3 temsilcimizin de birlikte yer aldığı ve F grubuna nazaran net bir şekilde daha kolay olan bu grupta temsilcilerimizin en az ikisinin bana göre rahatlıkla çeyrek final yapma şansı var. Anadolu Efes, Fenerbahçe ve Panathinaikos grupta liderlik mücadelesi verecek ve Lokomotiv Kuban ile Unicaja Malaga da onları sert bir şekilde zorlayacaklar.
Temsilcimiz Darüşşafaka Doğuş, Kızılyıldız ve Cedevita da süpriz arayacaklar. Gruptan ilk 4 takımın çıkacağını ve 1-4,2-3 şeklinde karşı grupla çapraz eşleşerek çeyrek final maçları oynanacağını da hatırlattıktan sonra gelin şimdi de bu gruptaki takımların son durumlarına ve normal sezonda elde ettikleri istatistiklere alfabetik sıraya göre bir bakalım.
“Anadolu Efes”
Temsilcimiz sezon boyu iniş çıkışlar yaşadı belki ve savunmayı bir türlü oturtmadıkları için eleşitri oklarının hedefi oldular. Fakat son 3 maçı üstüste kazandılar ve bunu yaparken yine atmayı ön plana çıkaran ve savunmayı geri plana iten bir takım hüviyetindeydiler. Sezon başında takım analizlerimde de belirttiğim gibi bu takım Heurtel’in üzerine kurulmuştu ama Fransız oyuncunun savunma zaafları son haftalara kadar daha çok ön plandaydı. Son haftalarda ise hücumda ortaya koyduğu resital ile alkışları fazlasıyla haketti ve takımının ondan beklediği performansı ivmelenerek göstermeye devam etti. Top 16 mücadelesinde de hem takımının en önemli skor opsiyonu olacak hem de paslarıyla kaliteli uzun rotasyonunun bir kademe daha yükselerek fark yaratmasını sağlayacak isim olacak. Tabi Heurtel’in bu performansı gösterebilmesindeki en önemli etkenin de Granger olduğunu unutmamak lazım, birbirlerinin eksiklerini çok iyi tamamladılar. Granger savunmada kendi kapasitesinin üstüne çıkarak Heurtel için de savaştı, hücumda ise ne zaman ihtiyaç olsa özellikle penetreleri ile savunmaları delebilen, takımı adına yaratıcılık rolünü de üstlenen isim oldu. Temsilcimiz için anahtar dış şutlar.
“Cedevita”
Hırvatistan temsilcisi düşük bütçesi ve dar rotasyonu ile normal sezonun tartışmasız en büyük süprizlerinden biriydi. Temsilcimiz Anadolu Efes’in yer aldığı grupta Milano gibi A lisansına sahip çok değerli bir kadroyu saf dışı bırakmayı başardılar, koç Mrsic yönetiminde disiplinli ve haddini bilen bir takım oldular. En ilginç özellikleri ise deplasmanda çok daha iyi bir performans sergilemeleriydi, aldıkları 4 galibiyetten sadece 1 tanesini Zagreb’de onu da Laboral’e karşı alabildiler. Sezon içerisinde sakatlıklarla da boğuşan ve başta Walker olmak üzere bazı oyunculardan istediği verimi alamayan Cedevita’nın en önemli özelliği maç içerisinde mücadeleyi hiç bırakmamaları ve takım olarak enerjilerini hep yüksek tutmaya çalışmalarıydı. Pullen gibi sıcak bir ele, White ve Zoric gibi iki değerli tecrübeye ve tabiki Bilan gibi geleneksel Yugoslav ekolü pivotların sonuncusu diyebileceğimzi pota altında oldukça etkili bir silaha sahipler. Babic ve Gordic takımda savunmaya kritik katkı verirken Pilepic gerektiğinde süpriz skorer olarak sahne alabiliyor. Ayrıca her geçen gün parlayan 19 yaşındaki pota altı oyuncusu Marko Arapovic’i de izlemek ayrı bir keyif. Onlar için anahtar savaşmak.
“Darüşşafaka Doğuş”
Euroleague arenasında tarihinde ilk kez mücadele eden koç Mahmuti yönetimindeki temsilcimiz bu başarısını top 16’ya kalarak taçlandırmış oldu. Belki ellerinde iki tane ortalama Euroleague takımını besleyecek derecede geniş bir kadro var ama bazen bu kadar alternatif de sistemin oturmasını ve takımın devamlılığını negatif etkileyebiliyor. Koç Mahmuti özellikle sezonun ilk bölümünde bu geniş kadro nedeniyle süreleri ayarlamakta ve rolleri belirlemekte hayli zorlanmış, bu dönemde kritik maçlar da kaybetmişlerdi.Fakat son maçlarda düzenleri oturtan ve rolleri dağıtan Darüşşafaka Doğuş çok daha efektif bir takım halini aldı. Wilbekin hamlesi ile beraber bir numarada yaşadıkları alternatif problemini çözerken Furkan hamlesi ile de Slaughter’ın dışında ribaundları domine edebilen,savaşan ve çabuk ayaklı bir uzuna daha sahip oldular. Gordon ve Redding yönetiminde Semih’in pota altındaki etkinliğini kullanabildikleri her maçta rakiplerine ciddi bir üstünlük sağlayabilirler. Bunun yanında Harangody,Markoishvili ve Preldizic’in normal sezona nazaran çok daha fazla sorumluluk almaları, hücumda mutlaka katkı vermeleri gerekecek.4 numaradan istediği katkıyı bulamayan koç Mahmuti son maçlarda genç Metin’e süre veriyor ancak top 16 sertliğinde genç oyuncumuzun işi çok ama çok zor olacak…Bu arada her ne kadar oyun tarzını beğenmesem de Bjelica da şuanda bu sistemin vazgeçilmez bir parçası olmuş durumda, dış şutları ile bulduğu ekstra sayılar Daçka hücumlarında kritik önem taşıyor.Temsilcimiz için anahtar Gordon-Semih ikilisi.
“Fenerbahçe”
Sarı lacivertli temsilcimiz normal sezonun en zorlu grubunu Real Madrid ve Khimki gibi iki dev takımın önünde lider bitirmeyi başarmıştı. Tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gibi koç Obradovic ile sezon içerisinde basketbolunu geliştiren ve eksiklerini bir bir kapatarak mükemmeli yakalamaya çalışan Fenerbahçe savunmaya konsantre olduğu zaman rakipleri için oldukça “can sıkıcı” bir takım halini alıyor. Pota altında Udoh ve Vesely gibi müthiş iki blok tehdidine sahip olmaları Sloukas,Kalinic ve Bogdanovic gibi kaliteli dış savunucuların rakip kısalar üzerindeki baskıyı özgüvenli bir şekilde artırabilmelerini sağlıyor. Savunmada istedikleri noktaya yaklaşma konusunda büyük adımlar attı Fenerbahçe ancak hücumda halen çözülmesi gereken önemli sorunları var. Evet Vesely harika bir sezon geçiriyor,enerjisi ve atletik yetenekleri ile parmak ıssırtan bir performans sergiliyor ama rakip takımların alan daralttığı ve Udoh ile kendisine ikili oyunlar için şans vermedikleri dakikalarda Fenerbahçe hücumda kitlenebiliyor, sadece Dixon’ın birebirlerine kalıyor. Bogdanovic ve Kalinic beklentilerin çok gerisindeler, tecrübeli Datome ise maç içerisinde çok büyük iniş çıkışlar yaşayabiliyor hücumda ve zaman zaman sorumluluk almaktan kaçıyor. Kadro derinliği konusunda da en yetersiz oldukları pozisyon pota altı diyebiliriz rahatlıkla. Vesely ve Udoh’un hamleli oyuncular olmaları, çabuk faul problemine girebilmeleri, Antic’in de ilerleyen yaşı ile beraber elindeki sakatlık sonrası bir türlü form tutamamış olması onları top 16’da bekleyen en büyük tehlike. Buraya yapılacak bir transfer hamlesi Fenerbahçe’nin ardarda ikinci kez Final Four yapabilmesi yolunda oldukça kritik bir önem taşıyor.Sarı lacivertliler için anahtar pota altı.
“Kızılyıldız”
Sezon içerisinde takımı bir türlü oturtamayan ve özellikle yabancı oyuncuları ile problem yaşayan koç Radonjic Miller hamlesi ile adeta sezonu kurtarmış oldu. Amerikalı oyuncu geldiği ilk maçtan itibaren takımın havasını değiştirdi ve hem takımın hücum gücünü bir kademe yukarı çekti hem de ribaundlarda büyük bir fark yarattı. Bununla beraber Mekel ile yolların ayrılmasının ardından yasaklı maddeden dolayı aldığı cezayı tamamlayan Williams’ın takıma dönmesi ama bekleneni verememesi Jovic’e büyük bir fırsat sağladı. Alt yapılardan itibaren bir yıldız adayı olarak lanse edilen ama bir türlü istediği çıkışı yakalamayan 25 yaşındaki guard hücumda takımını çok iyi organize etti. Ama top 16’ya kalma başarısının baş mimarı bu iki oyuncu da değildi. Basketboldaki atletik ve undersized uzunlara dönüşün aksine geçtiğimiz sezon Marjanovic gibi hayli büyük ve hantal bir uzunu çok iyi kullanmayı başaran Radonjic bu kez bunu Sofo ile denedi ama başarılı olamadı.Bunun üzerine bu role Alman pivot Zirbes’i yerleştirdi ki dev oyuncu şuana gösterdiği performansla tozu dumana katmış durumda. Eğer Kızılyıldız normal sezonda elenip Eurocup’ın yolunu tutsaydı 25 yaşındaki dev pivotu Final Four adayı bir takımın forması altında sezona devam ederken görmemiz hiç de şaşırtıcı olmayacaktı. Bunun yanında özellikle hücumda verim alamadıkları Thompson ile yollarını ayırıp bu sezon temsilcimiz Trabzonspor MP’da iyi bir performans sergileyen Kinsey ile anlaştılar. Tecrübeli oyuncu kendi şutunu yaratabilen ve hücumda Thompson’a göre daha verimli bir oyuncu. Bu nedenle koç Radonjic’in sistemine daha çok uyacaktır ve mutlaka Kızılyıldız hücumlarına bir artı koyacaktır. Onlar için anahtar, savunma sertliğini normal sezona göre 1 hatta 2 kademe yukarı çekmek olacak.
“Lokomotiv Kuban”
Koç Bartzokas yönetimindeki Kuban, sadece 2 mağlubiyetle tamamladığı normal sezonun en formda ve en istikrarlı takımlarından biriydi. Özellikle savunmada gösterdikleri performans ve oynadıkları basketbol Yunan koçun Olympiakos ile başarılı olduğu dönemin bir kopyasıydı adeta. Harika bir sezon geçiren Delaney liderliğinde hücumda da değerli silahlara sahip olan Kuban derin bir kadroya sahip. Anadolu Efes’ten tandığımız ve Delaney kenardayken oyunu iyi dengeleyen Draper, son maçlarda üçlükleri ile ön plana çıkan eski Beşiktaşlı Broekhoff ve Avrupa şampiyonasındaki çok yönlü oyununu devam ettiren Claver takımın diğer önemli isimleri. Özellikle Claver’e büyük bir parantez açmak lazım. İspanyol forvet enerjisi ve atletizmi ile takımının iki pota altında da en büyük ribaund silahı. Bunun yanında yay gerisinden bulduğu ceza atışlarını da yüksek isabetle kullanması değerini bir kat daha arttırıyor. Singleton ve Fesenko da takımın asıl uzunu Randolph’un sakatlığında oldukça iyi bir performans sergilediler. Randolph’un top 16 öncesi formasına kavuşması ile beraber pota altında da daha geniş bir rotasyona sahip olan Kuban bu grupta herkesi yenebilecek kalitede bir takım. Sağlıklı bir Randolph ve Claver’den oluşacak bir pota altı ikilisi bir çok takımın korkulu rüyası olacaktır.Onlar için anahtar savunma olacak.
“Panathinaikos”
Koç Djordjevic liderliğinde yeni bir yapılanmaya giden ve eski başarıları tekrar yakalamak üzere sezona başlayan yeşiller yaşanan sakatlıklar ve yeni bir takım olmanın uyum zorlukları ile beklentilerin altında bir performans sergiledi normal sezonda. Ama kendi sahalarında kazanma geleneklerini devam ettirmeleri ve 5 maçtan sadece birini kaybetmeleri onları kötü bir süprize karşı korumuş oldu. Yıllanmış şarap misali halen keyif veren Diamantidis ve NBA’de aradığını bulamayan Calathes’in direksiyonda olduğu takımda Pappas’ın da uzun süreli sakatlığından dönerek yavaş yavaş süre almaya başlaması koç Djordjevic’in guard pozisyonunda elini oldukça güçlendirecek. Ancak onlar için asıl önemli olan pota altından neler üretebilecekleri ve potalarını nasıl koruyacakları olacak. Evet Raduljica da Gist de aslında hücumda etkili oyuncular fakat normal sezonda bu özelliklerini istedikleri gibi dominant bir şekilde gösteremediler. Bunun yanında günümüz basketbolunda çabuk uzunları tercih eden bir çok takım Raduljica’nın ikili oyun savunmasındaki zaafından çok iyi faydalanmaya başladılar. Bu nedenle Kuzmic’in savunmadaki performansı şuanda onlar için çok daha değerli durumda. Savunmada bu problemi çözerlerse rakiplerini çok düşük sayılarda tutabiliyorlar ve böylece hücumda yaşadıkları inişli çıkışlı performanslara rağmen maç kazanabiliyorlar. Yunan temsilcisi için çeyrek finalin anahtarı pota altı savunması olacak.
“Unicaja Malaga”
Kendi evlerinde sadece bir mağlubiyet alan ve deplasmanda CSKA gibi bir devi geçmeyi başaran koç Plaza ve öğrencileri top 16 öncesi takımın organizatörü ve savunma bakanı Markovic’in sakatlığı ile sarsıldı, Sırp oyuncu top 16 boyunca forma giyemeyecek. Onun yerini ise Monaco’dan transfer ettikleri Nelson ile doldurmaya çalışacaklar.Avrupa şampiyonasındaki harika performansını Euroleague sahnesine de taşımayı başaran ve NBA’e göz kırpan Litvanyalı forvet Kuzminskas hücumda en güvendikleri isim. Onun en büyük yardımcıları da keskin nişancı Smith ve patlayıcı guard Nedovic olacak ki ortalamanın çok üzerinde olmayan bir vasat diyebileceğimiz bir kısa rotasyonuna sahipler. Jackson ve Nelson’un hücumda ekstra katkı vermeleri şart. Uzun rotasyonunda ise Hendrix ve Vazquez takımın önemli silahları. Bununla beraber Trabzonspor’dan tandığımız Cooley de bu iki ismi yedeklemeye çalışacak. Son maçlarda performansını arttıran Thomas’a da çok ihtiyaçları olacak top 16 mücadelesinde. Bu gruptaki bir çok takım gibi Malaga’nın da aslında savunmada problemi yok. Ancak hücumda sıkıştıkları anlarda oyunu açabilecek ve el yakan topları kullanabilecek bir yıldızları olmaması onlar adına en önemli eksi olarak göze çarpıyor. Ekstra skorerleri bulabildikleri her maçta çok tehlikeli bir takım oluyorlar. İspanyol temsilcisi için anahtar hücumdaki yaratıcılık.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz