https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

30’U ÇIKMADAN NBA! – 14 (MIAMI HEAT)

Okunması Gerekenler

efe

BSL nihayet başladı ve daha ilk maçların ardından bile, bizleri gayet keyifli bir sezonun beklediğini anlamış olduk. Okyanusun öbür yakasında takas dedikodularının ardı arkası kesilmiyor; fakat bir ilginç takım var ki, o kazana hiç düşmüyor, kaynamıyor, pişmiyor ve lezzetini kaybediyor. Bugünkü yazımızın teması, “Miami Heat: Herkes Gider Mi?”. Dileyen herkes, bu yazıyı okurken Cem Adrian‘ın ilgili şarkısını dinlemekte hürdür…

heat big three ile ilgili görsel sonucuOysa 6 sene önce Heat için her şey ne kadar da güzeldi, değil mi? Heat’le anlam bulan, Heat’i tanımlayan, takıma ilk şampiyonluğunu ligdeki henüz üçüncü senesinde kazandıran franchise oyuncusu Wade’in yanına, 2003 Draft’inden sınıf arkadaşları “Kral” LeBron ve Chris Bosh eklenmişti. Sağlam bir koçları, efsane bir GM’leri vardı. Bu yılki Golden State gibi, tüm parayı yıldızlara verdikleri için kadroyu 12’ye tamamlamakta bile zorlanıyorlardı ve felaket görev adamlarını istihdam ediyorlardı; ama olsun’du. Ardı ardına finaller, olgunlaşıp 2 yüzüğe damga vuran LeBron ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen uyumlu “Voltron” varken, Miami’de hayat gayet keyifliydi. Ne olduysa, LeBron’ın iki yaz önce “Geldiği gibi gitmesi” ile oldu. Kral evine geri döndükten sonra takımın düşüşe geçeceği zaten belliydi, fakat umutlar bitmemişti. Derken önce Wade yaşlandı, sakatlıkları coştu, sonra da Bosh’ın ender görülen pıhtı rahatsızlığı koca devi alaşağı etmeye başladı. Whiteside’ın keşfi ve Deng-Joe Johnson ikilisinin takıma gelişi gibisinden cici hamlelerle, iddialı bir play-off takımına dönüştüler. Hatta Wade, yaşına başına bakmadan, geçtiğimiz play-off’larda 2006’daki halinin tıpkısının aynısını sahaya koydu ve takımı sırtladı. Ama para, ego ve gurur, bu yaz tüm bu güzellikleri boşa çıkardı. İşte karşınızda, Wade, Bosh, JJ, Deng, Amare ve Green sonrası yepyeni Miami…

 

14 – MIAMI HEAT

 

Gidenler: F Luol Deng, G Gerald Green, G/F Joe Johnson, F/C Amar’e Stoudemire, G Dwyane Wade, F/C Chris Bosh*

Gelenler: G Wayne Ellington, F James Johnson, G Rodney McGruder, C Willie Reed, G Beno Udrih, G Dion Waiters, F Derrick Williams (serbest oyuncu olarak); F Luke Babbit (takasla)

Geçen sezonki derecesi: 48-34

Koç: Eric Spoelstra

 

wade pat riley ile ilgili görsel sonucuWade, gitti. 80’lerde tüm büyük oyuncular, tek bir takımla özdeşleşirdi ya hani, Bird, Magic, Isiah, Dumars, Jordan, Dr. J, Stockton, Reggie Miller, Amiral ve Dominique gibi (Mailman, Hakeem, Clyde, Barkley ve Pat Ewing düzeni bozmuştu da üzülmüştük); hani, hani 90’larda lige giren Iverson, Garnett, Nash, Kidd, Ray Allen, Webber gibileri de neredeyse bunu sürdürecekti ama içlerinden sadece Dirk, Kobe ve Duncan tek şehre “ev” deme şerefine erişmişti ya; işte, 84 ve 96’nın ardından tarihin en güçlü draft’ıyla lige gelen Wade de bu ekolün son temsilcisi kalabilmişti tam 13 yılın ardından, fakat, gitti. Niye’si besbelli: Artan devasa salary cap’ten emeklilik ikramiyesini koparmak, ve (tuhaftır ama) ilk kez takımda en yüksek maaşı alan adam olmak istedi. Hakkıydı. Fakat bu talebi ilettiğinde yaşı 34, yakın mazisi de silme sakatlıkla dolu olunca, GM Pat Riley, bu isteği “açgözlülük” olarak nitelendirdi ve riske girmeyip tam bir mühendis mantığıyla, franchise oyuncusunu, takımın ve şehrin kalbini, emekliliğinden önce şehirden yolladı. Daha doğrusu, istediği parayı vermedi ve kendi şartlarında diretti. Bu da Heat’e ömrünü ve 3 şampiyonluğu vermiş Wade’e çok ağır geldi. O kadar ki, bir kez daha LeBron’ın yanına gidip belki başka yüzükler kazanmayı bile düşünmedi, ve egosuna, gururuna yakışır bir hamleyle, doğduğu şehre, Chicago’ya göçtü. Hem de, Riley’nin teklifini kabul etse Heat’ten kazanacağı paranın da altında bir meblağa! Wade, belki kariyeri bitmeden başka kontratlar da imzalayacak ve o vakit istediği parayı alabilecektir, fakat burada meselenin para olmaktan çıktığı gayet ortadaydı…

luol deng joe johnson ile ilgili görsel sonucuEvet de, Heat’in bu duruma üzülmeye yeterince vakti kalmadı. Çünkü başka menfi haberler de kapılarını yıkıp geçiyordu: Salary cap’teki refaha rağmen, yaşlanan diğer iki yapı taşını, JJ ve Deng’i yeni kontratlarla kadroda tutmamayı seçtiler. Her ikisi de, karşılığında Heat’e hiçbir şey kazandırmadan şehirden ayrılmış oldu. Dahası, artık ahı giden vahı kalan Amar’e de NBA serüvenine nokta koyduğunu açıklayıp Avrupa yollarını tuttu. Yetmedi, Gerald Green‘i, yani atletik dinamolarını da elden çıkardılar. Ve tabi, en kara haber, bu noktadan sonra geldi: Bosh’ın geçtiğimiz sezonki All-Star arasında nükseden kronik rahatsızlığı geçmemişti ve (Bosh aksini iddia edip dursa da) veteran yıldızın profesyonel basketbola devam etmesi tıbben imkansızdı – daha doğrusu, aşırı derecede riskliydi ve Reggie Lewis gibi şer örnekler yüzünden Heat hiçbir şekilde risk veya sorumluluk üstlenmemek için Bosh’ın Heat kadrosunda yer almayacağını açıkladı. Böylelikle birdenbire, takım ıssız çöle döndü ve rekor maaş artışıyla Michael Jordan’dan sonra tarihe geçen Hassan Whiteside (H-White/H-Side) haricinde kadroda kalburüstü kimse kalmadı…

hassan whiteside wallpaper ile ilgili görsel sonucuO Whiteside ki, henüz sadece 17-18 aydır (yani iki buçuk sezondur) NBA parkelerinde boy gösteriyordu ve mental sorunları sebebiyle DeMarcus Cousins’ı andırabiliyordu. İstikrarsızdı, fakat muazzam savunmasıyla güven veriyordu. Yılın Savunmacısı ödülünü ıskalamıştı, ligin blok kralı olmuş ve sezonu double-double ortalamayla noktalamıştı – hatta takımın blok ve ribaunt rekorlarını da alt-üst ediyordu ve triple-double’lar sunuyordu. İşte şimdi, takımın yeni lideri, yeni franchise oyuncusu olup çıkmıştı bir anda. Çember savunucularının önem kazandığı bu çağda Whiteside kuşkusuz ki yeni kontratını hak ediyor gibi görünüyor; lakin acaba parayla ve makamla imtihanından geçer not alabilecek mi? Liderliği, zenginliği ve istikrarı iyi idare edebilecek mi, kaldırabilecek mi? Dahası, sadece o parlarken geri kalan herkes sönerse, kabahatli ilan edilir mi? Bunlar, Miami’nin idari “becerileri” neticesinde doğan belirsizlikler. Gelin biz, kadroda kimler kalmış, ona bakalım..

goran dragic heat ile ilgili görsel sonucuBu yaz Draft hakları olmadığı için sadece serbest oyuncu piyasasına bel bağlıyorlardı, fakat kayda değer hiçbir hamle yapmadılar. Kardeşinin vefatı sonrasında geçtiğimiz yıl play-off’larda 270 derece değişen ve yücelen bir Dion Waiters’ın ve beklentileri hiçbir zaman karşılayamasa da geçtiğimiz yıl Knicks’te iyi piyasa yapan forvet Willams’ın ardından, 2010’ların John Salmons’ı olmaya çalışan “atıcı” Wayne Ellington’ı ve yıllanmış Sloven oyun kurucu Beno Udrih’i ekibe aldılar. James Johnson ve Luke Babbitt’i de hesaba katarsak, bir dolu orta-vasat kalitede görev adamı toplamakla yetindiklerini görebiliriz. Şehrin yerlisi Wille Reed de sadece Bosh’ın yokluğu sayesinde ekmek bulabiliyor. Takımda Udrih ve ihtiyar Heat’li Haslem haricinde veteran katkısının varlığından söz edemeyiz – yok denecek kadar az durumda. Peki, eldeki malzemeden neler çıkartabilirler? Evvela oyun kurucu mevkiinde bir diğer Sloven guard, yani Goran Dragic yer alacak. Dragic, bildiğimiz üzere, topa hükmetmeyi ve penetreleri çok seven, dış şutunu da geliştirdiği için epeyce tehlike arz eden bir isim. Tek gerçek yedeği de, topu dağıtmaya bayılan zıt kutbu, yani Udrih olacak. Burada alternatifler az ama çeşitli; dolayısıyla, herkesi memnun etmeleri mümkün – fakat savunmada mutlu olacaklarını sanmıyorum..

josh richardson heat ile ilgili görsel sonucu2 numarada benchin ümit vaat eden genç şutörü Josh Richardson, oyunu iyi bilen istikrarsız Tyler Johnson, aslına dönerse tüm topları isteyip Nick Young’laşacak bir Waiters, Ellington ve McGruder var; yani atıcıdan yana sıkıntıları yok. Savunma derseniz, harap halde. Burada işler yolunda giderse, Richardson ve Ellington ekseninde toplanıp, Waiters oynayacağı zaman da Richardson’ı kısa forvete çekeceklerdir. Atletizm sayesinde savunma zaaflarını örtebilirlerse, ve takım olabilirlerse, attıkları şutların bir nebze anlamı olur.

winslow heat ile ilgili görsel sonucu3 numarada ise, takımın H-White ile beraber tek umudu, ikinci yılına girecek olan Winslow var. Rotasyon kalabalığı sebebiyle çaylak yılını benchte geçirdiği için beklentileri henüz karşılayamadı; ama her an çok yönlülüğü, zekası, atletizmi ile ipleri eline alabilir. Her şeyden önce, fundamentali sağlam. Bu sayede, H-White ile kısa-uzun/iç-dış dengesini o kuracaktır. Bir de savunmasını geliştirirse, komple bir değere dönüşür ve liderliği devralır. Dragic müsaade ettikçe oyunların kısa forvetten kurulması ve hızlı tempo eseri penetreler kimseyi şaşırtmasın. Üstelik takımın uzun forvet mevkii öylesine “bozuk” ki, kısa 5 için Winslow 4 numaraya da kayabilir. Babbitt de kısa veya uzun forvette bolca şut atacaktır.

derrick willams heat ile ilgili görsel sonucuEvet, bozuk 4 numaralarımız, sırasıyla, Reed, Okaro White, Williams, Benson, Josh McRoberts ve James Johnson. Tamamı, taş çatlasın bir P.J. Brown bile etmeyecek isimler bunlar. İçlerinde White sadece iyi bir bireysel savunmacı ve takipçidir; McRoberts iyi bir pasör ve tamamlayıcıdır; Johnson ise eski ekol sert bir 4 numaradan, yani 8 sayı 6 ribaunt’tan ötesi değildir. Williams ise… Michael Beasley’den hallicedir, yani içi boş bir gösterişçidir. Benson burada belki ilginç bir keşif olabilir, fakat genel yapıda bu isimlerin çoğu H-White’ı yedeklemekle görevli olacaklarından, McRoberts, Haslem, Johnson ve bir parça Okaro White dışında kimse uzun forveti önemsemeyecektir.

haslem heat ile ilgili görsel sonucu5 numarada neredeyse şehrin valisi haline gelen H-White var. Ondan asist katkısı da isterlerse tuhafımıza gitmesin, çünkü başka kimin üzerinden oyun kuracakları gerçekten meçhul. İyice bir Dwight Howard gömleği biçilecek H-White’a. Canavar blokçuyu yedekleme vazifesi ise, artık tükenen bir Haslem ve hiç mi hiç beğenmediğim “Avanak” Reed’a ait. Hassan kenardayken (veya sakatlanırsa, veya saçmalarsa) işleri çoook zorlaşacaktır.

Görsel sonucuNe beklemeliyiz Miami’den? Richardson, H-White, Dragic ve Winslow istatistik kabartacak. McRoberts H-White’ı beslemeye çalışacak. Haddinden fazla üçlük atacak ve yiyecekler. H-White her maç 6 faul sınırında gezinecek. Aslında bu halde Doğu’da play-off görmeleri imkansıza yakın; fakat Güneydoğu Grubu o kadar zayıfladı ki, Spoelstra sayesinde onlar bile Doğu’da 8. sıra dolaylarından play-off görebilirler. Dragic ve Waiters ile bu yapının tutacağını hiç sanmıyorum, yine de belli olmaz. 28 galibiyet benim gerçekçi tahminim. 35+ galibiyet için kadrodan bir Battal Gazi çıkarmaları lazım…

 

Sözün özü: Gidenlerin kıymeti, yokluklarında belli olacak…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: Turuncu ve Siyah Kadar Yuvarlak

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular