İskoçya ve futbol dendiğinde akla hemen herkes için 2 kulüp gelir; Celtic ve Rangers.
Ligi domine eden bu ikili haricinde en son şampiyonluk kazanan takım için tam 40 sene önceye, 1984-85 sezonuna gidiyoruz; Aberdeen!..
Yaklaşık 1 ay önce Edinburgh temsilcisi için bir yazı yazmış ama daha köprünün altından daha çok sular akar, sezonun başı demiştik..
Bugünkü maç, bizim açımızdan er meydanı idi ve alıcı gözüyle seyrettik. Evinde Celtic’i çok da güzel bir oyunla 3-1 mağlup ederek 9 hafta sonunda en yakın rakibine 8 puan fark attı Hearts of Midlothian.
9 maç, 8 galibiyet, 1 beraberlik, atılan 22 gol ve yenilen sadece 7 golle, sadece ligde değil bu istatistiklerde de lider durumdalar.
Son şampiyonluğunu 66 sene önce kazanan Heart of Midlothian, bugünkü dominant oyunla gelen galibiyet sonrası hemen her sporsevere “bu sene o sene mi” dedirtti.
Ama aklımıza lige 8 de 8 ile başladıkları 2005-06 sezonu da gelmiyor değil!..Dolu dizgin giderken, sezon ortası hisseler Litvanyalı’lara geçmiş, onlar da sanki sabote etmeye gelmişler gibi, iyi gidişatın mimarı hocayı göndermişlerdi. Sonrası çok sert bir serbest düşüş ile, kaçan şampiyonluğu geçelim, allak bullak olup birkaç yıl sonra da kayyuma devredilmişlerdi.
Bugüne dönersek; İskoç menajer Derek McInnes önderliğindeki Hearts, Portekizli forvet Claudio Braga ve İskoç partneri Lawrence Shankland sezonu ilk 9 haftasına toplamda 10 goller girdiler. Yunan yıldız Alexandros Kygiridis da 4 asist yanına 3 golle bu seneki şahlanışın en önemli mimarlarından. Defansın kilit ismi 1.90’lık duvar Stuart Findlay de hem süpürücülüğü hem de duran toplardaki etkisi ile attığı 3 golle ana parametrelerden.
Tynecastle Park her maç hınca hiç doluyor ve camia da şampiyonluğa inanıyor.
1874 senesinde kurulmuş mor beyazlıları umutlandıran en önemli etken de, futbolun sihirbazı olarak bilinen, Brighton ‘in sahibi Tony Bloom’un Heart’ın da hisselerinin büyük çoğunluğu sahibi olması yani ona olan güven.
Ama bakalım bu filmin sonu ne olacak ?
