https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

JOHAN CRUYFF, GEORGE BEST, ELTON JOHN, LOS ANGELES AZTECS

Okunması Gerekenler

Futbol ya da Amerikalıların deyişiyle Soccer’ ın kıtadaki popülerliği son 15-20 senede artmıştır. Bechkam, Kaka, Gerard, Lampard, Pirlo, David Villa derken, furyanın en son yıldızı da en büyüğü oldu; Lionel Messi.

Ama yine de Amerikan Sporları dediğimizde; NHL, NBA, MLB VE MLS yani Big Four’un önceliği ve kıdemi, yani asırlık ritüeller hiçbir zaman değişmez!..

Son senelerde MLS’le beraber depara kalkan Soccer ise, 1950’lerde belki halkın %50’sinin kurallarını bile bilmediği bir spor dalıydı.

11 Aralık 1973’de kurulmuşlardı ve 1974’de NASL’de (North American Soccer League) şampiyonluk parolası ile giriş yaptıkları ilk sezonu şampiyon olarak bitirdiler. Yavaş yavaş ismi duyulmaya başlayan Aztecs’e, ünlü müzisyen Elton John da ortak (1975-77) olmuş, ama yine de beklenildiği kadar olamamıştı şehrin duyduğu ilgi.

Dikkat çekmenin ve yerel halkın ilgisini arttırmanın tek bir yolu vardı; Dünya Yıldızlarını buraya getirmek!.. Önce New York Cosmos Pele’yi getirdi. Doğu’nun bu hamlesine de, Batı’dan Los Angeles Aztecs, Ballon d’Or sahibi George Best ile cevap vermişti.

1975’de Pele’nin New York Cosmos’a transferi, tüm dünyada spot ışıklarını ilk kez bu kıta özelinde fubola çevirirken, Giants Stadyumu’nda o sene 34 bin seyirci ortalaması tutturmuşlardı. Ama aynı etkiyi George Best ile yakalayacağını düşünen Aztecs, 10 binlerde kaldı. Ya Pele-Best farkı diyin, ya şehrin bu spora bakışı ya da ikisi birden!.

O senenin en dolu tribünlere oynanan maçı; Pele’li Cosmos ile George Best’li Aztecs Coliseum stadında karşı karşıya getiren mücadeleydi ve tribünlerde 29, 232 seyirci vardı ve Aztecs’in iç saha rekoruydu bu. Orada da seyredilmeyen gelinenin Aztecs değil Pele olduğu aşikardı.

Sonrasında Johan Cruyff gibi bir başka Ballon d’Or sahibi dünya yıldızını getirirken, total futbolun yaratıcısı efsane teknik direktör Rinus Michel’i de kulüp bünyesine katmayı başarmışlardı. Trinidad tarihinin en önemli futbolcusu (milli takımda 16 maçta 16 gol) ve zamanın büyük golcülerinden Steve Davis de kadrodaki bir başka ünlüydü.
LA’daki oynadığı sezonu da 27 maçta 26 gol 6 asistle kapatmıştı kaliteli forvet.

Cruyff’un geldiği sene kesenin ağzını mecburen açmışlar, 1.5 milyon dolarlık kontratla (sadece takım ya da şehir değil, tüm eyaletin tüm sporlar dahil) en çok kazananı olmuştu Sarı Fare. Maçlarını, o zamanlara göre hiç sevilmeyen hatta bilinmeyen bir spor özelinde full tribünlerde oynatabilmek çok zor bir eşikti aslında!..

Astronomik bütçelerle kurulan, ama hala 4 ana Amerikan sporu duvarını aşamayıp, ne kadar uğraşsalar da üvey evlat muamelesi görmekten kurtulamadılar. Harcanan para ve emek, planlanan ilgi ve sponsorların çeyreği bile olamadığından, diğer 6 NASL takımı gibi onlarda da filmin sonu aynıydı.

Defalarca sahip, ortak ve hatta 4 kez de stad değiştirdiler ve hep sil baştan oldu. Bir türlü istikrar sağlayamamak da belki nedenlerden biriydi. Ve kulübün son sahibi, zamanın Latin Amerika’daki en büyük medya şirketi olan Meksika bazlı Televisa, gelir gider dengesindeki uçurum nedeniyle buraya kadar dedi ve kontağı kapattı.

Zaten bir sene öncesinde de, yukarıdaki paragrafta belirttiğimiz gibi, NASL takımları 1’er 1’er beyaz bayrak çekmeye başlamış, California Surf, Washington, Atlanta, Minnesota, Dallas ve Calgary gibi daha geçen sene çekilme kararı alan 6 kulübün yanına, yaprak dökümünün son halkası olarak Aztecs de katıldı.

9 Aralık 1981’de kepenkleri bir daha açılmamak üzere indirdiler.

Bugün Los Angeles şehri, MLS’de 2 ayrı takımla mücadele ediyor ve seyirci ortalamaları toplamda maç başına (Galaxy 27 – FC 22) 50 binlerde.. Hem de 4 Amiral Gemisi spor, 6 ayrı takımla (2 NFL, 2 NBA, 1 NHL, 1 MLB) Majör liglerde mücadele etmesine rağmen ilgi yeterince tatmin edici…

Bazen doğru hamleleri yapsanız da, yanlış zaman olduğunda işler istediğiniz gibi gitmeyebiliyor. O zamanlarda, Müslüman mahallesinde salyangoz satmak kolay değildi en net tabirle. Aztecs için de benzeri bir durum yaşanmıştı, diğer birçok NASL takımında da olduğu gibi!..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: burak.belgen@abcspor.com

twitter: @BurakBelgen

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular