Ve Amerika 9 sene aradan sonra AĞIR SIKLET ünvanını geri aldı..
Kemerin sahibi isim ise, hayat hikayesi filmlere konu olacak tam bir peri masalını anlatan, hatta peri masalını bile fazlasıyla aşan DEONTAY WILDER..
Ünvanın son sahibi Kanadalı rakibi karşısında, Las Vegas MGM Arena’daki mücadelede baştan sonra üstün bir dövüşten sonra zirveye yerleşen 29 yaşındaki sporcu, profesyonel kariyerinde daha maç kaybetmedi!
Sayıyla kazandığı ünvan maçı da bir ilk çünkü bundan önce oynadığı 32 maçta da rakiplerini ringe serip, 4 raunddan fazlasını gören olmamış ve hepsinde de nakavtla bitirmişti.
Baktığınızda mükemmel bir stili veya savunması yok, hatta tekniği için de kusursuz denemez ama uzun boyuna rağmen hızı, gücü ve dayanıklılığı üst seviyede. Ve de 2.00 boyu ile uzun kolları ona büyük avantaj sağlıyor! Ayrıca ayakları da fiziğine nazaran inanılmaz hızlı..
Peki kim bu Deontay Wilder ? Film senaryosunu andıran özgeçmişinden sizlere kısa bir kesit sunalım..
Küçükken tek hayali var; Amerikan Futbolcusu olmak ve iyi kötü bir profesyonel kariyer.. 12 yaşından itibaren her gece basını yastığa koyduğunda bu rüyayla bütünleşmiş. O zamanlar hayatında, hayallerinde boks sporunun B’si bile yok, 1985 yılında dünyaya gelmiş Alabamalı çocuğun.. AMA eminim ki hayallerinin GERÇEKLEŞMEDİĞİNE, bugün geldiği yere bakarsak, dünya yüzeyinde en çok sevinen insan da kendisidir dersek yalan olmaz!
Hayatını idame ettirebilmek ve hasta çocuğuna bakabilmek için ve iki ayrı işte yapılan garsonluk ve mutfakta çalışırken, 2005 senesinde doğan kız çocuğu ile tamamen değişen bir hayat..
20 yaşındayken yeni doğmuş bebeğinin omurgası ayrık ve ameliyat olmazsa yürüyemeyecek olması üzerine o yıl ameliyat parası için boks salonuna gelip “bana boks öğretin, para kazanmam lazım” demiş ve daha ilk gün hiç bir tecrübesi olmamasına rağmen bi profesyonel boksörü antreman maçında yere sermiş.
Ve o günlerden bugünlere..
2008 yılında Pekin Olimpiyatlarında bronz madalya kazandıktan sonra, 23 yaşındayken yani biraz geç başlayan bir profesyonel kariyer..
Boks tekniğini genç yaşta almamış olması dezavantaj ama yukarıda da saydığımız gibi o kadar farklı özellikleri var ki ..
30’una merdiven dayadığı bu günlerde, belki bunun ekmeğini 2-3 sene daha yiyecek ama plağı 3-4 sene öncesine alabilip yaş bugün 25’lerde olsa, hem teknik hem oyun zekasını daha da geliştirecek, hem de ona tecrübe kazandıracak zamanı olurdu. Boks tarihi de en azından 7-8 senelik yeni bir efsane kazanabilirdi diye düşünüyorum.
Yine de nerden nereye geldiğini ve şimdi garsonluk zamanlarında senede kazandığının 100-200 katını, 1 saatlik 1 maçla cebine indirdiğini düşünürsek, Deontay Wilder tek kelimeyle tam bir Sindirella hikayesi..