Yıllardır Fenerabahçe’yi takip eden salt bir taraftar olarak söylüyorum.
3 futbol sezonu var zevkten dörköşe olmuş vaziyette Fenerbahçe izlediğim.
Biri Veselinoviç’in 103 gollü takımı, diğeri Löw’ün lig ikincisi takımı, bir diğeri de Daum’un Denizli’de şampiyonluk bırakan takımı.
Ersun Yanal’ın Fenerbahçesi ise 4.unutulmaz takım olarak tarihe geçecek.
Maalesef Ersun Hoca az evvel istifa etti.
Muhtemelen Azizsilin’in dozu fazla geldi. Over Doze’dan gitti.
Saha kenarında Aykut Kocaman olmadığını bildiğimiz Ersun Yanal, yine bir Aykut Kocaman olmadığını göstererek işine kimseyi karıştırmadı.
Stad dışında da bir Aykut Kocaman olmadığını göstereceğini ve O istifayı asla geri almayacağını üzülerek ifade ediyorum.
Kendisinin yolu açık olsun, bütün rüyaları gerçekleşsin.
Iyisi gelmez yenisi gelir bu mantıkla hareket etmeye devam ederse Fenerbahçe.
Ersun Yanal’ın skandal fotoğraflarından dolayı gittiğine inanmıyorum. Inanmak da istemiyorum. Zira torunu yaşındaki kızla evlenen bir insanın hoş göremeyeceği efsafta bir durum yok ortada.
Aziz Yıldırım şampiyon yapamayan hocayı gönderir, şampiyon hocayı göndermez, gönderecekse bile şampiyonluğu kaçırmasını bekler mantığı da iflas etmiş bulunmaktadır.
Demek ki neymiş ?
Aziz Yıldırım kafasına uygun olmayan, sözünü geçiremediği hocayı gönderirmiş!
Bu işin aslı buymuş bunu da hep beraber öğrenmiş olduk.
Fenerbahçe yıllar sonra hırslı, her maçı almak için sahaya çıkan, fizik kondisyona çok önem veren ve hedefleri olan yerli bir hoca olmuştu,yazık oldu.
Yerine kim gelir, bilmiyorum. Lucescu gelmez onu biliyorum.
Yıllar evvel ” Löw Fenerbahçe’ye gelir mi ? ” sorusuna
– Ne işi var sirkte diye cevap vermişti, Beckenbauer.
İşin içinde para oldu mu kimin gelip gelmeyeceği belli olmaz ama görünen O ki Beckenbauer’in sirk benzetmesi hala geçerli.
Aziz Yıldırım bir konuda çok haklı. Fenerbahçenin bir an evvel kurumsallaşması şart !
Kurumsallaşmak için de başta Aziz Yıldırım’ın kurumsallaşması lazım.
Fenerbahçeli taraftarlarında kulübe sahip çıkma bilinci içinde olmaları gerekir.
Kulübe sahip çıkmak ve kulüp başkanına sahip çıkmak bazen çok ayrı şeyler olabiliyor.
Evet, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gelmiş geçmiş en büyük başkanıdır.
Kulübe çok önemli hizmetler vermiştir.
Özellikle tesis ve finansal anlamda yaptıkları ortadadır.
Kendisine 3 Temmuz da kumpas kurulmuştur ve hapis yatmıştır.
Bunların hepsi doğrudur ama :
Kendisini kulübün sahibi olarak görmektedir.
Kurumsallaşmanın karşısındaki en büyük engel şahsiyetidir. Fenerbahçe soyunma odasına adeta küçük nir ofis kurmuştur, futbol takımına teknik ve taktik bile vermektedir.
Kendisiyle geçinmeyen, kendisine biat etmeyen hiç bir futbolcu, teknik adam ve yöneticiyi kulüpte barıdırmamaktadır.
Giderek bir diktatör olmak yolundadır ve Recep Tayyip Erdoğan’dan da pek bir farkı yoktur.
Kendisi başkanlığa devam ettiği sürece de hiç bir şekilde istikrarlı bir sportif başarı yakalanmayacaktır.
Maalesef bir kez daha kendi ayağına sıkmıştır!
Fenerbahçe başkansız kalmaz, Fenerbahçe Başkanlığı’da bir bayrak yarışıdır. Bayrağı bıraktığı yerde biri devralır ve daha ileriye taşır.
Fenerbahçe başkanlığı bayrak yarışıysa en iyi 100 metresini de Aziz Yıldırım koşmuştur ama artık yeterdir !
https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg
