Anlaşılan o ki; bu sene yol engeller ve engebeler içerirken, bir yandan da takım içi organizasyona ayak uydurabilmek zaman alacak.
Kaliniç’in yokluğunda, Laugverne’nin dönüşüne sevinirken, geçtiğimiz hafta resital veren Nando De Colo’nun 1/6 saha içi isabeti ile oyuna başlaması, hatta boş çember altı bile kaçırması ardından Kostas Sloukas’ın da O’na ayak uydurmasıyla, maça ürkek giren Milano, Rodriguez ve Della Valle ile ayağa kalktı. Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe Beko sahada ne yaptığını bilmez halde sanki lise takımı gibi dururken, Messina’nın Micov-Roll ikilisine ihtiyaç duymadan yakaladığı çift haneli üstünlük oyunun da sonucu oldu.
İki takımın oyun kurucu pozisyonundan aldığı verim rakamlara yansıtıldığında Rodriguez-Della Valle ikilisi sadece 37 sayı üretirlerken, De Colo, Sloukas, Ali ve Westerman kare asından 21 sayı gelmesi Milano’nun üstünlüğünün en önemli etkenleriydi.
Daha önce Madrid ve Belgrad deplasmanlarında da ciddi kırılmalar yaşarken aynı tip sorunların burada da devam etmesinin en önemli sebebi son bir ay da toplam beş antrenmanda bir araya gelebilen takımın çözmesi beklenilemez. Günlük oyuncu performansları ile de yürünemeyeceğine göre kaybedilen maçta olsa birkaç detayda kazanım çıkarmak gerekiyor.
Yol uzun, oyuncu gurubu adaptasyonu sıkıntılı, coach’un oyun düzeni içindeki rollerin özümsenmesi, setlerin kavranma ve anlaşıldıktan sonra uygulanması için bu takımın birlikte çok çalışması gerekiyor.
Bu sezon daha fazla yorucu olacak. Bugünlerin ileride gülümseyerek hatırlanması ve alıştığımız Obradoviç düzenine geçildikten sonra alınacak verim için gerek ve yeter şart çalışmak.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com