Hey 15’li türküsü var mesela, düğünlerde falan da zaman zaman çalınır, neşeli gibi görünür ama aslında hiç de öyle değildir, hüzünlüdür. 15 yaşında cepheye giden Tokat’lı çocukların hikayesini anlatır, şıkıdım şıkıdım oynar millet, o da ayrı konu.
Neşeli gibi görünen ama sözleri hüzünlü çok şarkı var böyle. Çoğunlukla ayrılık şarkılarında. Şıkıdım şıkıdım oynamadan biraz dikkatle sözlere kulak vermek lazım.
Geçen haftada aynı konuya vurgu yaptım, sıfırcı hoca gibi taktın diyenler olabilir ama bu Samatta, Thiam, Valencia 3’lüsünün neşeli gibi göründüğüne aldanmayın, tam tersi hüzünlü hatta kasvetli. Özellikle çizgideyken seyredin bu adamları.
Geçen hafta bu satırlardan makale paylaşımı yapmadık, sosyal medya hesabım üzerinden bir şeyler karaladım. Fenerbahçe 4-5 maçtır topa sahip olma konusunda çok ısrarcı değil, önde çok baskı yapmıyor, taktik icabı olabilir demiştim, hafta içi röportajında Erol Bulut bu durumu izah etti, özellikle topu rakibe bırakıyoruz dedi. Türkçe meali, Perotti sakatlandıktan sonra dar alanda çalım atabilecek, pas verebilecek adamımız kalmadı, eli mahkum böyle bir tercih yaptık.
Eyvallah, güzel fikir ama ya rakip de oyunu geride kabul etmeyi kendisi tercih ederse?
Yani bu sorun her zaman böyle çözülmez. Oraya bir Aboubakar da senin bulman lazım.
Bugün rakip Kayserispor’du, küme düşme adaylarından en yakın olanı. Topu Fenerbahçe’ye bıraktılar ama gerçekten çok zayıf takım, iki pas yapamadılar, kalelerinde de 18 yaşında bir çocuk var. 90 dk boyunca top hep Fenerbahçe’de kaldı, uzaktan şutlar dışında Fenerbahçe sadece 3 kez organize tehlike yarattı ilk yarıda, bunlardan birinde Thiam golünü attı ve kapıyı araladı. İkinci yarının hemen başında Samatta ve son bölümde de Cisse’nin attığı golle Fenerbahçe kolay bir 3 puan aldı ama böyle bir maçtan daha farklı bir skor ve daha çok pozisyon beklenirdi. Şeytan yine ayrıntılarda gizli, onlara bakalım skordan ziyade.
Fenerbahçe’nin iki kanat beki bir şeyler yapmaya çalışıyor ama önlerinde kim oynarsa oynasın bu ikiliye eşlik edemiyor ve yaratıcılık ile ilgili kısımda gözler hep Pelkas’ı arıyor.
Thiam neyse, maliyeti belli, hamle oyuncusu olur, Valencia da öyle ama Samatta konusu gerçekten hüzün verici, çok maliyetli ve bir kariyeri var kurtarmaya çalıştığı. Bu oyuncuda hiç bir ışık görmüyorum, Fenerbahçe’nin elinde patlayacak gibi duruyor. Bugün gol atmış falan filan. İlgilenmiyorum. Aynı şey Valencia ve Thiam için de geçerli, ligin ikinci yarısında bu boş alanlar daralır, oyun sertleşir, dar alanda iş yapamayan oyuncunun Fenerbahçe ilk 11’inde işi olamaz.. Bu bir transfer vurgusu, bir santrfor olmadan şampiyonluk çok zor olur diyorum.
Öte yandan Fenerbahçe iki transfer yaptı, bugün stoper Szalai sahadaydı, Osayi de yolda.
Szalai bugün çok olumlu puan aldı. Sakinliği, özgüveni, uzun pasları, topa olan hakimiyeti ile adeta şaşırttı. Uzunca bir süredir böyle başarılı bir ilk maç performansı seyretmedim, Osayi de böyle çıkarsa sorunun çok önemli bir kısmı çözülmüş demektir.
Rakip çok zayıftı, Szalai’nin asıl işiyle ilgili fikri edinemedik ama ben bu maçta çok beğendim, 41 numaralı formanın hakkını vermiş, 41 kere maşallah dedirtti..
Gustavo bir kaç haftadır topu ayağında az tutuyor, sanıyorum uyarı aldı ve bir an evvel Pelkas’ı arıyor, bu da Fenerbahçe’ye hücum ritmi kazandırıyor. Aynı şekilde Ozan da öyle. Oyun anlamında daha dikine bir Fenerbahçe izliyoruz, bu da seyir zevki sağlıyor.
Mesut oynamaya başlayınca Pelkas kanatta oynayacak, Erol Bulut bunun sinyalini verdi bugün, Osayi de dar alanda iş yaparsa tiki- taka’lar çok olur.
Bir parantez Pelkas’a, bugün gol atamadı ama her şeyi yaptı, 41 kere maşallah da ona diyelim. İki ara pası var, biri asist, diğeri asistçiye asist, kalite kokuyor.
Erol Bulut toparladı bayağı, bir şeyler deniyor ama şu oyuncu değişiklikleri konusu hala gizemini koruyor. Şu Mert Hakan sevdasını anlamıyorum mesela? Bugün herkes bir İsmail hamlesi bekledi. İsmail bugün oynamayacaksa ne zaman oynayacak? Niye çağırdınız çocuğu? İsmail kumaş olarak Mert Hakan’dan çok daha iyi, Szalai’ye nasıl güvendiyseniz, güvenin, pişman etmez..
Ali Koç nokta atışı bir Santrfor transferi için uğraş verdiklerini söyledi. Bu şartlar altında ve devre arasında kimi bulurlar bilmiyorum ama bu yoklukta gelen Mesut transferi için bir teşekkür edelim, o da toparladı, 41 kere maşallah da ona diyelim.
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
