Bu sefer rakip, Galatasaray’ a en ters gelen takımlardan Gençlerbirliği. En iyi sezonlarda bile Gençlerbirliği hep zorladı. Drogba’ nın olduğu, 10 puan farkla şampiyon olunan sene bile Gençlerbirliği İstanbul’da galip geldi.
Tribünler boş, bal yapacak arılar da eksik. Sneijder, Bruma, Eren yok. Hatta çok önemli olmasa da De Jong, Semih, Cavanda yok. Hele Cavanda! Onun eksikliği nasıl doldurulur bilmiyorum!
Maç fırtına gibi başladı. Henüz 37. saniyede Gençlerbirliği çok güzel bir golle öne geçti. Takım şoke oldu, bu maç da gitti derken, nasıl olduysa bir elle oynamadan kazanılan penaltı ile 4.dakikada skor 1-1 oldu. Şaşırdım. Fırat Aydınus bu penaltıyı nasıl verdi diye. Uzun zaman sonra bir elle oynama ile kazanılan ilk penaltı. Galatasaray lehine penaltı verilmesi için adamı biçmeleri lazım, tekmeler havada uçmalı.. Galatasaray pres yapıyor, takım doğru pozisyon alıyor, disiplin içinde paslaşmalar. Doğru işler olmaya başladı ama bu sefer sakatlık ve kart cezaları başa bela oldu. İdmanların dozu artınca 2 yıldır yatmaya alışkın olan oyuncular neye uğradıklarını şaşırdılar. İlk yarının mutlak hakimi olan Galatasaray, tüm dönen topların sahibi idi. Sebep; doğru pozisyon alma. Nerede duracağını bilmek. İlk yarının son dakikadında bir Podolski klasiği ile Galatasaray 2-1 öne geçti.
İkinci yarı ile Galatasaray skoru korumaya çok erken başladı. İlerleyen dakikalarda fizik gücü de düşünce Gençlerbirliği daha fazla Galatasaray kalesine gelmeye başladı. Orta sahada kaybedilen toplar, Galatasaray kalesinde tehlikeli oldu. Artık görev ondaydı. Muslera mutlak bir golü kurtardı, hemen devamında kontrolsüz bir elle oynama ile Gençlerbirliği penaltı kazandı, onu da kurtardı. Adam daha ne yapsın! Penaltı kornere dönüyor, gelen ortada laubali şekilde Tolga’nın smaç gayreti ikinci kez penaltı getiriyor, Gençlerbirliği beraberliği yakalıyor. Bundan sonrası artık sinir harbine dönüyor. Podolski’ nin kaleciyle karşı karşıya kaldığı bir pozisyon var ki, maçın kırılma noktası. 89. dakikada frikikten gelen klasik bir Selçuk golü ile skor 3-2 oldu. Gol geldi tezahüratlar devam: “Yönetim İstifa” Çok daha önceden, hata geçen seneden başlaması gereken protestolar ancak son haftalarda yükselmeye başladı. Bu maç da yine geçen maçın kopyası gibi bitti. Kolay olacak maç, fizik gücü eksikliği ile beraberliğe geliyor ve son dakikada kişisel becerilerle galibiyet golü…
Muslera maçın adamı. Bazı oyuncuların en azından Muslera’ nın emeğine saygı duyması lazım. Tudor umarım önce fizik kondisyon meselesini sonra da bu acemice ve laubalice hataları engeller.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cem.demircioglu@abcspor.com
twitter: @cemdemircioglu