Patrick Young tümden iyileşince, Khem Birch ile muazzam bir pota altı yaratacaklar Olympiakos’ta – fakat bu şimdilik önemli değil, bizim şu anki önceliğimiz NBA, ve gündemde bu defa başkent Washington var. 2.5 sene önce, her bir şeyler güzeldi Washington için: Bradley Beal formunu zirveye taşımış, John Wall iyice süperyıldızlığa alışmış, Marcin Gortat gibi ek parçalar da takımın tavanını yükseltmişti ve Randy Wittman gibisinden iyi bir koçları vardı. Ne olduysa, o kritik hamleden, yani Trevor Ariza’nın hiçbir şey karşılığında Houston’a takasla yollanmasından sonra oldu ve Washington Wizards bir türlü eski ritmini tutturamadı. Takımdan Paul Pierce‘lar bile geldi geçti, icabında play-off’larda etkili de oldular, fakat geçtiğimiz yılla birlikte tümden yeni bir kimlik arayışına düştüler. Nene – Gortat işbirliğinde Gortat aksıyordu; Otto Porter, Ariza ve Pierce’ın mirasını devralamıyordu ve Bradley Beal habire sakatlanıyordu.
Daha ötesinde ise, iki yıldız guardın, yani Wall ve Beal’ın kavga ettikleri ortaya çıktı ve takım içi dengeler şaştı. Oysa NBA’in en iddialı arka alan ikililerinden birine sahipti Wizards, ve doğru yatırımlar gelse, Doğu Finali’ne bile gidebilirlerdi. Halen daha da gidebilirler, lakin görünen o ki, çok yanlış hamlelerle kendi kuyularını kazmayı sürdürüyorlar. İşte size, yaz biterken Wizards’ın aldığı yeni vaziyet…
18 – WASHINGTON WIZARDS
–
Gidenler: Koç Randy Wittman, G Alan Anderson, F Jared Dudley, F/C Nene, G Ramon Sessions, G Garrett Temple, F/C DeJuan Blair, F Kris Humpries, C J.J. Hickson, C/F Drew Gooden, G Gary Neal
Gelenler: Koç Scott Brooks, C Ian Mahinmi, F Andrew Nicholson, F/C Jason Smith, F/C Johnny O’Bryant (serbest oyuncu olarak); G Trey Burke (takasla), G Tomas Satoransky (nihayet, Draft’ından seneler sonra)
Geçen sezonki derecesi: 41-41
Koç: Scott Brooks (tüh)
Bendeniz, Scott Brooks’u sevemeyenlerdenim. Geçen play-off’larda Kevin Durant, ondan öncesindeki play-off’larda da Russell Westbrook OKC Thunder’ı aşağıya çekiyordu belki, ama asıl kabahatliyi uzakta aramak daha büyük kabahatti: Scott Brooks, bizlerin bile şampiyon yapabileceği muazzam kadroları nasıl başarıyorsa feci şekilde baltalıyordu ve en ters hücum ve savunma sistemleriyle bir çuval inciri batırıyordu. Halefi Billy Donovan bir nebze de olsa işleri değiştirdi ve etkisi play-off’larda Spurs’e karşı bir hayli hissedildi; hatta Warriors’u da yeneceklerdi, ama avanaklık yapıp kaybettiler. Brooks, şimdi Wizards’ın başında. Oyunculuk yıllarında agresif ama kalitesiz bir savunmacıdan ötesi olamamıştı, koçluğunda işleri ilerletemedi Brooks. Burada, takım oyununu seven, fakat arası bozuk iki adet yıldız guardı var. Wall’un hızını, deliciliğini, bitiriciliğini ve pasörlüğünü; Beal’ın ise her yerde şut sokabilmesini ve atletizmini parlatır ve topu iyi paylaşılmasını sağlarsa, Brooks küfeyi sırtından indirir. Tabi ne yazık ki bu, ideal olan senaryo. İçinde Brooks barındıran senaryoların en sıkıntılı tarafı, “ideal” değil “hazin” etiketini taşımasıdır. Gerçek, muhtemelen başka türlü olacak ve Wizards, geçen yıl %50 galibiyete rağmen play-off’a kalamadığı için Wittman’ı gönderdiğine pişman olup kınalar yakacak…
Peki, yazın başka neler oldu? Takımda işe yarayan kaç tane görev adamı varsa hepsini bir şekilde yolladılar. 5 numaranın temel direği Nene, hem de uzun bir aradan sonra sağlıklı kalabiliyorken, gönderildi; daha doğrusu gitmesine müsaade edildi. Savaşçı Jared Dudley, ihtiyar Drew Gooden, undersized ama faydalı yedek uzun Blair ve ribaunt ustası Hickson ile yollar ayrıldı; bir diğer 10 sayı 10 ribaunt’çu “Kardashian mağduru” yumuşak uzun Humpries de gitti. Üstüne, benchte Wall ve Beal’ın güvenliğini sağlayan herkes (Thornton hariç) yollandı. Anderson ve Neal gibi atıcılar, bitiriciler; Sessions gibi egzantrik bir playmaker, Temple gibi de ümit vaat eden genç bir oyun kurucu adayını saldılar. Yerlerine ise Indiana’da pivot mevkiini (Hibbert’tan) iyi (Jermaine O’Neal’dan) kötü kotaran Mahinmi; yine hiç yoktan dış şut da atabilen vasat uzunlar Jason Smith, Andrew Nicholson ve sakatlıklar olmazsa benchte havlu sallayacak O’Bryant alındı. Bir takas sonrasında Trey Burke‘ü kadroya kattılar, yıllardır bekledikleri Satoransky’yi de nihayet ABD’ye gelmesi için ikna ettiler.
Şimdi, burada bazı sıkıntılar olduğu açık. Evvela Brooks’un uzun oyuncu tercihleri bakımından, Markieff Morris – Gortat ikilisi biraz tuhaf kaçıyor. Her ikisi de içeriden ve dışarıdan sayı bulabilen, (Gortat geçen yılki gibi saçmalamadıkça veya moralman çökmedikçe) ribaunt ve koyu bir savunma katkısı verebilen, topu gerektiğinde paslayabilen, gerektiğinde de bizzat bitirebilen uzunlar. Böyle ikililer kolay yetişmediği gibi, uyumlu hareket etmeleri de kolay olmuyor ve Brooks’un uzun ikilisi tercihleri böylesi aynı tipte isimlerden değil, birbirini tamamlayan kişilerden yana oluyor-du. Böyle bir ikilinin esas sorunu, mücadele ve hırs ile boyalı alanda agresif bir dominantlık sergileyebilmek – Nene bu açıdan çok mühimdi. Ayrıca Gortat’nın aksine dış şuta sevdalanıp fiziksel oyundan kaçmıyordu. Yerine gelen Mahinmi, Gortat’yı yedekleyebilecek denli akıllı ve kaliteli bir uzun, kabul. Fakat Nene kadar agresif değil, ve Gortat’dan noksanı da dış şutunun olmaması. Gelgelelim, dış şutlarda Nicholson, içerideki sertlik bakımından da “kalas” Smith, blokçu atletik çaylak Ochefu ve O’Bryant ile bu açığı bir şekilde kapatacaklardır. Yani, esas sorun boyalı alanda veya uzunlarda değil.
Sorunun membaı, kısaların rotasyonu. Öncelikle de, kısa forvet pozisyonu. Burada halen daha Shaqtin’ a Fool prensi Otto Porter’dan medet umuyorlar ve hayal kırıklığı yaratan Oubre’den başka kimseyle yedeklemeyecek kadar Porter’a güveniyorlar (Jarnell Edie‘yi saysak mı, bilemedim). Porter, hücum silahları, mücadele azmi, savunma refleksleri, atletizm gibi konularda yabana atılacak bir potansiyel değil, doğru. Lakin oyun zekası, konsantrasyonu, takipçiliği, yanlış yerlerde inisiyatif kullanma ısrarı, pozisyonu bilgisizliği ve hücumdaki tercih hataları sebebiyle, beklentilere yanıt veremiyor. Dahası, üzerine çok gidiliyor ve kendisine tamamlayıcı bir parçadan ziyade yıldız adayı muamelesi yapılıyor. En az 5 yıl daha Ariza veya Pierce’ın 23 yaşındaki haline ulaşamaz, çünkü bu baskının altında olgunlaşması çok zor. Oubre de, Michael Beasley gibi oynayarak lige tutunabileceğini zannediyor, fakat bu gidişle soluğu Çin’de veya D-League’de alacak. Tabi Washington’da doğup büyüyen Kevin Durant’i bu yaz ikna edebilselerdi, her şey farklı olacaktı; ama şimdi ellerinde yine Porter ve Oubre kaldı..
Guard ikilisinde de esasen turnayı gözünden vurmuşlardı, lakin iki yıldızın yıldızları geçen yılın sonlarından sonra barışmadı. Bu durum nükseder veya geçmezse, ikisinden birinin takası gündeme gelebilir ki bu durum, Washington’ın elini olası her tür takasta zayıflatıyor – malum, ayıklanmak istenen sorunlu bir yıldız, daima değerinin altına elden çıkartılır çünkü alıcılara müşkülpesentlik hakkı doğurur. Brooks eğer bu ikiliyi barıştırabilirse, daha bu yaz kontrat uzatıp güven telkin ettikleri Beal’ı kadroda tutarlar ve bu, en büyük yatırım olur. Beal’ın ve Wall’un yedekleri biraz dikkat çekiyor; skorerlikten başka meziyeti olmayan Thornton, Beal’a (sakatlık riski de düşünülürse) iyi bir alternatif ve muadil teşkil ediyor. Casper Ware, bir muamma. Trey Burke ise, oyuna çok kısır bir açıdan bakan, tek yönlü, saha vizyonu ve fundamentali çok yetersiz, bencil bir sokak basketbolcusu – penetreleriyle tehlike yapabilir, fakat Wall’un hücumdaki kalitesinin yanına yaklaşması imkansız. Burada tek sevinecekleri nokta, nihayet kavuştukları Satoransky olabilir. Aylar ilerledikçe Satoransky’nin rotasyondaki değeri katlanacaktır; kendisi kariyerinin en olgun dönemini yaşıyor ve Yaz Ligi’nde de 10 sayı 6 ribaunt 6 asistlik alıştığımız profilini yansıtabildi. Savunma sertliği hariç, Zach LaVine‘i andıran atletizmi, akabinde dış şut ve drive katkısı, pas ve oyun kurma kalitesiyle, daha çaylak yılından En İyi 6. Adam seçilebilir.
Beal – Wall – Thornton – Satoransky rotasyonuna çaylak House’un da katılması muhtemel. Bu yapıyla uyumlu gibi görünüyor. Diğer çaylak, yani süper atlet McClellan ise bir yere kadar tribünleri coşturabilir. Bu yeni yapı içerisinde Wall – Beal – Porter – Morris – Mahinmi beşiyle, Gortat, Satoransky, Thornton ve Nicholson’ı da benchten getirerek, Brooks ve Burke’e rağmen play-off için çabalayabilirler. Ama hepsi bu. Keşke Satoransky’yi 3 numarada Porter’ın yerine kullanabilecekleri bir çözüm üretebilseler…
Not: Alakasız görünecek ama, ben Arenas’lı, Butler’lı, Jamison‘lı ve hatta Haywood ve Etan Thomas‘lı kadroyu özlüyorum…
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc
Youtube: Turuncu ve Siyah Kadar Yuvarlak