Tüm spor branşlarında, sezon başı kamplarında kadroda kalma adına devasa bir savaş yaşanır. Takımın bankoları dışındakiler için öncelik, gönderilmemektir. Kadro Mühendisliği kavramı takımın yapısına şekil veren stratejik bir unsurdur ve hayatı önem taşır. Öyle ki; kimi zaman daha az yetenekli olan oyuncu kalırken, bir başka pozisyonda rol alan ancak daha donanımlı bir diğeri gönderilebilir. Dahası, kadro oluşumunda teknik etmenler kadar sosyolojik ve moral unsurlar da göz önünde bulundurulur. Takım kimyasını bozan aktörler kimi zaman ne pahasına olursa olsun takımdan uzaklaştırılabilir.
Planlama,bir spor organizasyonunun dünya turuna çıkıştaki ilk adımıdır.
Galatasaray özeline gelirsek, henüz kadro netleşmemiş olduğundan ancak bir projeksiyon yapılabilir.
İlk kamp programında İstanbul’da bırakılan futbolcularla vedalaşıldığını kabul edersek, geriye kalanların hazırlık maçlarındaki performanslarını oyuncu bazında değerlendirmek bize bir fikir verebilir.
AS FUTBOLCULARIN dışındaki bazı oyuncuları mercek altına alalım:
Emre Çolak: Taraftarın üzerinde birtürlü ortak bir fikir sahibi olamadığı futbolcular vardır; hani atsan atılmaz satsan satılmaz… Ta kendisidir.. Yetenekli ama istikrarsız çünkü 1 maç var 10 maç kayıp. İstekli ama tembel çünkü güçsüz ancak 4 senedir yolu fitness salonuna düşmemiş..Giderse kimseye kızmasın,kalırsa da artık patlama yapsın!
Yekta Kurtuluş: Ne kokar ne bulaşır kontenjanından. Ne işi var demezsin ama maçı da çeviremez bilirsin. İdareci, Murat Yakın ekolü.
Aydın Yılmaz: Yatmamış çok çalışmış belli. Kalınlaşmış, güçlenmiş. Olcan ve Bruma’yı yedekleyebilir ama Ambrabat ve Sinan Gümüş’ün varlığında Prandelli tutar mı muamma.
Umut Gündoğan: Mükemmeldi. Son hazırlık maçında artık sahalarımızda ender rastlanan öldürücü arapaslarından hem de defalarca attı. İşte bu başka birşey, fark yaratır sonradan edinilemez. Kadrodaki yeri garanti. Sneijder’i yedekler, 4-2-3-1 in 2’sinde oynamaz.
Furkan Özcal: Sırtı dönük top almayı bilmiyor. Alsa da dönemiyor.O da ön libero oynamaz. Dolayısıyla çok güçlü bir rotasyonun olduğu 4-2-3-1’in 3’lüsünde kendine yer bulamayabilir. Oysa ki yetenekli, bilekleri yumuşak bir oyuncu. Oyun görüşü de var.
Koray Günter: Fizik kalitesi üst düzey, ayaklarına hakim. Kafası hep yukarda oynuyor ve de soğukkanlı. Temel eğitimi iyi. Hızlı forvetlere karşı süratini de test etmek gerekir. Semih-Koray olur mu? Çok zor ama imkansız değil. Semih’i kesebilir mi? Başlangıçta değil ama 4.-5. haftalarda Semih sallanırsa olasıdır.
Sinan Gümüş: Güçlü ve hızlı. Dripling özelliği var. Sonradan girip maçı çevirme potansiyeli var. İlk haftalarda18′ deki yeri garanti gözüküyor. Verilen şansları iyi kullanırsa parlar. Aksi halde maçları evden seyreder. Avantajı kadroda slalom yapabilen, patlayıcı özelliğe sahip oyuncu kısıtlılığı.
Aurelien Chedjou: Ağır hem de çok ağır. Ansızın hata yapma,takımı yakma riski de var. Ancak tecrübeli ve gol atma özelliğine sahip. Geriden delici çıkışlar yapıp oyun kurabiliyor. Geçen sezonun son haftaları çok iyiydi. Takımdaki hiçbir stoperin skor yapamıyor olması O’nu değerli kılıyor. Gitse de kalsa da kimse “Neden?” demez.
Umut Bulut: Tecrübeli, pres özelliği var. Uzun oynanan topları indirir. Ancak tekniği zayıf, ayağa oynayamaz, duvar olamaz. İşte bu soru işareti doğuruyor çünkü Prandelli “possession” futbolu oynatıyor, ayağa topu seviyor. İdolü Cruyff. Havadan top, uzun top sevmediğini defalarca beyan etti. Umut’tan vazgeçerse şaşırmamak gerekir.
Veysel Sarı: Versatile oyunculardan. Ön libero-stoper-sağbek-sağacık oyna(mis)r. ‘Acil durumda camı kır ‘ cinsinden. Hertürlü kadroda yer bulacaktır. Asıl soru şu: O’na güvenip sağbek transferi yapılmayabilir mi? 4-5 milyon € tasarruf edilebilir mi?
Hamit Altıntop: Hazırlık maçlarında görüldü ki çok çok kötü bir durumda. Asla hazır değil ve ilk haftalarda 11’e girmesi büyük sürpriz olur. CV’si O’na hertürlü bir sezon daha kredi acar. Ancak toparlanır mı yoksa artık Hamit bu mu?
Birhan Vatansever: Galatasaray’ın gözbebeği, Akademi’nin altın çocuğu. 2 sene önce 15 yaşında A takımla idmana çıkmış yetenekli ortasaha. Muhtemelen havayı soluması için kadroda tutulacaktır.
Görüldüğü üzere değişkenler çok. Kadro planlaması yapılırken transfer bütçesi,yabancı sınırı garabeti, ödenmesi gereken tazminatlar ve yapılacak yeni oyuncu alımlarındaki oluşacak portre yönlendirici diğer faktörler olacaktır. Dolayısıyla bu sürecin aktörleri sadece teknik kişiler olamaz. Topyekün; ilgili yöneticiler,profesyoneller ve teknik heyetin uyumlu ve titiz bir çalışma yapması gerekir. Aksi bir durum milyon €’lara, çalkantılara ve hatta tüm bir sezona malolabilir.
Şüphesiz Prandelli tecrübeli ve kariyerli bir hoca. Kendi tespitlerini yapacak ve futbol anlayışına uygun bir takım oluşturmak isteyecektir. Galatasaray’da, O’na bu yolda yürümesi için özgürlük alanı tanıyacak ve gerekli desteği sağlayacak bir yönetim anlayışı da mevcut. Her yeni bir başlangıç yeni bir umuttur. Herşey Galatasaraylıların gönlünce olsun.
