KULÜBÜN geçmişi sadece 13 sene öncesine ve 2001 yılına dayanıyor ama o senelerde hep alt liglerde mücadele eden, bugünleri RÜYASINDA bile görmeyi hayal edememiş bir spor klübü Ludogorets.
Öncelikle RAZGRAD şehrinden bahsedelim. Tarihseverler bu şehri Avrupa’nın en büyük camilerinden olan İbrahim Paşa camisi ve yoğun Türk nüfusuyla hatırlayacaklardır.
İlk ismi Ludogorie, sonrasında Razgrad 2000 olan ve 2010 yılında da, şehrin en önemli ama 1945’de kurulup 2006’de kepenkleri indiren Ludogorets Razgrad’in ismini alan takım, 2010 sonrasında FİLMLERDE BİLE GÖRSEK ‚bu kadarı da abartı diyeceğimiz‘ bir yükseliş yaşadı.
2010 Eylül ayında kulübü satın alan zengin iş adamı KIRIL DOMUSCHIEV önderliğinde, o sene TARİHİNDE İLK KEZ Bulgaristan 1.Liginde oynamaya hak kazanmıştı.
Bu gazla kesenin de ağzını açan yeni başkan, Bulgar ligine kıyasla azımsanmayacak bir bütçe olan 10 Milyon Euro’nun üstünde kurduğu kadroyla lige başlar ve Ludogorets sezonu SOFYA DEVLERİNİ geçerek şampiyon olarak bitirir. Bununla kalmayıp kupayı da kazanır, hatta Süper Kupa maçında Lokomotif Plovdiv’i de 3-1 yenerek sezonu 3’de 3’le bitirir.
Bu daha lige çıktığı ilk senede 100 yılda bir rastlanacak başarının tesadüf olmadığı ise 2011/12 sezonunu da şampiyon olarak yaparlar ama asıl sükse ve AVRUPA’DA TANINMA , katıldıkları Avrupa Liginde gösterdikleri inanılmaz performansla sağlanır.
Grup maçlarını 5 galibiyet 1 beraberlikte geçen Razgrad şehri takımı, R32’de de kendisinden 11 kat daha bütçeli İtalyan devi Lazio’yu eleyerek tüm futbolseverlere ‘kim bu takım sorusunu’ sordurmayı başarır.
Peri masalı R16’da Valencia’ya elenerek sonra ermişti ama Avrupa’da aynı sezonda 8, deplasmanda da 4 galibiyet alarak, Bulgar tarihinin en başarılı takımı oldular.
GEÇEN SEZON, sadece Avrupa’yı sallamakla kalmayıp, kendi liglerinde de 3’de 3 yaparak destansı bir sezon yaşadılar.
Bu seneye gelirsek, 3 takımla Avrupa Ligi macerasına başlayan Bulgarlar, 3’de 0 çekerek ülkeyi yasa boğmuşlardı ve bütün gözler kalan tek temsilcileri Ludogorets’deydi.
VE bu hafta içi Steau Bükreş’i penaltılarla eleyerek bir tarih daha yazdılar ve ŞAMPİYONLAR LİGİNE kalmayı başardılar.
Hem de kalecilerinin kırmızı kart gördüğü ve oyuncu değişiklik hakları kalmadığı için kaleye stoper COSMIN MOTI’nin geçmesine rağmen!
2 penaltı kurtarmayı başaran Romen kaleci, ülkesini üzüntüye boğdu ama takımını ve Bulgaristanı Şampiyonlar LİGİNE taşıyarak da sevince..
İşte sizlere 21.yüzyılda kurulmuş, peri masalını andıracak şekilde filmlere konu olacak güzellikte, 35.000 NÜFUSLU küçücük bir şehrin başarı hikayesi..
