Beklediğimiz gibi bir Liverpool bulduk.. Tempolu, saldırgan ve hızlı… Kalite ve tecrübe de olsaydı durum daha karamsar olabilirdi bizim için..Bu seneyi bilmem ama orta vadede de çok yukarılarda görebiliriz kendilerini.. Özelikle Ibe ve Moreno müthiş iki kanat oyuncusu.. Üçlü defansın sağında ve solunda oynamak hiç de kolay değil.. Çok uzun bir bölümü kontrol etmeniz gerekiyor ki bu iki genç hücuma da katkıyı kesmiyorlar..Coutinho ve Sturridge’in çok iyi kilitlenmesi bekledikleri erken golü geciktirdi. Ama 1-0 da bu tip maçlarda alınabilecek iyi skorlardan bir tanesi o yüzden İngiliz ekibinin mutsuz olduğunu sanmıyorum!
Gelelim bizim tarafa… Yine bir Premier Lig maçı gibi oynar gibi mücadele etti Karakartallar… .Hızsa hız, mücadeleye aynı şiddetle cevap, zaman zaman pas yapıp rakibin hızını kesmekse evet…Ama gel gelelim fişi çekip işi bitirmek konusunda yine çaktık! Bireysel performanslardan öte sisteme bu kadar bağlı kaldığı bir maçı bu sene bile oynamadı Beşiktaş.. Top rakip sahadayken alanı parsellemeleri, şok presle rakibi top kaptırmaya zorlamaları, kaptıkları toplarla hızlı çıkmaları müthişdi.. İleri 4’lü hiç bu kadar statik oynamamıştı.. Gökhan’ı ve Olcay’ı başına buyruk aynı kanatta beraber akın yaparken hiç görmedik mesela.. Örneğin Sosa; Arjantinli ilk yarı hucümda etkisiz görünse de savunma anlayışında kusursuz oynadı.. (Sosa demişken ikinci yarıya bu kadar iyi başlayan oyuncusuna neden kement attı Bilic onu anlamadım açıkçası)..
Savunma kurgusunda Franco ve özellikle Ersan kusursuza yakın !! oynadılar.. Serdar’ın da üstüne düşeni oldukça iyi yaptığını düşünüyorum.. Motta konusu ise bence bilmece gibi.. Geçen yazılarımın birinde mistik dünyasına atıf yaptığım Brezilyalı 83. Dakikada yine oralara gitti geldi.. Uyandığında ise Ibe önünde yatıyor ve o iç burkan düdük duyuluyordu.. Ama penaltı konusunda Motta kadar, dün sahanın Atiba ile birlikte en iyisi olan Ersan’nın da suçlu olduğunu düşünüyorum.. Be Gülüm; zaten altı pasın içindesin daha ne geri kaçıyorsun da taaa oralardan Motta’nın gelip müdahale yapmasına olanak tanıyorsun? Bence dün akşamın gülünün dikeni buydu… Ayrıca kimse Motta’yı Ibe’dan niye bu kadar çalım yedin diye suçlamasın asıl suçlu maçın biryerlerinde taç çizgisi kenarında kıstırıp bacaklarında krampon izi bırakmayan Olcay’dır..Defansa yardım herzaman 12 km koşarak olmaz! Yeri gelir bir diş gösteririsin adamı pıstırırsın.. Ama Olcay da bu nerdeee, afyon yutmaya devam..
Neyse olanlar oldu.. Gelelim ikinci maça…
Beşiktaş’ın maçtan önce 3 sarı kartlı adamı vardı.. Motta, Gülüm ve Veli.. Taraftara bu maçta kim sarı kart görür 3 isim ver desek %98 bu adamların ismi yazılırdı! İkisi de kimseyi utandırmadan gördü maşallah.. Herkesin salladığı Motta çok aranmaz inşallah.. Sol açıktan bozma solbek, bitik Uğur Boral mı? yoksa yeni transfer sağ bek Opare mi o pozisyonda oynayacak göreceğiz..Kimse Atiba oynar diye düşünmesin dünkü performansından sonra Biliç kendi oynar, Kanadalıyı oynatmaz o pozisyonda.. Ersan ise daha büyük bir kayıp bence…Bu kadar hıza dayalı bir forvet yapılanması karşısında Atınç nasıl durur bilemiyorum..Ama bir diğer alternatifin Necip olduğunu düşünürsek Atınç iyidir galiba…
Evet hızlılar, tempolular, atletikler ama unutmayalım çok gençler..İstanbul’da maç onlar için bir anda kabusa dönebilir! Beşiktaşında bunu yapacak usta ayakları var ön tarafta.. Olcay’ın kendine gelmesi. Töre’nin sorumluluğu alması Sosa’nın orkestrayı iyi idare etmesi halinde Demba Ba operasyonu yapacaktır…
Son söz dün akşam ki taraftara… Kabus maçta orada olan ve hiç bağıramadığımız için çok üzülen biri olarak dünkü koroyu televizyon başından bile dinlemek göz yaşarttı.. Ağızlarına, Anfield Road’u inleten boğazlarına sağlık..