MAGIC 8 !
Adına isteka denilen tahta sopalarla fildişinden imal edilmiş topları dürtmek suretiyle oynanan, centilmenlerin stress atma sporu olarak da bilinen Bilardo oyunun özellikle bayanlar tarafından sevilen bir çeşidi vardır ki; adına Snooker derler ve ülkemizde Amerikan Bilardosu olarak bilinir. Amerikan Bilardo 16 topla oynanır ve oyunun kaderini 8 numaralı siyah-beyaz renkli top belirler. 8 numaralı top adeta bir semboldür, Magic 8 der yabancılar. Yerine göre şansı simgeler, yerine göre başarıyı. 8 numaralı top üzerinden kurgulanmış reklamlar vardır, hediyelik objeler vardır, 8 numaralı topun memleketimde bir zamanlar vites topuzu olarak kullanılmışlığı bile vardır.
Çok rica ediyorum, siyah-beyaz ve 8 üzerinden top şakası yapıp mevzuyu sulandırmayalım, şurada ciddi bir mevzu konuşuyoruz (!) İşte bu Magic 8, futbolda da çok önemli. 8 numaralı bölgede oynayan oyuncu esasında takımın kader oyuncusudur. İyi bir 8’iniz varsa çok rahat edersiniz. Çünkü 6’nın önünde, 10’un arkasında, 7 ve 11’in ortasında oynar. 6 numaralı kazmadan topu alır, yani 6’nın defolarını kapatır, 10 numarayı rahatlatır, doğru zamanda 7 ve 11’i de topla buluşturursa da ikisini birden yıldız yapar. En fazla orta boylu, ayağına hakim, çalım atabilen, topla dikine gidebilen, oyun zekası yüksek oyunculardan seçilmelidir bu 8 numaralar. 8 numara için Fatih Terim Selçuk veya Oğuzhan’ı tercih ediyor, Şenol Güneş ise Sosa veya Oğuzhan’la oynuyor, eski takımında da bu işi çoğunlukla Belluschi ile hallediyordu. Biz de Emre ile hallettik, ondan önce de Appiah vardı.
Şimdiii, Fenerbahçe’nin magic 8’i kim ? Josef de Souza. İşte Fenerbahçe’nin kader adamı bu. Bonservisi de 8 milyon ama bu adam bildiğin 6, forma numarası gibi. Ofansta yaptığı işler de klasik 6 işleri, duran topta kafayla gol arama, uzaktan şut. Fenerbahçe’nin en büyük transfer yanlışı Josef oldu ve bugün ki tabloyu yaratan oyuncu da o, kötü bir oyuncu olmamasına rağmen. Kronolojik olarak bakalım, peş peşe patlayan bombalardan sonra bu oyuncu geldi. Tanıyan yoktu, 8 milyon neden verildi bilen yok. Cevabı Terraneo’nun kovulmasında saklı muhtemelen. Pereira baştan Topal’ı beğenmediğini söyledi. Satılması dahi gündeme geldi. Sonradan kafasına dank etti ki ; Josef o kadar iyi bir savunmacı değil, Topal olmadan asla. Kendi aldırdığı 8 milyonluk biri var, oynatmasa olmaz, Hoop, iki Çapalı oyuna döndü. Zaten defoları olan Diego’ya yardımcı olabilecek bir Emre olmadığı için Diego’nun defoları daha çok ortaya çıktı ve saçmalamaya başladı.
İki Çapalı sistem ve Diego gibi ağır düşünen bir oyuncuyla oyun yavaşladı. Yerleşik defans kalabalığına karşı hücum etmek zorunda kalındı. Sezon başı fiziği yetersiz Van Persie bu kalabalık alanda zayıf kaldı ve hoca Fernandao’yu tercih etmek konumunda kaldı. Yedek kalmayı hazmedemeyen Van Persie de hocaya artistlik yapınca işte bu noktalara kadar gelindi. Hadi Meireles sakattı, o bölgede Ozan’ı kullanmak lazımdı. O da olmadı Uygar. Yok efendim Uygar acemi, o zaman Alper. Alper’de olmadı, Topuz var bu tanıma uyan. Hadi diyelim ki ; hiç biri yaramaz, ara transferde al bir tane olsun bitsin. Bu sene şampiyonluk kaçarsa sezon başından bu yana yazdığımız 8 yüzünden gidecek haberi olsun yönetimin. İşin doğrusu şuydu; alınmadık bir tek Guarin kalmıştı, onu da alıp transfere noktayı koymaktı. Feghouli falan da o bölgenin oyuncusu değil.
Belki de bir 8 alınmadı diye, Van Persie’nin de Nani’nin de pek bir anlamı kalmadı ve bir çok oyuncu sezon sonu gidecek. Bugün itibariyle karşımıza çıkan tabloda yeni transferlerden işimizi gören bir tek Kjaer var, defansın bel kemiği ve bir de son anda gelen Volkan Şen var maalesef. Paralar gitti yine. Şener ve Fernandao da kulübede işini görür, çıtır paralara almışsın zaten. Hadi bir de 20 yaşındaki Ozan var yatırımlık, çok faydalanmasak da ileride faydalanacağız ve milli takımda işini gayet güzel yapıyor. Euro 2016’da Gökhan, Topal, Ozan, Caner ve Volkan Şen bence önemli işler yapacak, eminim. Hoca farkı da var.
Zaten Fatih Terim’le Pereira arasındaki mental farkı buradan görebiliriz. Pereira’nın 10 numara gibi oynattığı Ozan’ı, Fatih Terim 6 olarak görüyor. Ozan da eli ayağı birbirine dolaşmadan, Fenerbahçe’de oynadığından çok daha sakin ve özgüvenli oynuyor. Ulan Muhtar Emmi, başka hoca mı kalmadı ??
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
