Türkiye 59-48 Çek Cumhuriyeti: Bu günün merak konusu belliydi: Acaba Yunanistan mı, yoksa Karadağ mı elenecek? Fakat kimselere çaktırmadan araya bir başka meseleyi de biz sıkıştırmıştık; peki biz, bu grubu lider bitirebilir miydik kesinkes? İşte bu fer’i heyecanı dizginlemek adına sahaya çıktı bugün Perilerimiz. Rakibimiz her ne kadar eski günlerini mumla arıyor olsa da, yine de sağlam bir gelenekten geliyorlardı ve bizi Çekler’den açık ara üstün kılabilecek tek özelliğimiz, formumuzun zirvesinde oluşumuzdu. Zaten skor üstünlüğünün düzenli olarak el değiştirdiği ilk yarıyı (safi Nevriye’nin gayretleriyle) sadece bir sayı farkla (26-25) önde kapatmamız da yeterince tedirgin ediciydi; neticede Çekler bizim yıkamadığımız Belarus’u devirmeyi başarmışlardı ve ivmelenmeleri sorun yaratırdı.
Lakin Nevriye ve Işıl önderliğinde 3. çeyreğe 10-0’lık epik bir seriyle başlayınca, çorap söküğü gibi çözdük rakibi. Bundan sonrasında, bilhassa da son çeyrekte karşılıklı ekseri top kayıpları ve seriler yaşandı; gelgelelim Nevriye’nin bezdirmesine karşın inadından vazgeçmeyen Burgrova ve Elhotova’ya rağmen, bir daha da yanımıza yaklaşamadı Çekler. Savunmadaki azmimize Nevriye’nin dev hücum performansı da eklenince, kahinlere eziyet veren E Grubu’nu birincilikle tamamlayıp büyük avantaja ve sükseye kavuştu Periler. Millilerimizde gün geçtikçe turnuvaya daha çok ısınan Nevriye 7/17’lik bir yüzdeyle 23 sayı 8 ribaunt 2 blok kaydederken, Sanders 12 sayı 6 ribaunt, Işıl 11 sayı 11 asist 5 ribaunt 4 top çalma, Şaziye 7 sayı 4 ribaunt, Birsel 4 sayı 2 ribaunt ve Tuğçe de 2 sayı 2 ribaunt üretti.
Grup sonuncusu olarak turnuvaya veda eden Çekler’de ise Stejskalova 12 sayı 2 asist, Elhotova 10 sayı 2 ribaunt 3 asist, Nevriye’nin müdafaasında 3/10’da kalan Burgrova 8 sayı 10 ribaunt 2 top çalma, Hanusova 2/12 ile 7 sayı 5 ribaunt 2 top çalma, Vesela 6 sayı 7 ribaunt, 1/11 ile adeta rezil olan Bortelova da 3 sayı 2 asist 4 top kaybı ile oynadı.
Beklenmedik sonuçlar yaşamak konusunda bizden beter durumda olan karşı gruptan 4. gelecek takımın Litvanya, Slovak Cumhuriyeti veya Sırbistan olacağını düşünmek bize pek keyif vermeyebilir, lakin biz bu turnuvada şimdilik umduğumuzdan daha iyi gidiyoruz.
Karadağ 63-76 Yunanistan: Yunanistan, ikinci turda elinden geleni yapmakla kalmadı, ötesine de geçti. Onlardan daha ötesini, yani Fransa’yı da yenmelerini beklemek, acımasızlık olurdu. Hem zaten, Belarus Fransa’yı yenebilse, Karadağ yerine onlar gruptan yükseleceklerdi. Fakat ilk gruplarda Belarus’a ve bize kaybetmenin bedelini, kaderlerine boyun eğmek zorunda kalarak ödediler. Karadağ ise bize yenilmenin karın ağrısını yaşayarak, bir nevi kader maçına çıkmıştı (çünkü bu maçı kaybetmeleri halinde tüm umutlarını Belarus’un Fransa’yı yenmesine adayacaklardı). İşleri sıkı tutumayan takım, maçı kaybedecekti özetle…
Gelgelelim, Dubljevic’in yokluğunda işler yine Karadağ’ın istediği gibi gitmedi. Daha ilk çeyrekte 11 sayılık farkı yediler ve yarı bitiminde bu farkı 17’ye yükselmişti. Yıldız oyuncusu olmadan Karadağ’ın işi çok zordu. Yine de 3. çeyrekte toparlanarak farkı 7’ye kadar indirmeyi başardılar. Ne var ki, komşunun pes etmeye hiç niyeti yoktu ve son çeyrekte o farkı gerisin geri 17’ye çekmeyi başardılar. Nasıl mı? Bizim yaptığımız gibi elbette; o meşhur savunmalarıyla. Bu sefer Karadağ kötü bir gününde değildi, fakat Yunanistan onları müdafaasıyla kötü olmaya zorladı (Karadağ tam 17 top kaybetti sahada). Bu maçta en büyük isim, hiç şüphe yok ki, Dimitrakou idi. Yüzde ellilik bir isabet oranıyla tam 29 sayı 6 ribaunt 3 asist 2 top çalmaya imza attı, hem de sadece 1 top kaybederek. Gerçekten de yaldızlı pekiyiyi hak eden bir performans.
Yunanistan’da ayrıca Spanou 13 sayı 8 ribaunt 4 asist, Chatzinikolaou 9 sayı 5 asist, Kaltsidou 7 sayı 2 ribaunt, Lymoura 6 sayı 6 ribaunt 2 top çalma, benchten fırlayan Kosma 8 sayı 2 ribaunt, Papamichail ve hücumda yarattığı hayal kırıklığını savunmada telafi eden Sotiriou da 2’şer sayı ile galibiyete yatırım yaptılar. Buna karşın, nefesleri gruptan yükselmeye, çeyrek finale yetmedi. Gönüllerin şampiyonu olarak kaldılar. Karadağ’da ise Skerovic 3/10 yüzdeyle 9 sayı 2 ribaunt 9 asist 6 top kaybı, Perovanovic 15 sayı 10 ribaunt 5 asist 3 top kaybı, Robinson 13 sayı 10 ribaunt 2 asist, Pasic 8 sayı 4 ribaunt, Jovanovic 7 sayı 6 ribaunt, Aleksic de 6 sayı 4 ribaunt 3 top kaybı kaydetti.
Belarus 58-64 Fransa: Sen kalk, biz dahil ilk gruptaki tüm rakiplerini kurşuna diz, sonra gel, bir üst turda, çapraz gruptan gelen her ekibe yenil ve gruptan çıkma işini ilk gruptaki o galibiyetlere bağla. Hoş değil elbette. Hele bir de, tüm moralini ve imajını riske ettikleri bu maça bu kadar kötü başlamaları, hiç güzel şeyler düşündürtmedi bana Belarus hakkında. Leuchanka, maça hakikaten çok kötü bir ritimle başladı, ilk çeyrekte Fransa çoktan farkı 10’a taşımıştı.
İkinci çeyrekte ise Harding ve Snytsina’nın eforları sayesinde Belarus biraz olsun hücumda aktif hale geldi, ama savunma bir türlü toparlanmamıştı. Zira Fransa’da alıştığımız Dumerc – Gruda işbirliğine Skrela da katılmıştı ve hem içeriden hem de dışarıdan rahatça sayı üretebiliyordu dağınık Belarus savunması karşısında Fransızlar. Düşünün ki, Fransız benchi Belarus benchine ilk yarıda 15-4’lük bir sayı katkısı üstünlüğü kurmuştu ve Fransızlar asistlerde 15’e 3, ribauntlarda da 22’ye 12 öndelerdi rakipleri karşısında.
Soyunma odasından dönüşte Belarus gözle görülür biçimde daha iyidi, hatta %89’luk genel faul isabeti sayesinde takım halinde Fransa’nın faul probleminden faydalanıp son periyotta Leuchanka ve Troina sayesinde bir ara skoru 58-59’a bile getirdiler ve baştan beridir böyle oynamadıklarına hayıflandılar; lakin Yacoubou’nun nihayet kendi standardını tutturmaya başlaması ve Dumerc’in savunmadaki zekası ile Fransa, galibiyeti söktü aldı Belarus’un elinden. Ve Belarus, ilk turda Yunanistan’ı yenebilmiş olması sayesinde, bu kabus dolu gruptan yükselebilmeyi başardı.
Fransa’da son periyodun kahramanı Yacoubou 14 sayı 12 ribaunt 2 asist üretirken, ilk yarının kahramanı Gruda 10 sayı 5 ribaunt, Skrela 8 sayı 5 ribaunt 2 asist, Dumerc 7 sayı 4 asist, Cata-Chitiga 6 sayı, Salagnac 6 sayı 2 asist, Ciak 3 sayı 5 asist, Epopa 5 sayı, Michel 5 sayı 2 ribaunt 3 asist, Tchatchouang da 6 ribaunt ve 3 asistle galibiyete mimarlık yaparken, Belarus’ta ikinci yarı kendine gelen Leuchanka’nın (5/14 isabetle 16s 9r 4tk 2tç), yardımcıları Harding (10s 7r 8a), Troina (10s 3r 2tç) ve Snytsina’nın (14s 3tk 3tç) çabaları yetersiz kaldı. Ayrıca turnuvanın sönük ismi Verameyenka (2/8 isabetle 6s 5r) halen daha formunu tutturamadığı için takımın şu an en zayıf halkası konumunda. Likhtarovich de sayı üretemeyerek hayal kırıklığı yarattı.
Bu sonuçların ardından E Grubu şöyle şekillendi:
1) Türkiye (4/1) 2) Fransa (4/1) 3) Belarus (2/3) 4) Karadağ (2/3) 5) Yunanistan (2/3) 6) Çek Cumhuriyeti (1/4)
Türkiye, Fransa, Belarus ve Karadağ, çeyrek finale yükselmiş oldular.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : efe.ozenc@abcspor.com
twitter : @efe_ozenc