Beşiktaş uzun süresini önde ve iyi götürdüğü maçı bireysel hatalar ve bazı oyuncularının formsuzluğu nedeniyle ne yazık ki 2-1 kaybetti. Ancak deplasmanda attığı gol kuşkusuz ki İstanbul’da çok işine yarayacak!
Aslında ikinci yarının hemen başında gelen golden sonra, Kara Kartallar belirli bir rahatlamaya girmese, daha avantajlı bir skorla eve dönebilirdi. 1-0’dan sonra gelen açık pozisyonlar, hazır rakip de psikolojik olarak çömüşken, biraz laubalilik, biraz da turun nasıl olsa geldiğine dair aşırı güven nedeniyle çok kolayca boşa harcandı. Bu seviyelere gelince, tecrübe gerçekten de çok önemli bir unsura dönüşüyor. Gökhan Töre ve Olcay Şahan biraz daha dikkatli, Oğuzhan ve Demba Ba biraz daha formda olsalardı, şüphesiz Beşiktaş için işler çok daha kolay olur, belki bir 2. golü dahi bulabilirlerdi.
Öte yandan, Serdar Kurtuluş sezon başından beri elinden geleni yapsa da, çalışkan ve azimli görüntüsünün yanında kalite olarak bir tik altta kalıyor bu seviye için. Çok gereksiz yere yaptırdığı penaltıdan öte, ikinci yarı giren Felipe Gedoz karşısında gerçekten zor durumlara düştü. Neyse ki, Preud’homme bu oyuncuyu maç öncesi yazısında da belirttiğimiz gibi, ilk 11’de sahaya sürmedi!
Keza, bu maç için henüz hazır olmayan Jose Izquierdo da yine çok tehlikeli bir açık oyuncusu. Bu ikisinin birden sahada olması Beşiktaş adına rövanşta önemli sorunlar yaratabilir. Sonuçta günümüz futbolunda, kenar adamları, hem bekler hem de açıklar, son derece çabuk, atik ve atletik oyuncular, patlama gücü olan futbolcular arasından seçiliyor. Serdar Kurtuluş ise oldukça ağır bir oyuncu.
Bir diğer yandan, Demba Ba önemli bir zamandır çok formsuz. İstanbul’daki maçta mutlaka farkını ortaya koyması gerekiyor; çünkü, Beşiktaş’ın eşdeğer kalitede ikinci bir santraforu yok. Orta vadede Cenk Tosun aşama kaydedebilecek bir oyuncu, ancak onun sakatlığı da çok kötü zamanda geldi.
Belçika ekibinin hocası Preud’homme maça Bolingoli ve Meunier’yi kanatlarda kullarak çıkınca, aslında Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürmüş oldu. Bek özellikli bu iki oyuncu, dripling ve adam geçme özellikleri sınırlı olduğu için, ekibimizin defansı ilk yarıyı kolayca kompakt kalarak tamamlayabildi. Lior Rafaelov, Felipe Gedoz’un oyuna girmesiyle, biraz daha oyuna ağırlığını koydu ve özellikle son yarım saatte Beşiktaş defansı oldukça güç durumlara düştü. İkinci maçta diğer kanatta Izqueirdo’nun başlayıp başlamayacağı çok önemli. Umarız Preud’homme bu oyuncunun yerine başka birini tercih eder.
Sonuç olarak, deplasmada alınmış 2-1’lik bir yenilgi çok da kötü bir skor değil. Ancak, takımın zayıf karnının De Sutter’i yan ve ölü toplarda marke etmek ile Serdar Kurtuluş’un süratli açık oyuncuları karşısında aciz kalacağı olduğunu Bilic iyi tespit etmeli. Belki de, ikinci maçta, Opare sağ bekte, Ramon Motta sol bekte başlayabilir. Bunların dışında, Atiba ve Sosa’nın kadroya dönecek olması, orta alanda bambaşka bir Beşiktaş ortaya çıkaracaktır. Özellikle ilk yarıda gelebilecek bir golle, Beşiktaş turu İstanbul’da geçecektir diye umuyoruz.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
cem.sipahi@abcspor.com