1968 Mexico City Olimpiyatları’ndayız.
Bugünkü konumuz yüksek atlama.
Olimpiyat şampiyonu bir mucitten bahsedeceğiz sizlere; Dick Fosbury.
O zamana dek, herkesin sadece çıtaya (bara) yüzü dönük 2 çeşit atlama stili var; ilki scissors denilen makas hareketi, diğeri de straddle denilen yüzüstü atlama.
Bir mühendis olan 1.93 boyundaki genç Amerikalı Fosbury ise tek ayak sıçrayıp, ağırlık merkezini ayarlayarak sırtı çıtaya verip, o güne kadar yüzü bara dönük atlayan yüksek atlamacıların akıl edemediği, modern yüksek atlama tekniğini bulup ilk uygulayan atlet.
Yüksek atlama tarihine geçen ve yüksek atlama tarihini değiştiren bu 2.24’lük atlayış, adını da bu atlayışı ilk defa sergileyen Dick Fosbury’den alıyor..
Bu teknikle 1968 Olimpiyatları’nda altın madalya sahibi olurken, aynı zamanda da Olimpiyat rekoru kırıyor!..
Bir sonraki 1972 ve 1976’de, artık 2 değil 3 teknikte yarışan atletler, 1980’den itibaren, kendi icadı olan “fosbury flop” tekniği, 16 Olimpiyat finalistinden 13’ünce kullanılır. 1984’den bugüne kadar ise artık istisnasız herkes kullanır bu tekniği.
Başta Kübalı Javier Sotomayor olmak üzere (1993’deki 2.45’lik derecesi hala rekor), birçok efsane sayarız. Fosbury ise yüksek atlama tarihinin en büyük sporcusu değildir, hatta ilk 3’e bile giremez ama bu spora çağ atlatıp, çığır açan devrimci bir mucittir.
Bugün bu yazıyı yazma nedenimiz de efsane sporcunun dün vefat etmesi. 76 yaşında hayata veda eden Amerikalı atlet, belki spor tarihi istatisiklerinde kendi adına çok madalya bırakmadı ama bir devrim gerçekleştirerek, bundan çok daha fazlasını nakletti yeni nesillere…
Huzur içinde yatsın büyük mucit. Spordan saman alevi gibi geçse de, yarattığı devrimin ateşi hiç sönmeyecek.
ABC SPOR
@ABC_Spor