https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

30’U ÇIKMADAN NBA! – 15 (UTAH JAZZ)

Okunması Gerekenler

efeMuratbey Uşak’a zoru başardıkları için tebriklerimizi, TED camiasına ise idareciliklerinden ötürü esef ve sitemlerimizi sunarken, sıranın birdenbire Utah Jazz’a geldiğini fark ediyoruz. Çoktandır burası Adrian Dantley, Darrell “Dr. Dunkenstein” Griffith, John Stockton – Karl “Mailman” Malone gibi isimlerle dolup taşmıyor; hatta Deron Williams arıza çıkaralı beridir efsane koçları Jerry Sloan’u da ligde göremiyoruz. D-Will’in de göçüp gitmesiyle birlikte, Boozer – Mehmet Okur – Kirilenko – Matt Harpring dönemi de kapanmıştı. Sonraları Al Jefferson – Paul Millsap görevi devraldı, Derrick Favors, Gordon Hayward ve Enes ile beraber play-off’a kalıp misyonu tamamladı ve geriye bir avuç bilinmezlik kaldı. O bilinmezlikten kurtulmaya çalışırken kadrodan Richard Jefferson’lar, DeMarre Carroll’lar, Jamaal Tinsley’ler, Jeremy Evans’lar, Marvin Williams’lar (gülmeyelim) geldi geçti, ama geriye Alec Burks, Hayward, Favors ve Rudy Gobert kalınca NBA’in en sıkıcı, en boğucu basketbolunu oynadılar. Bu yıl Raul Neto, (son model Iverson taklitçisi) Trey Burke ve Rodney Hood ile bu işin gitmeyeceğini nihayet fark ettiler ve yazın çok ilginç hamlelere imza attılar. Öyle ki, birkaç sürprizle play-off potasına bile kalabilirler. Tabi bu satırlar yazılırken, hazırlık maçlarında takımın tek yıldızı Hayward’ın parmağı kırılmış ve kendisi ligdeki ilk 4-5 haftayı nekahat evresine ayırmak zorunda kalmış durumda. Dolayısıyla, Jazz’den şahane bir başlangıç beklemek, haksızlık olur…

 

15- UTAH JAZZ

Gidenler: F Trevor Booker, G Trey Burke, G Kendall Marshall, C Tibor Pleiss, SF Taurean Prince, G Elijah Millsap

Gelenler: PF Joel Bolomboy, PG Tyrone Wallace, PG Marcus Paige (Draft’tan); G/F Joe Johnson, G/F Quincy Ford (serbest oyuncu olarak); F/C Boris Diaw, G George Hill (takasla)

Geçen sezonki derecesi: 40-42

Koç: Quin Snyder

 

rudy gobert ile ilgili görsel sonucuTakımdaki temel sorun, koç Snyder’in bir avuç atarlı gence sağlam bir savunma kurgusu oturtabilmesine rağmen hücumda herkese afakanlar basmasıydı. Üç sayının gerisinden etkili olabilecek Exum ve Burks gibi isimler durmadan sakatlandığı için, yüzmeyi öğrenmeden okyanusa atılan Neto’nun ve muadili Exum’un rezil şut yüzdesine, top kayıplarına; Hood’un ise basiretsiz şut tercihlerine bel bağlamaktaydılar. Hayward, Favors ve Gobert ellerinden geleni yapıyordu, ama yetmiyordu. Üstelik, takımın oyun kurucu mevkiini çekip çevirsin diye draft ettikleri Burke de 6. adamlığa düşecek kadar kötü bir liderlik ve playmaker’lık örneği sergiliyordu ve bu takımda kısaların hepsi combo guard’mış gibi görünüyordu. Şimdiden ligin en iyi çember savunucularından ve blokçularından biri haline gelen, birebir müdafaada affetmeyen Gobert ikili oyunları katiyen savunamasa bile, takımın diğer problemlerinin yanında kimse bundan yakınmıyordu. Favors halen daha Paul Millsap’leşip dış şutlara açılamamıştı, menzilini sırtı dönük oyunlarla sınırlı tutmakta ve Al Jefferson gibi kalmakta ısrarcıydı (yanlış ağabeyini örnek almanın sonucu budur). Modern basketbola böylesi tepkiler sunan Jazz, asıl ikilemi takım lideri Hayward ile yaşıyordu. Sloan gibi bir koçla sadece yarım sezon çalışabilmesine rağmen kendini adeta sıfırdan yetiştiren ve yıldızlığa yükselen Hayward, halen daha All-Star kalibresine ulaşamamıştı ve Salt Lake City gibi muhafazakar, içe kapanık bir cemiyetteyken lig basını tarafından ciddi bir potansiyel muamelesi görmüyordu – bu da, performansını büyütmesini engelliyordu hiç kuşkusuz.

george hill joe johnson jazz ile ilgili görsel sonucuDerken, neşteri sağlam vurmaya karar verdiler. Önce, Gobert’in sakatlığında bile (Favors’ı pivota çekmek pahasına) oynatmayıp çürüttükleri Tibor Pleiss’ı, benchteki tek şutör uzun Trevor Booker‘ı, sokak basketbolunda ısrar eden birebirci Burke’ü ve rotasyonda gereksiz yer kaplayan Elijah Millsap‘i kesip attılar. Draft’ten aldıkları Prince’i de takaslayıp, takıma sil baştan yeni bir çehre verdiler. Bu uğurda Boris Diaw ve (bitse de tükenmeyen) Joe Johnson gibi çok kıymetli iki veteranı, George Hill gibi, bir play-off takımda oyun kurmaya çalışmış guardı kadroya kattılar.

marcus paige bolomboy jazz ile ilgili görsel sonucuSerbest piyasanın yanı sıra, Draft’ta da hiç boş durmadılar. Çok işlevli Bolomboy, dış şutu olan, kulaçları geniş, atletik bir uzun. Ama fundamentali ve savunma şevki soru işareti. North Carolina’lı Paige’in ise fundamentalden yana hiç sıkıntısı yok ve şu an bile tam bir lider profili çiziyor. Şutörlüğü gelişmiş çok yönlü ve akıllı bir oyun kurucu, fiziksel eksikliklerine rağmen bu takımı ihya edecektir. Paige, hem faul aldırmayı, hem de doğru paslar atmayı çok iyi biliyor ve takım arkadaşlarının patlayıcı özelliklerini coşturmak gibi sağlam bir meziyeti var. Rol çalmayıp işini yapması sayesinde, şimdiden ilk 5’e göz diktiğini söyleyebiliriz – bu yoldaki tek engeli ise, sağlıklı bir Dante Exum olabilir. Son sıradan seçtikleri Wallace da eğer serbest bırakılmazsa, “benchteki hakiki oyun kurucu” vazifesini görebilir. Her yerden her şekilde skor bulabilen ve cici paslar atabilen swingman Quincy Ford ise, yıldızlarda sakatlıklar baş gösterirse emniyet kemerine dönüşebilir.

dante exum raul neto jazz ile ilgili görsel sonucuBu isimlerle nasıl bir takım haline geleceklerini koç Snyder tayin edecektir, fakat bazı aleni unsurlar da mevcut. Önceki sezonun ikinci yarısından itibaren 1 numarayı devralan fakat milli takımda sakatlandıktan sonra geçtiğimiz yılın tamamını oturarak geçiren Exum, en az Neto kadar problemli bir şutör – üstelik, faul çizgisinde de epey tekliyor. Savunma yönünden Neto’dan aşağı olsa da, tempo ve tercih bakımından koçun sistemine daha çok oturduğu kesin. Üstelik, atletizmi ve refleksleri de epey işe yarıyor. Paige eğer ön plana çıkarsa, Neto – Exum – Paige üçgeninde tatlı bir rekabet seyrederiz; fakat bu, takımda istikrar sorunu yaratır ve Neto’nun takaslanması gündeme gelebilir. Üstelik, revirden çıkar çıkmaz Shelvin Mack de bu mevkii için esaslı bir aday haline gelecektir. Tabi tüm bu rotasyonu, Indiana’nın hatasına düşüp George Hill’i de oyun kurucu oynatmayacaklarını varsayarak iddia ediyoruz. Belki de sakatlıklardan o kadar da nefret etmeyebilirler bu sezon…

rodney hood jazz ile ilgili görsel sonucuİki numarada iyi niyetli Burks de sakatlıklara kurban gitmedikçe bir hayli faydalı olabiliyor. Fakat hem sağlık hem de Hood, Burks’ü benche itebilir. Hood üçlük yüzdesini yükseltmesi halinde bileğine çok güvenilir bir skorere dönüşecektir; dolayısıyla burada da rekabet gani gani. Burks’ün ligin açılışına yetişmesi şüpheliyken ve Hood çıkıştayken, favori elbette Hood olacak. Ayrıca yeni transfer George Hill de (umarız) burada boy gösterecek ve dış şutunu toparlayıp yarar sağlamaya and içecek. Esasında Hood ve Burks ile yakalanan hava hoş, ama Hill’in de bir şekilde değerlendirilmesi şart. Üstelik, savunma ve tecrübe açısından Hill buraya çok şey katabilir.

hayward utah jazz ile ilgili görsel sonucuKısa forvette, Hayward’ın arkasına/yanına çok şık bir hamle yaptılar ve oyunun her iki tarafında da ses getirebilecek bir veteranı, bir vakitlerin franchise oyuncusu adayı Joe Johnson’ı (JJ) Utah’a getirmeyi başardılar. JJ bu kadroya liderlik edemez elbette, ama sakatlıktan çok çeken bu takım için her yönden bir emniyet sübabı teşkil edecektir. Özellikle de Hayward’ın savunmadaki zaaflarını örtebilmesi çok mühim – böylelikle, takım savunması çok daha güçlenecektir. Chris Johnson kenardan gelip oyuna sertlik koyabilir, Ford’un da pas trafiğine katkısı bol olur. Hayward’ın halen bencilleşmemesi ve egosunu parlatmaması iyiye işaret midir takdiri size ait; lakin ego olmadan, büyük oyuncu olunması çok zorlaşıyor, bizden söylemesi. Yani, Gordon’ın artık ipleri ele alma ve ciddileşme vakti geldi..

favors utah jazz ile ilgili görsel sonucuUzun forvet mevkii, incelemeye değer bir bölge. Yakın ve orta mesafe post oyununun şahı Favors önderliğindeler; ama modern 4 numaralardan depolayıp Favors’ın defolarını kapatmayı da biliyorlar – Bolomboy, Kentucky’li “yancı” yedek Lyles ve kimi zaman da Joe Ingles gibi dış şutörleri besleyip büyütüyorlar ki, oyunun hiçbir yönünde bir maraz doğmasın. Bilinçli olmaları güzel, fakat Favors hariç hiçbirisinin takım oyununa, pas trafiğine veya takım savunmasına öyle ahım şahım bir katkısı bulunmadığı gibi, inisiyatif alıp skor yükünü çekmesi de mümkün değil. Belki Bolomboy bir çıkış yakalayabilir, fakat kimse Favors’ın ilk 5’teki yerini tehdit edecek kıvamda değil gibi görünüyor. Favors için iyi bir haber; ama nasıl ki Hayward artık bir basamak daha çıkmalı, Favors da dış şutlara başlayıp yeni Paul Millsap – Al Horford olabilmeli. Neticede, gelişmenin yaşı da yoktur, inadın faydası da…

gobert diaw france ile ilgili görsel sonucuPivot pozisyonunda Gobert’in fundamental ve yardım savunması – ikili oyun müdafaası yönünden eksikliklerini gidermek için, vatandaşını, Fransız şarabı Diaw’ı transfer ettiler. Belki de bu yazki en büyük hamleleri buydu; Diaw, tam bir boyalı alan sihirbazı olmakla kalmıyor, bu yaşta bile takımın en iyi oyun kuran neferi olmaktan da kaçmıyor. Dış şut, savunma ve pas yönünden çok büyük tehlike arz ettiği için, enerji, dinamizm, atletizm, müdafaa sertliği ve boy gibi eksikliklerini de rahatça örtebiliyor. Eğer sistem değişmeyecekse, bilhassa Jazz gibi yarı sahada sete set yavaş tempo ve bol pas seven bir takıma Diaw her yönden ilaç olacaktır. İster ilk beşte ister de benchte hem 4 hem de 5 numarayı yedekleyebilecek, çok çalışacak ve takımı zor anlarda inisiyatif kullanıp kurtarabilecek bir uzun, hiç kolay yetişmiyor. Sakatlıklar olmazsa, Gobert ve Diaw, bizlere her iki pota altında da büyük şölenler sunabilirler. Sims ve Withey gibi pivotlar ise, Gobert’in yokluğunda savunma direncini koruyabilirler. Sims bir nebze ekmeğini taştan çıkartıp sayı üretebiliyor; lakin her ikisi de eski tip ve kapasiteleri çok sınırlı oyuncular.

raul neto quin snyder ile ilgili görsel sonucuDemek ki, ilk beşte Mack/Exum – Hood/Hill – Hayward/JJ – Favors/Diaw – Gobert şeklinde iki farklı yapı görebiliriz. Benchte hemen her işi karşılamaya yetecek türde ve sayıda isim var; sadece, uzun rotasyonu yedekleri, Diaw’a rağmen hayli yetersiz kalacak. Bu takım, savunma adabını bozmaz, hücumda da topu öldürüp herkesi baymazsa, epey iş yapabilir. Yeter ki, herkes rolünü bilsin, sakatlıklar olmasın ve 4 numaradan dış şut katkısı gelebilsin. Tahmin? Play-off’u yine son dakikada ıskalarlar, ama bu defa onları izlemek bir zul değil, zevk olur…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: Turuncu ve Siyah Kadar Yuvarlak

 

 

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular