İlk yazımda sizlere kapitalist canavar ile futbolun tanışmasını anlatmıştım. Bu yazıyı yazdıktan sonra, hafta için de sosyal medya da bir fotoğraf ilişti gözüme…
Galatasaray Takımı yedek kalecisi Eray İşcan, Florya Metin Oktay Tesisleri antreman sahasına Porsche Model arabasını sokmu,ş yanında kız arkadaşı ve köpeği hayatın tadını çıkarıyordu.
Sonra düşündüm kendi kendime, Zonguldak gibi kömür şehrinde büyümüş, alınteri siyaha bürünmüş insanların yurdunda yetişmiş bir insan bu doyumsuzluğa nasıl ulaşır diye..
Endüstriyel Futbol geldi aklıma…Endüstirinize de size de dedim. Yazık ediyorlar spora, sporcuya , gençlere yazık! Biraz Eray İşçanın hayatını araştırdım. 17 yaşında Zonguldakta ailesinden ayrılıp İstanbul Beylerbeyisporla sözleşme imzalamış. Tabi o zamanlar Beylerbeyi pilot kulüp.
Okul hayatı hakkında pek bilgiye ulaşamadım fakat Türkiye de profosyonel bir şekilde spor yapan birinin iyi bir eğitim hayatı olması imkansız. Sistem buna izin vermez. Ancak derslere gitmeden hatır gönülle derslerden geçebilirsin. Bu da demek ki biz altyapılarda vermemiz gereken ahlaki ve mental eğitimi veremiyoruz. Sonucu ne oluyor?
Anlık parlamalar gösteren gençleri bir anda paranın içine boğuyoruz. Onlara dünyayı kurtarmışçasına değer veriyoruz. Bugün Eray İşcanın GS kulübünden kazandığı net para 700.000 tldir. Peki ne yaptı bu Eray İşçan? Bu sene oynadığı resmi maç sayısı sadece 2! Yazık değil mi Galatasaray kulubünün paralarına? Yazık değil mi bu gençlere. Peki ya Erayın önündeki Sinan Bolat? Kazandığı para 1.300.000 dolar. Yaptığı icraat? 0!
Şöyle düşünelim : Erayın doğup büyüdüğü Zonguldak da bir çok kömür madeni vardır.
Bu kömür madenlerinde insancıl koşulları nadir görürsünüz. Yerin binlerce metre altında rızklarını ararlar. Ölümle cebelleşirler. Her gün yaşamla bir savaştır onlar için. Yerin üstüne çıktıkları her gün Allaha şükrederler. Ya ne kadar kazanırlar? 950 Tl asgari ücret.. Ama onların çıkardığı kömürle kış aylarında ısınır herkes. Onlar olmasa nasıl geçerdi kış hiç düşündünüz mü ?
Peki Eray İşçan, Sinan Bolat ne yapar? Kırk yılda bir kaleye geçerler ve taraftarı kanser ederler.
Bunun karşılığı da trilyonlardır.
Hayır! Reddediyorum bu sistemi ! Böyle adaletsiz bir sistem de hangi spor ruhunu kime aşılayacaksınız? Hangi Olimpik felsefeden bahsedeceksiniz ? Manavın önünden geçerken meyveleri görmesin diye çocuğunun yüzünü kapatan babanın ahı kalır o parada.
Maden ocağından sabah çıkıp da her yeri kömür olduğu için okula giden çocuğunu öpemeyen babanın ahı kalır o parada.
Ya aldığınız paranın hakkını verin memlkete faydalı olun ya da aldğınız para siz de kalsın sokmayın bizim gözümüze !
MUAMMER TEMİZ
muammer.temiz@abcspor.com
