https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ZORLU GÖREV BAŞLIYOR

Okunması Gerekenler

fersu yaziEurobasket 2015 başlarken, ülkemiz adına başarılı bir jenerasyon artık yerini genç ve bir o kadar umut vaadeden değerli bir jenerasyona bırakıyor aynı zamanda. Hazırlık dönemindehem milli takım benchinin patronları koç Ataman ve koç Sarıca hem de bu jenerasyon geçişine abilik etmesi gereken tecrübeli oyuncular beklendiği gibi bir çok sorun bir çok eleştri ve bir çok zorlukla karşılaştı. Şanssız sakatlıklar ve bir de “basketbol dışı” etkenler bunlara eklenince 12 Dev Adam’ın işi iyice zorlaştı. 14 tane hazırlık maçı yaptık ve yeni yüzüyle yeni oyuncularıyla alışma sürecini herşeye rağmen iyi tamamladı millilerimiz, oynadığımız tüm takımlara karşı direnç gösterdik, savaştık ve doğal olarak zaman zaman tecrübesizliğimize, maç sonu oynayamamamıza yenik düştük. Artık turnuva zamanı ve artık her maç bir final havasında olacak bu zorlu grupta. Aslında zorlu demek ne kadar yeterli bilmiyorum, sanırım tarihimizin “EN ZORLU” grubu demek daha doğru olacak.
TUR MILLI“Sakatlıklar ve Final 12”
Öncelikle yaşanan sakatlıklar hazırlık döneminde bizi çok etkiledi. Önce geniş kadroda Can Maxim’in yaşadığı sakatlık ve kadrodan çıkarılması sonrasında Furkan ve Cedi’nin yaşadığı sakatlıklar (iyileşmiş olsalar da onların hazırlık performansını çok etkiledi.) canımızı çok sıktı. Bunun yanında belindeki problemden dolayı kadrodan çıkarılmak zorunda kalan Ömer Aşık ve “basketbol dışı” nedenlerden dolayı kadroya alınmayan Enes adeta planlarımızı alt üst etti. Fakat bu kadar eksiğe rağmen hazırlık maçlarında “savunmamızla” ayakta kalmayı başardık. Bunu yapabilmemizdeki en önemli isimlerden biri olan Doğuş’un ise son anda yaşadığı sakatlık tüm takımı sarstı, hatta koç Ataman “Doğuş’un eksikliği Ömer Aşık’tan bile daha kritik” diyerek ne kadar çok canımızın yandığını bir kez daha dile getirmiş oldu. Sonuç olarak turnuvaya gidecek 12 kişilik kadromuz belli oldu ve her bir oyuncumuz savaşarak, tırnakları ile kazıya kazıya ve enerjilerini hiç düşürmeden ay yıldızlı forma altında mücadele edecekler ve biliyoruz ki asla geri adım atmayacaklar. 12 Dev Adamın turnuvada yer alacağı
Final Kadro; 
Bobby-Kartal
Sinan-Melih
Cedi – Göksenin – Furkan Korkmaz
Ersan – Barış
Semih – Furkan Aldemir- Oğuz
“Görev Tanımları”
tur yun 1Herşeyden önce biz savunmamızla maç kazanabilecek bir ekibiz bu nedenle sahada yer alacak beşimizin her zaman enerjisini yüksek tutmamız ve direncimizi kaybetmemiz gerekecek. Hal böyle olunca aslında koç Ataman ve koç Sarıca’yı da büyük bir sınav bekliyor. Evet son 4 yılın en başarılı iki koçundan bahsediyoruz, toplamda 3 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası ,1 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 Eurochallenge Kupası ve 1 Eurochallenge ikinciliği başarılarına sahipler.  Ama her iki koç da dar rotasyonla oynamayı seviyor ve bundan vazgeçmeleri gerekecek bu enerjiyi yukarıda tutabilmek için. Yani onların da değişmeleri bir geçiş yaşamaları gerekecek. Doğuş’suz kaldığımıza göre mutlaka genç Kartal’ın, Sinan’ın ve Bobby’nin “topa baskı” konusunda onun açığını kapatabilmeleri için savunmada ekstra çalışmaları gerekecek. Kenardan gelecek Göksenin’in hazırlık maçlarındaki gibi sahaya varını yoğunu koyması, savunmada takımı ateşlemesi gerekecek. Tüm bu saydıklarım nispeten daha kolay aslında çünkü bu oyuncular, Bobby hariç, zaten bu özellikleri ile ön plana çıkan isimler. Asıl önemli olan Melih, Furkan K, Oğuz ve az önce belirttiğim Bobby gibi hücum silahları ile ön plana çıkan isimlerin de savunma ile maç kazanacağımıza inanmaları ve alıştıkları oyun tarzından çıkarak savunmaya daha çok enerji daha çok efor vermeleri. Eğer bunu sağlayabilirsek her takımla başabaş oynayabiliriz.
Gelelim asıl kritik oyuncularımıza; Ersan ve Semih. Bu iki oyuncu, yedeklememizin mümkün olmadığı ve formda oldukları bir günde oyunun her iki alanında birden fark yaratabilecek isimler. Ersan’ın dış şutları kadar alçak postta da etkin olmaya çalışması, mutlaka ribaundları forse etmesi şart. Bunun yanında savunmada doğru pozisyon alarak yeteri kadar süratli olmayan ayaklarının dezavantajını kapatması gerekiyor, faul problemine girmesi ya da eşleşme problemi yaşayarak “erken” kenara gelmesi en son isteyeceğimiz şey. Semih’in durumu ise biraz daha farklı. Kondüsyon olarak ve mental anlamda maç boyu 25-30 dakikaları kaldırabilecek durumda değil henüz. Bu nedenle onu korumak ve maksimum verimi alabilmek adına koçlarımızın rotasyona çok dikkat etmesi gerekecek.
tur  mak 1Savunmada gününde olan ve konsantre olan bir Semih, 12 Dev Adam’a sınıf atlattığı gibi alacağı bu pozitif enerjiyle hücumda da etkin bir silaha dönüşebilir. Guardlarımızın mutlaka onu oyunun içinde tutmaları gerekiyor. Tabi keskin nişancılarımız Bobby ve Melih’i de unutmamak lazım. Hücumda sınırlı yeteneklere sahip bir takım olarak oyunun belli dönemlerinde 3 sayılara çok mahkum oynuyoruz ki bu gayet doğal ancak bunu yaptığımız bölümlerde Melih ve Dixon’dan en az birinin sahada olması artı onlara gerekli pozisyonları hazırlayabilmemiz çok önemli olacak. İki şutörümüzün de çift hanelere çıktığı bir maçta işimiz hayli kolaylaşacaktır. Sinan, Cedi ve Furkan A. bu takımın adeta emniyet subapları. Onlar sahadayken istikrarı koruyoruz ve genelde hatasız oynuyoruz, savunmada ise sınıf atlıyoruz. Umarım koç Ataman bu üçlüyü daha çok beraber sahada tutar ve umarım Furkan A.’i dönem dönem 4 numarada kullanma opsiyonundan vazgeçmez.
“Ne yaparız?”
Çok ama çok zor bir gruptayız. Bardağın dolu tarafına bakarsak ilk gün oynayacağımız, yıldızlarla dolu ama bir o kadar egolu oyuncuların yer aldığı , 1957’den beri resmi maçlarda yenemediğimiz İtalya’yı savunmamızla yıldırıp onların hücum çarkına çomak sokabilirsek grupta üçüncülük için büyük avantaj elde edeceğiz, tabi sonrasında Almanya ve İzlanda’yı da yenmek kaydıyla. Neden mi önemli üçüncülük çünkü A grubundan gelecek eşleşmelerde 4.olduğumuz takdirde rakibimiz %90 Fransa olacakken 3.olabilirsek rakiplerimiz Rusya, Bosna, Finlandiya, Polonya, İsrail’den biri olacak. Bu takımlar güç olarak bizim dengimiz takımlar ki bunun yanında aynı gruptan çıktığımız İspanya ve Sırbistan gibi zorlu rakiplerle de ilerleyen turlara kadar karşılaşmayacağız. Yani işin özeti; turnuvanın ilk maçı her zaman zordur ama bizim için çok daha zor ve çok daha kritik olacak. Gök mavililer karşısında son ana kadar mücadele eden asla pes etmeyen bir 12 Dev Adam beklerken 57 yıllık istatistiğe rağmen şeytanın bacağını bu kez kırabileceğimizi düşünüyorum, umuyorum, istiyorum!
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular