F Grubundaki rakiplere göre tartışmasız şekilde çok daha kolay gözüken E Grubunda, temsilcilerimiz açısından ” bence ” en tehlikeli rakip olan Lokomotiv Kuban maçı, Fenerbahçe özelinde belki de olası bir grup liderliği maçının ilk ayağı anlamını taşıyordu.
Malcolm Delaney gibi Avrupa’nın bu sezonun en flaş 2-3 isminden biri olan delici, skorer, asist gücü yüksek Amerikalı guard çevresinde konuşlanmış çok tehlikeli bir takım olan Rus ekibi, ilk grup maçlarını Barcelona ve Panathinaikos’un 2 galibiyet önünde lider bitirmiş, TOP 16’ya da 2/2 ile sert bir giriş yapmıştı.
Ama Euroleague serüveninde 13 maçtır bu salondan boynu büyük ayrılmayan sarı lacivertlilerden servis kırmak gerçekten çok zor ve bunu bizlere bu akşam tribünleri dolduran 11.000 seyircileriyle bir kez daha kanıtladılar.
Fenerbahçe kötü başladığı karşılaşmada, dış alan savunması ile nam salmış Bartzokas kapanına karşı içerden sadece, “Ekpe Udoh ağırlıklı” alçak post zaaflarını kullanarak sayı bulabilirken, ilk kez 13-12 ile çeyreğin bitimine 2.44 kala öne geçebildi. Çeyreği de bir türlü ritim bulmayan kopuk oyununa rağmen 20-18 önde kapadı.
2.periyoda da sert bir giriş yapamayan sarı lacivertliler yine de 4 dakika kala Kalinic’in basket faulüyle 4 sayı öne geçtiler ama sonrasında art arda yedikleri üçlüklerle, ne olduğunu bile anlayamadan bitime 1 dakika kala 10 sayı geriye düştüler! Toplamda yenen 8 üçlükle de devreyi 45-37 geride kapattılar.
En acısı da, rakibin en önemli hücum gücü olan ve son 2 karşılaşmada 56 sayı atıp, 13 asist yapan Delaney’in sadece 4 sayıda kaldığı bir devrede bu skorun oluşmasıydı !!
Yunan Koç’un Olympiakos zamanlarından beri uyguladığı, ikili oyunlardan sonra topu ters tarafa geçirerek, ceza atışları ile rakibi avlama taktiği, ilk devre fazlasıyla başarılı oldu diyebiliriz. Obradovic ve talebeleri o kadar Amerikalı guard’a konsantre olmuşlardı ki, başta 15 sayı çıkartan İspanyol Victor Claver olmak üzere 8 ayrı oyuncudan skor bulup, potamızı nakış gibi işlediler.
2.devre ise soyunma odasında tahmin edilmesi güç olmayan ZOC fırçası ile Fenerbahçe savunmasını biraz olsun oturttu ama hücumda tıkanınca bir türlü rakibini yakalayamadı. Ara sıra rakibe yaklaşsak ta, periyod boyunca farkı bir türlü 5 sayının altına çekemedik.
Sonuç olarak final periyoduna 60-51 geride girdik ve maç sarı lacivertliler için gerçek anlamda bu dakikadan sonra başladı.
Seyircinin oyuna girmesi ve Kalinic’i 4 numaraya çeken usta koçun 4 kısalı hamlesi, bir anlamda maçın kilidini de açmış oldu. Hem hücumda her topu dolaştırarak akıcılık kazandık, hem de savunmada kısalsak da, artan sertlik ve sürat ile rakibin pas trafiğini tıkadık.
Momentumu eline geçiren Fenerbahçe, tribünlerin de itmesiyle son 3 dakikada skor avantajını eline aldı ve bir daha geriye düşmeden maçın sonunu getirdi. Karşılaşma da 85-79 sona erdi.
Maçın bitimine 9 dakika kala 9 sayı geride olan sarı lacivertlilerin, rakiplerini 62 sayıda 4 dakika boyunca dondurup önce yakalamaları ve sonrasında da öne geçip 6 sayı farkla kazanılan maç tek kelimeyle takdire şayan..
Hele de, Lokomotiv Kuban gibi savunulması çok zor, klasik bir center’ı olmayan, 1’den 5’e her oyuncudan dış şut katkısı alabilen, atletik oyunculara sahip bir takımı !
Bogdan Bogdanovic hemen hepsi kırılma anları ve el yakan dakikalarda attığı 18 sayının yanı sıra, yaptığı 5 asist, 3 ribaund ve 2 top çalmayla maçın oyuncusu olurken,
Jan Vesely 17 sayı, 7 ribaund, 3 asist
Boby Dixon 13 sayı, 6 ribaund, 4 asist
Luigi Datome de 12’si son çeyrekte olmak üzere toplamda 16 sayıyla galibiyeti getiren isimler oldular.
Ekpe Udoh ve Pero Antic de geceden 8’er sayı çıkarttı.
Şimdi 3/3 oldu ve ilk 2 yani F8’deki home court avantajı için kalan 11 maçta 6-7 galibiyete daha ihtiyacı var sarı lacivertlilerin. Özellikle ilk devre kayıp yaşamamak çok önemli çünkü kaybedilme riski yüksek Atina, Krasnodar ve Malaga deplasmanları 2.yarı maçlarında sahne alacak.
Böyle muhteşem bir dönüşle kazanılan maç sonrası eleştiri getirmek ne derece doğru ama uzun soluklu Euroleague maratonunda, efektif anlamda sadece 6 kişiden skor katkısı alabilen sarı lacivertlilerin, yörüngeye 1-2 isim daha sokması şart!
Bugün de atılan 85 sayının 80’i 6 oyuncudan gelirken, gözler Sloukas-Kalinic ikilisinden, hatta yavaş yavaş maç temposunu kazanıp, ürkekliğini üzerinden atacak Hickman’dan da birşeyler bekliyor.
Bu arada bu salonda en son neredeyse 1 sene önce, 16 Ocak 2015’de Olympiakos’a kaybeden sarı lacivertliler adına Ülker Arena’da bu gece üst üste 14.galibiyet oldu.. Tarih bize 15-16-17…. 20-30-40’ları da yazmayı nasip etsin..
Tebrikler Fenerbahçe !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : burak.belgen@abcspor.com
twitter : @BurakBelgen
