Bu kadar senedir maç izlerim. Çok hakem rezaleti gördüm. Berbat kararlar, resmen bir takımı doğramalar, maçı bir taraftan alıp diğer tarafa vermelere şahit oldum. Ama böylesine bir fiyaskoyu, hele hele Avrupa Kupası maçında hiç bir zaman yaşamadım!
İlk devre elinden geleni yapmasına rağmen hakem başarılı olamadı. Alper’in attığı golle Fenerbahçe tur kapısını sonuna kadar aralamıştı. Bu gol olmasaydı Fenerbahçe’li futbolcular kendilerini kaybetme noktasına gelmişlerdi, çünkü futbolcu cin gibidir, hakemin kötü niyetli olduğunu hemen anlar. Sarı lacivertliler ilk devre hakemde bir tuhaflık olduğunu anladılar ama son dakikada gelen gol ve muhtemelen devre arasında yapılan konuşmalar sakinleşmelerini sağladı.

Ha diyebilirsiniz ki : ”Kardeşim 2-1 bile olsa Fenerbahçe turu geçiyor, niye dağılıyorsun takım olarak”. Doğru ama sahadaki futbolcuların ruh halini de anlamak lazım. Bugün ”ne olursa olsun” Fenerbahçe’ye tur atlattırmamak için düdük çalan bir hakem vardı sahada. Bunu gören oyuncular da kendilerini kaybettiler, oyun disiplininden koptular.

Bu hakem performansının ardından Fenerbahçe’li futbolcuları eleştirmek ne kadar doğru olabilir bilemiyorum. Yine de bir iki çift laf etmeden geçemeyeceğim. Bu takımın en tanınmış, en çok para kazanan futbolcuları kim? Nani-Van Persie ve Diego değil mi? Peki bu oyunculardan böylesine kritik bir maçta daha iyi performans beklemek hakkımız değil mi? Kötü bile oynasalar bireysel yetenekleriyle sahneye çıkıp oyunun kaderini değiştirmelerini beklemek çok mu abartı bir istek?

Sonuçta hakikaten çok yazık oldu Fenerbahçe’ye! Çeyrek finalden sonra Dortmund dışında her takımla başabaş mücadele edebileceğimizi düşünüyordum. UEFA finali hayal değildi. Ama bir anda ”Bebek yüzlü bir katil” çıktı sahneye. Hayallerimizi öldürdü. Hepimizi çok ama çok üzdü.
mail : alp.eralp@abcspor.com
twitter : @alperalp72