2017 Avustralya Açık’tan Kalanlar
Yılın ilk Grand Slam’i olan Avustralya Açık yine birçok hikaye bıraktı. En çok akılda kalanları not edelim…
ERKEKLER ve FEDERER’in 18.Grand Slam’i
2016’dan sonra artık Federer veya Nadal’ın eski performanslarını sergileyemeyeceği ve önümüzdeki yıllarda Djokovic-Murray ikilisinin liderlik edeceği, Raonic-Nishikori’nin takip edebileceği ön görülüyordu. Bunlara ek olarak, gençler Zverev ve Kyrgios’un performansları, yıllardır beklenen patlamayı yapamayan Dimitrov’un sene başındaki etkileyici performansı da hesaba katılınca, pek fazla kimsenin Federer/Nadal’dan birinin bile final yapmasını beklediğini söyleyemeyiz…
Turnuvanın gidişatı ise öyle olmadı. Turnuvanın ilk şoku, Novak Djokovic’in beş set sonunda Denis Istomin’e yenilmesiyle ortaya çıktı. İkinci turda gelen bu yenilgi, en çok Grigor Dimitrov’un işine yaradı diyebiliriz. Diğer tarafta ise, ilk kez bir Slam’de 1 nolu seribaşı olan Andy Murray, dördüncü turda Mischa Zverev’e kaybederek turnuvaya veda etti. Roger Federer, Kei Nishikori’yi beş sette yenerken, çeyrek finalde de Murray’le karşılaşmaktan kurtuldu. Diğer tarafta ise Rafa Nadal, üçüncü turda Alex Zverev’i çok zorlu bir maçtan sonra geçmeyi başardı yoluna devam etti.
Federer ve Nadal’ın çeyrek final ve yarı finali birbirine benzeyen maçlarla geçtiklerini söyleyelim. Federer, çeyrekte Mischa karşısında çok rahat bir galibiyet elde ederken, yarıda vatandaşı Wawrinka karşısında beş sette galip geldi. Diğer tarafta ise, Nadal, çeyrekteki Raonic maçını üç sette ama yorularak kazandı. Yarı finaldeki Nadal-Dimitrov maçı ise, bana göre, turnuvadaki en iyi erkekler maçına sahne oldu. Yaklaşık beş saat süren, çok çekişmeli maç sonunda Nadal kazandı, Dimitrov bu maçı kaybetse de, kariyerinin en iyi maçlarından birini oynadı diyebiliriz, kariyeri adına ilk kez bu kadar umutlandırdığını söylesek yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Final maçı, eşleşme olarak bir tenis klasiğine sahne oldu. Final setine kalmış olsa da, isim olarak efsaneleri buluşturan maçın efsanevi bir mücadeleye sahne olduğunu söylemek güç. İlk dört set vasat sayılabilecek bir mücadeleye sahne oldu. Federer’in aşırı derecede hatalar yaptığı, Nadal’ın ise yarı final maçına nazaran pek etkili olmadığı bir mücadele izledik. Final setinde ilk servis kıran Nadal oldu ama 2-3’te servis kıran Roger Federer oyunun geri kalan dakikalarında kontrolü eline alarak kariyerindeki 18. Grand Slam şampiyonluğunu elde etti.
KADINLAR ve SERENA’nın 23.Grand Slam’i
Kadınlarda final Williams kardeşler arasında oynanmış olsa da, turnuvada daha çok akılda kalıcı performanslar yarı finalistler Coco Vandeweghe ile Mirjana Lucic-Baroni’den geldi. Seribaşı olma şansını kılpayı kaçıran Coco, yarı finale gelene kadar üç seribaşı ismi (Vinci-Kerber-Muguruza) yenmeyi başardı ve bu maçlarda zorlanmadığını da söyleyebiliriz. Coco’nun en çok zorlandığı maç ise üçüncü turdaki Bouchard maçı oldu. Final setinde geriden gelen Coco 6-4’le bitirdi, Muguruza maçının ikinci setinde ise rakibine oyun vermedi.
Diğer tarafta ise tecrübeli tenisçi Mirjana Lucic Baroni sürprizi yaşandı. Turnuvaların başında sürpriz yapmasına alışkın olduğumuz Lucic-Baroni, bu sefer sürprizi birkaç adım ileriye taşıdı. ‘90lı yılların sonlarında çok fazla gelecek vaad eden Lucic, daha sonra babası tarafından istismara uğradığını açıkladı ve uzun süre tenis kortlarından ayrı kaldı. Tenise döndükten sonra, fiziksel olarak sürekli aynı performansı gösterecek seviyede olmasa da, özellikle seribaşlarına turnuva başlarında yaşattığı sıkıntılı anlarla gördük. Bu turnuvanın ikinci turunda Agnieszka Radwanska’yı geçen Lucic, daha sonra kurasının da şansıyla ilerledi. Çeyrek finalde Karolina Pliskova ile eşleşti, final setinde 1-3 geriye düştükten sonra, sağlık molası aldı ve moladan sonra müthiş bir performans göstererek arka arkaya oyunlar kazandı ve turladı.
Tecrübeli tenisçi Venus Williams’ın yoluna bakacak olursak, ilk turdaki Kozlova maçından sonra rahat maçlar kazandığını görüyoruz. Çeyrek finale kadar seribaşı isimlerle karşılaşmadı ve oldukça rahat maçlar oynadı. Çeyrek finalde Pavlyuchenkova’yı iki sette geçtikten sonra, yarı finalde Vandeweghe karşısında ilk seti tiebreak’le kaybetti. İkinci sette Coco yakaladığı servis kırma şanslarını bir türlü değerlendiremeyince, 6-2 bitti. Final seti de aynı skorla bitti ve Venus uzun zaman sonra finale çıktı.
2 nolu seribaşı olan Serena Williams, bu kez zorlu sayılabilecek bir kura çekmesine rağmen müthiş bir başarıya imza attı ve set kaybetmedi, tiebreak dahi oynamadı ve kariyerinin 23. Slam şampiyonluğuna imza attı. Bu yolda Bencic-Safarova-Strycova-Konta-Lucic-Venus’u devirmeyi başardı ki özellikle son üç maçta mükemmel oynadığı söylemek yanlış olmaz.
MARTA KOSTYUK’un ZAFERİ
Bu kadar yoğun bir gündemde fazla dikkat çekmemiş olabilir ama Kostyuk’un zaferini de not edelim. 18 Haziran 2002 doğumlu olan Ukrayna’lı tenisçi, kariyerinin ilk gençler Grand Slam’ine Avustralya’da katıldı. Üçüncü turda 6 nolu seribaşı olan Burrage’i yendi, yarı finalde 6 nolu seribaşı olan Rybakina’yı yendi, finalde dünyanın 1 numarası olan ve kendisinden üç yaş büyük olan Rebeka Masarova’yı final setine kötü başlamasına rağmen yenmeyi başardı, unutulmayacak bir zafer elde etti. Kostyuk’un gelecekteki ilerleyişini de ilgiyle takip edeceğiz.
DİĞER ŞAMPİYONLAR
_ Çift Erkekler’de şampiyonlar Kontinen/Peers ikilisi oldular. Finalde Bryan kardeşleri yenen Kontinen/Peers çiftinin ikisi de çift erkekler kategorisinde ilk Slam şampiyonluklarını elde ettiler. Çift, geçen yıl Paris Masters ve Londra Yıl Sonu Şampiyonaları’nı kazanmışlardı.
_ Çift Kadınlar’da Safarova/MattekSands finalde Hlavackova/Peng’i yenerek şampiyon oldular. Çiftin dördüncü Grand Slam şampiyonlukları oldu.
_ Karışık Çiftler’de Abigail Spears/Juan Cabal çifti set kaybetmeden şampiyon oldular. İkisinin de kariyerlerindeki ilk Slam şampiyonluları oldu.
_ Genç Erkekler’de Zsombor Piros şampiyon oldu.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: arif.sahin@abcspor.com
twitter: @arifsahin1