Ben müşteriye haklı demem, harbiden haklı değilse. Müşteriyi bir veli nimet olarak falan da görmüyorum olsa olsa vesile-i nimettir. Üstelik çoğu zaman sinirlidir, hırçındır ve gerçekten alışveriş yaptığı yerden nefret ettiğini bile düşündürmüştür zaman zaman. Evet, hepimiz müşteriyiz, öz eleştiri bu. Öyle bi tripler falan, senin maaşını ben veriyorum, ben ne dersem yapmak zorundasın, bak bir daha gelmem, bana sahip çık, çay söyle. Ne ? Tuvalet kağıdı mı ? Onu da mı parayla alacağız ? Senin dilin ne güne duruyor, hadi bi iltifat et, yala ?
Sıra para vermeye geldi mi pazarlık, bak yıllardır sana geliyorum, hadi indir fiyatı, yok olur olur, hadi şimdi bu kadar yeter, bak kaç tane benzer yerin önünden geçtim almadım, sana geldim, hadi kır fiyatı ya da hadi hadi ayağımız alışsın, bak çok çevrem var benim, hepsini sana getireceğim der, rakip mağazada aynı ürünü 1 TL aşağıya görmesin dakikada da satar. Karşısındaki küçük esnaf ya, yapsın zulmü yapabildiği kadar. Git ulan kendin yetiştir domatesini, git kendin dik kıyafetini, git sen al çiftçiden fındığı fıstığı hadi !! Bunların hakkından en güzel geleni tok esnaf arkadaş. Eee, tabi tok esnaf olmak da güç istiyor. Belirlenmiş bir fiyat var, yazıyor etiketin üstünde, dükkandan içeri girdin mi suratına bakmıyorlar, ne çayı ne kahvesi, hoş geldin demek bile yok, dalarsın mağazanın içine, elinde bi gömlek, girersin kabine, üstüne olmaz, bir de tezgahtarı ararsın “şunun bi küçüğü var mı yok mu” öğrenmek için ve gerçekten de müşterinin müstehakı bu olsa gerek ki gidip o mağazalardan alışveriş yapmayı tercih ederler.
İsim vermeyim, fiyat olarak bir zamanlar ki Sümerbank’ın devamı niteliğinde ama kalite olarak yanından geçemeyecek kadar değersiz malları satan zincir mağazalardan bahsediyorum. Satın aldığınız pantolonuyla köşe başına varmadan Pişti olduğunuz mağazaları kastediyorum. Kaleci Mert yıllık 2 milyon avro ücret istiyormuş. Göndermiş menajerini kulübe, 11 yaşımdan bu yana bu kulüpteyim, oynamasam da doğru düzgün hakkımı istiyorum demiş: Semihşentürk.V.2.0 Bizimkiler de tok esnaf ayağına yatıp, verebileceğimiz miktar şu, 2 milyon Euro veren varsa buyur istediğinle git görüş demişler. Bi yandan yüreğime su serpilmedi değil ha ?
Madalyonun diğer tarafına bakmadan da Mert’i yargılanmayalım derim: Mert oynayabilecek kapasitede bir kaleci, takım içindeki eskilere ve liderlere karşı boynu bükük bir hoca yüzünden oynatılmadım diye düşünüyor olabilir. Sadece 8-10 maç oynamış olması onun suçu olmayabilir. Futbol takımın içindeki yeniçeri ocağı Ersun Yanal’ı devirip, İsmail Ağa’yı oraya getirdi, ismail Ağa da malum gebe kalmış olabilir. Maalesef bu böyle. Bu taraftan bakarsan Mert haklı gibi ancak bu sene oynadığı maçlarda göstermiş olduğu performansı da ben beğenmedim. Kaleci dediğin kalede güven verir. Bu bir istikrarın neticesinde olur, ne kadar yetenekli olduğun bile önemli değil çoğu zaman, bu bir duruş. Volkan Babacan hala bana güven vermiyor mesela, bu kaleci oldu diyemiyorum ben. Halen de Fenerbahçe’de görmek istemem.
Mert bana güven vermiyor açıkçası, oysa çok güzel maçlar da çıkardı, Trabzon kurtardığı penaltı bizi şampiyon yapan fark oldu ki çok yüzdeli bir penaltı performansı da var, sadece gelişimi yavaş oluyor gibi. Bu sene 8 maç oynamış, hatalı goller de yedi. Bir yedek kaleci için çok önemli bir fırsattı ve değerlendiremedi o maçları. Mert’in sayesinde aldık dediğimiz bir maç olmadı, oysa sezonun en kötüsü Volkan çok hatalı gol yese de çok da puan aldırdı. Volkan sayesinde aldık dediğimiz puanlar oldu. İşte bu Winner olup olmamakla alakalı. Haaa, diyeceksiniz ki, seyirciye Hatıra forması atarken kolu çıkan adam, her G.saray maçında ortalığı geren, her sene lüzumsuz kart görüp en önemli maçlarda kart gören, hoca kuyusu kazan, gittiği her deplasmanda seyirciyle münakaşa eden ve bu sene bir araba dolusu hatalı gol yiyen adam 2.850 milyon Euro kazanırken Mert çok mu istemiştir, bu da tartışılır.
Ne olursa olsun Engin’le başlayan bir yerli kaleci geleneğimiz var, 20 seneden fazladır Enke hariç bu kale yabancı kaleci görmedi. Bu güzel bir gelenek, örnek olası bir şey ve çok önemli bir kalecimizi kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Ertuğrul daha tecrübeli bir kaleci, onu da çok beğenmiyorum, bariz hata yapmayan bir kaleci ama asla o da bir winner değil izlediğim maçlarda gördüğüm kadarıyla, ne diyelim hayırlı olsun. Umut ediyorum ki, tok esnaflık yapan yönetime fiyat kırıp gelirler ve bu iş bir şekilde tatlıya bağlanır şu an için ipler tamamen kopmuş gibi görünsede. Şu an için Volkan duruyor, duracak gibi ama iki önemli kalecinin ismi medayada dolaşıyor, iki tecrübeli kurt. İker Casillas ve Petr Cech.
Her iki kaleciyi de anlatmaya gerek yok. Yıllarca Casillas, Buffon ve Cech’den hangisinin daha iyi olduğunu tartıştık. Messi-Ronaldo tartışmaları gibi. İkisi de birer marka, Casillas hala kalede, Cech Courtois’nın yedeği oldu bu sene. Bu onun Courtois’dan daha kötü bir kaleci olmasından değil, Courtois’dan 8 yaş daha büyük olmasından dolayı. Denk kaleciler, adamlar bizim gibi düşünmedi, “aman Cech’cim sen müthiş bir Chelsea’lisin, jübile yapana kadar bu forma senin” demediler. Peki, Cech mi Casillas mı ? Ben Cech derim, hem bir yaş daha küçük ve kariyeri boyunca hiç sallanmadı. Casillas’ın son dönemlerdeki maçlarını izleyenler bilir, kesinlikle eski halinden çok uzak.
Yine de denk kaleciler ama şu yaştaki kalecileri bonservis ücreti ödeyip almak çok zoruma gidiyor. Hangisi ucuzsa, hangisi kiralık gelebiliyorsa o gelsin. Yaşa takılmayın, Volkan’dan daha yaşlı değiller. Schumacher Fenerbahçe’ye geldiğinde 33 yaşındaydı, iyi bir kaleciden çok daha fazlasını seyrettirdi bize. Görgümüz arttı, bilgimiz arttı, takımı arkadan müthiş idare etti “kalede nasıl olsa Schumacher var”özgüvenini bütün futbolcularda gördük, karşı karşıya nasıl pozisyon alınır, top elle nasıl hücuma sokulur, bir kaleci defans hattını nasıl öne iter, bir libero gibi nasıl ceza sahası dışında ayağıyla top süpürür hepsini öğrendik tüm Türkiye olarak.
Muslera kadar çevik olmayabilirler ama her ikisi de Muslera’dan çok daha fazlasıdır, çok daha farklı şeyleri kazandıracaklardır. Kaleci konusu çok önemli bir tespit. Eski bir kaleciden bu beklenirdi. Tebrikler Terraneo !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
