https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

4 AZ, ARAMAYIZ İNŞALLAH!

Okunması Gerekenler

Maça oyundan çok Beşiktaş ve Şenol Güneş aleyhine edilen küfürler damga vurdu. Ben bu sezon küfür konusunu defalarca dile getirdim. Sezon başında federasyonun çok haksız ve abartılı şekilde Fenerbahçe’ye cezalar kestiğini örnekleriyle anlattım. Ancak bu cezalar tekrarlandıkça parasal değerleri arttı, arttıkça Fenerbahçe’ye çok ciddi bir maddi külfet haline geldi. Dolayısıyla bir yerden sonra Fenerbahçe taraftarının daha dikkatli olması gerekirdi. Bu otokontrolü eskiden gösteriyorduk,bu sezon gösteremedik. Maalesef bizi yine ciddi bir para cezası ve bir çok tribündeki taraftarların passolig kartlarının bloke edilmesi bekliyor.

 

Öte yandan hafta arası Beşiktaş’la oynanan Federasyon Kupası maçında yaşananlar tüm camiayı oldukça germiş durumda. Bir tepki olmasını anlıyorum. Ancak ben olsam bu tepkiyi daha esprili tezahüratlarla gösterirdim. Elde bunun için oldukça fazla malzeme de mevcut . Böylelikle hem kulüp ceza almazdı hem de biz tribündekiler. Ayrıca bu tip bir tepki bana göre ağır küfürlerden çok daha etkili olurdu.

 

Tribüne bir serzenişim de Beşiktaş maçında sahaya atılan yabancı maddelerden dolayı. Şenol Güneş ve Tolga Zengin’e gösterilen tepkilere girmiyorum. Orası bambaşka bir konu. Ancak esas ondan önce kornerler sırasında sahaya atılanlar konusunda biraz özeleştiri yapmamız gerekiyor bence. Evet, daha önce bundan çok çok daha fazla olaylara rağmen Fenerbahçe rakip sahalarda 90 dakikaları tamamlamak zorunda kaldı. Beşiktaş maçında Mete Kalkavan’ın ilk devre orta yuvarlağa fazlasıyla erken gitmesi de bundan önce görülmemiş bir şeydi. Ancak ne olursa olsun bu maçın kendine özgü şartları mevcuttu.

Rakip 10 kişi kalmışken ve skor tur atlamamıza yetiyorken taraftarın daha akıllı olması lazımdı. Efendim provokasyon varmış ta , ne idüğü belirsiz adamlar tribüne girip sahaya yabancı madde atmış ta , ben anlamam arkadaş, Fenerbahçe taraftarı isteseydi o adamlara öyle bir tepki gösterirdi ki sahaya hiç bir şey atmaya cesaret edemezlerdi. Maalesef bu tepkiyi gösteremedik, atanlara göz yumduk . Bundan sonra maç kaldığı yerden oynatılsa bile kalan dakikaları seyircili oynama şansını kaybettik.

 

Neyse biz dönelim bugünkü maça. Aslında temposuz başladık. Acaba yine kapanan takıma karşı zorlanacak mıyız diye endişelendik. Ancak Aatıf’ın ekstra golü gelince üstüste pozisyonlar yakaladık. Bu bölümde Antalyaspor’un da çok dirençli bir görüntü çizmediğini kabul etmemiz gerekiyor. Orta sahada ciddi bir üstünlük kurdu Fenerbahçe. Ayrıca Antalyaspor’un tecrübeli stoperleri Djorou ve Diego’nun ağır görüntüleri de hızlı paslaştığımızda rakip kaleye rahat gitmemizi sağladı.Bu pas trafiğinde Soldado-Giuliano’nun iyi anlaşması büyük rol oynadı.

 

Giuliano bir süredir pek etkili değildi. Bugün oldukça istekli gördüm onu. Bir asist ve bir golle önemli katkı sağladı takıma. Soldado ise son haftalarda en çok göze batan oyuncumuz. Ben sezon başındaki hazır olmayan halini gördüğümde geçirdiği ağır sakatlıklar sonrası acaba bize fazla katkı sağlayamaz mı diye düşünmüştüm. Form tutması da oldukça uzun süre aldı . Ancak kabul etmem gerekirse Fenerbahçe’nin üstüste aldığı galibiyetlerde rolü büyük.

Bir defa pas trafiğinde ,al-verlerde hep aktif . Kendini boşa cikartmakta usta ve tabii ki özellikle son vuruşlar konusunda müthiş başarılı. Bugün de attığı golde yaptığı koşu, kaleciyi geçişi, sakin kalarak yaptığı vuruş 10 üzerinden 10. Bu tip santraforların nesli tükeniyor. Umarım Soldado bu şekilde katkı vermeye devam eder. Esas Giuliano’nun olmadığı maçlarda Janssen ile beraber çift santrafor oynaması durumunda da çok etkili olabileceğini düşünüyorum. Bakalım belki kalan haftalarda bunu da görme şansı buluruz.

 

Görme şansı bulmayı umduğum bir başka konu takımda biraz daha fazla top tekniği yüksek oyunculara yer verilmesi. Biliyorum buna artık imkan yok bu sezon. Kadro bu ve ”topu bilen” fazla oyuncumuz yok. Zaten sezon boyu bireysel hatalardan dolayı çuval dolusu gol yememizin sebebi de bu. Bakın bugün Skrtel sağolsun yaptığı sakarlıkla gereksiz bir gol yememize sebep oldu. Allah’tan diğer maçlarda olduğu gibi bir puan kaybına yol açmadı bu sakarlık. Ama gelecek sezonun transferleri planlanırken tüm bölgelerde biraz daha top tekniği yüksek oyunculara öncelik vermemiz gerekliliği bas bas bağırıyor.

 

Tabii gelecek sezondan evvel,öncelikle bu sezon oynamamız gereken 4 hafta daha var. Enteresan şekilde 1. ile 4. arasında sadece 3 puan fark var ve her türlü matematik hesaba açık bir durum sözkonusu. Hepimiz elimizde fikstür , puan hesabı yapıyoruz. Muhtemel senaryolardan bir tanesi de Fenerbahçe ve Galatasaray’ın aynı puanda ligi bitirmesi. Bu durumda da karşılıklı averaj eşit olduğu için genel averaja bakılacak. Belki şampiyonluk, belki şampiyonlar ligine katılım belirlenecek. E haliyle her golün önemi var.  Benim düşüncem bu kadar zayıf bir Antalyaspor’u yakalamışken daha farklı kazanmamız lazımdı bugün. Galatasaray ile aramızdaki averaj farkını iyice düşürebilirdik.

 

Öncelikle ilk devre yan hakemin ofsayt diye saymadığı gol engel oldu buna. Skor 3-0’a gelseydi iyice dağılabilirdi Antalya. Pozisyon hiç te zor değil. Yan hakemin hatası büyük. Ancak siz eğer Osmanlı maçında Fenerbahçe’nin çizgiyi geçen golünü veren yan hakeme ceza verirseniz, diğer yan hakemlere de Fenerbahçe lehine karar vermeme konusunda mesajı vermiş olursunuz. Aslında uzun zamandır MHK’nin hakemlere verdiği mesaj çok ta, o konulara girmeyelim şimdi. Biz yine kendi özeleştirimizi yapalım. Bu maç averajımızı düzeltme maçıydı . Bence büyük fırsatı kaçırdık. Biz ona yanalım.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Son Haberler

GİTTİ TEKRAR GELDİ

O kadar iyi başladı ki her şey. Erken bir golle öne geçtik, hic strese bile girmeden rahatladık. Bu rahatlık oyuna...

Benzer Konular