Avustralya futbolu dediğimizde, sporseverlerin aklına ilk Amerikan Futbolu benzeri, ama birçok kuralı farklı olan spor dalı gelecektir.
Onun için, “Soccer olan Futbol” diyerek, yazımıza girişi yapalım.
Futbol, Avustralya’ya Britanya kolonistlerinin gelmesiyle tanıtılmış olsa da, ülkede henüz kendi vatanındaki kadar popülerlik kazanamamıştı.
Ragbi ligi ve kriket, Avustralya’nın ulusal sporları olarak ön plana çıkarken, futbol son yıllarda adeta bir rönesans yaşayarak tepelere yerleşiyor.
Son FIFA Dünya Kupası’ndaki başarılar, göçmen sayısının artması, ligin kalitesinin ve marka değerinin 10-15 sene önceye göre çok daha yükseklerde olması, bu artan ilginin ana nedenleri…
Biz bugün okuyucularımız iiçn, Avustralya futbolunun tarihine, koloniyal dönemden bugüne kadar olan evrimine kısa başlıklarla değineceğiz.
** 19. YÜZYIL
Britanya’nın Avustralya’daki varlığı 1788’de, bir ceza kolonisi olarak başlar.
Britanyalılar, yeni bir yaşam kurma çabası içindeyken, birçok kültürel unsuru da Avustralya kıyılarına beraberinde taşır. Bunların arasında, İngilizlerin ata sporu olan futbol da en ön sırada gelir.
Futbol, başlangıçta sokak maçları ile gündelik bir sokak sporu olarak halk arasında oynanırken, 1859’da kurulan, (ilk resmi futbol kulübü) Melbourne Futbol Kulübü ile olay başka bir boyuta evrilir.
Bu kulüp, resmi kurallar altında şehrin futbolcularını bir araya getirir. Bu kurallar, 1845’te yazılan Cambridge Üniversitesi kurallarına ve 1824’te John Hope’un Edinburgh kulübü için yazdığı kurallara benzer. Ofsayt kuralı da, rugby etkisiyle Yeni Güney Galler (New South Wales) eyaletinde popüler hale gelir.
19. yüzyıl boyunca futbol, genellikle işçi sınıfı için bir boş zaman aktivitesi iken, bu döneme ait birçok futbol kulübü, günümüzde kapanmış durumda.
Sadece 1883’te kurulan Balgownie Rangers varlığına devam ediyor.
** 20. YÜZYIL
20. yüzyılın başları, 1909’da Batı Avustralya takımının doğu eyaletlerine seyahat etmesiyle liglerin başlangıcını sağlar. 1911’de kurulan Futbol Federasyonu, ulusal ve eyalet futbol derneklerinin oluşturulmasına önayak olur.
Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın negatif etkisiyle, bir milli takım oluşturması 1922’ye kadar mümkün olamamış.
Bu dönemde, Avustralya’nın epey büyük bir kara parçası olması ve altyapı eksiklikleri, takımların ulusal ligler için seyahat etmesini zorlaştırmıştır.
Fon eksikliği ve sınırlı kaynaklarla mücadele eden kulüpler, birleşik bir kural seti oluşturmakta zorluk yaşamış ama yine de futbol tutkusu, sönmese de yanmaya devam etmiştir.
** PROFESYONELLİĞİN YÜKSELİŞİ: 20. YÜZYILIN SONLARI
Avustralya’daki ilk profesyonel lig, 1977’de kurulan Ulusal Futbol Ligi’dir. Bu lig, 1974’te Avustralya’nın FIFA Dünya Kupası’na ilk kez katılmasıyla ortaya çıkıyor.
20. yüzyılın sonları, sporun popülaritesini arttıran televizyon yayınları, izleyicisi sayısını fazlasıyla arttırmış ve hem İngiltere destekli, hem yerel kurumsal sponsorlar sayesinde de ilgi katlanarak artmaya devam ediyor.
1990’ların sonuyla beraber, başta Harry Kewell ve Mark Viduka gibi iki çok önemli Avrupa takımları görmüş yıldız oyuncular da, popülariteyi ve yerel basının ilgisini arttıran diğer bir etken.
Eş zamanlarda, Mark Schwarzer de Fulham’da 172 maça çıkmış ve 5 İngiliz, 2 Alman takımı görmüş, ülkenin en önemli kalecilerinden biri.
Bu furya, 2004-12 sezonları arası Everton’da oynamış Tim Cahill ve digerleri ile devam ediyor.
** MODERN DÖNEM: 21. YÜZYIL
2004’te A-Ligi’nin tanıtılması, Avustralya futbolunda çok net yeni bir dönemin başlangıç fişeği…
Hükümet ve sponsor destekli ligler, 2006’da FIFA Dünya Kupası, futbolun halk gözündeki yerini güçlendirir.
Milli takım, ardı ardına Dünya Kupası’na katılarak bu ateşe odun vermeye devam eder ve artık yerel futbol programlarının yaygınlaşıp, seyredilme oranları da ilgiye paralel artıyor.
Tabii ki yine anket yapılsa; Avustralya Futbolu, Kriket ve Ragbi en popüler 3 spor çıkar, ama bundan çok değil 30-40 sene öncesinde, birçoklarının değil kurallar, adını bile bilmediği spor da tenis ve basketbol ile beraber hemen arkalarından gelir.
ABCSPOR
@ABC_Spor
