundan dönen top Josef’e asist oldu, Josef topu ağlara gönderdi. Avantaj verilmeli, kırmızı kartın avantajı olur mu, avantaj verilseydi Yusuf kırmızıdan yırtar mıydı çok tartışılır.

İşin aslı Fenerbahçe o dakikaya kadar sahada hiç bir şey yapmadı ofansif olarak. Hatta ligin başındaki görüntüsünde ve Gençler maçına paralel bir performans orataya koyuyordu. Futbol böyle bir şey. Golden sonra 11 kişilik rakibine karşı daha sakin bir oyun ortaya koyup kontra arayan Fenerbahçe 36’da ikiyi buldu. Fernandao’nun pası müthişti, Lens’in Onazi’yi çarşıya göndermesi demeyelim, çarşıda bırakıp kaçması diyelim enfesti, Sow’a topu verirken ki rahatlığı ise bambaşkaydı ve Fenerbahçe ilk yarıyı 2-0 önde kapadı.

İkinci yarıya Fenerbahçe tabii ki sakin başladı. Orta sahayı kalabalık tutup kanatlardan hücum aksiyonları üzerine bir planla sahaya çıkmışlar. Bugün kendisini çok beğendiğim Fernandao 52 de Lens’in tamda bu plan doğrultusunda getirip kestiği topu gol yapamadı. Bu pozisyon maçı 5-6 ya götürebilecek bir başlangıçtı. O zaman da, o taraftar o stadı yıkardı nasılsa yenisi yapıldı diye, yerine de devlet TOKİ yapardı, bi bakıma iyi oldu yani. Maçın yıldızı Lens 62’de bu sefer de soldan Sow’a getirdi, o da gol olmadı. 5-6 kısmet değilmiş, olmayınca olmuyor. Olmayanı oldurmaya azimli Lens Bey 66’da Alp disiplini bir slalomla 3. Fenerbahçe golünü Trabzon ağlarına gönderdi. Çok özel bir goldü.

70’de Advocaat Fenerbahçe orta sahasını karmakarışık yapan adam Alper’i Ozan’la Sow’u da Aatıf’la değistirdi ve kontra silahlarını artırdı. Tabii adam tanımıyor Türkiye’yi. Trabzon’da 3 gol yeter, n’apıcan fazlasını, fazlası zarar diyen de olmamış belli. Allahtan ki Fenerbahçeli oyuncular olayın vehametinin farkındaydı ve maçı 3-0 a bağladılar. Trabzonspor hiç değilse bir gol diye epey uğraştı ama kalite diye bir şey var, ne yapsın Yanal ? İki pası yapamayan bir kadro var, bomboş pozisyonda orta yapmaktan aciz oyuncular var.

Milyonluk eşekler diye tezahüratlar duyuldu Trabzon’da ama kusura bakma, milyonu kime versen, almam demez. Bence o parayı o oyunculara verenlere iki çift laf etmekte çok geç kaldılar. Aslında bir noktada da öyle başa öyle tarak, hepimiz Ogün Samast’ız pankartı açanlar da stadyumda maç izliyor. Tek farkları milyonluk değiller. Avni Aker’de hem sıradan hem sıradışı bir geceydi.

Fenerbahçe yine rahat kazandı ve hiç olay çıkmadı. Bu arada Lens bey n’apıyorsunuz siz öyle ? Fiyatınızı mı artıracaksınız, yapmayın lütfen.. !

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular