İlk 25 dakikası son derece zevksiz, verimsiz bir maçtı. Ama 25. dakikadan sonra itibaren oyun değişti ve oyundan çıkıncaya kadar sahanın tartışmasız en iyisi Ljajiç oyuna ağırlığını koydu, ardı ardına da goller geldi. İlk golde Buffon topa çıkarken sanırım futboldan anlayan herkes, penaltının geleceğini anlamıştır. İşin komik tarafı, hakemin tereddütsüz beyaz noktayı göstermemesiydi. Zaten hakemi hiç beğenmedim, hiç sevmedim. Verdiği vermediği sarı kartlar, beden dili, herşeyi ile kötüydü.
İlk yarı 3-0’a rağmen, Beşiktaş kusursuzdu dememiz mümkün değildi. Nitekim ikinci yarı başlar başlamaz gelen gol, dengeleri bozar gibi de oldu. Antalya’nın üst üste atakları Beşiktaş’ın geriye yaslanmasına sebep oldu. Ancak günün iyilerinden Lens’in başlattığı kontra atakla gelen 4. Gol fişi çekiyordu. Ardından oyuna giren Kagawa ve ilk 2 topla buluşma, 2 gol atarak, Türkiye liglerinde görünmeyen bir başlangıç yaptı. Yerine geldiği kişi 4 yılda ligde 2 gol atarken, Kagawa bu rakama sadece 95 saniyede ulaşması, arma öpme zevzekliklerinin üzerine cuk oturdu.
Günün en sevindirici kısmı ise, Beşiktaş’ın Vodafone’daki ilk şampiyonluk senesindeki seviyesinde bir orta sahaya kavuşmuş olmasıdır. Ligin yaz aylarında, hep orta sahaya dikkat çektik. Ne kadar zayıf ve kırılgan olduğundan bahsettik. O günden bugüne 3 büyük kazanç var. Ljajiç ve Dorukhan’dan sonra, şimdi de bunlara Kagawa eklendi. 6 numara pozisyonu için Atiba, Medel ve hatta Oğuzhan ile orta saha tamamdır. Burak da form tutarsa pek sorun yaşamaz Beşiktaş ikinci ve üçüncü bölgelerde. Zaten gelen altı gol de, bunu doğrular nitelikte.
Ama en büyük sorun birinci bölgede. Vida ve Mirin oldukça iyi tanem oluştursalar da, beklerde ciddi problem var. Karius da gittikçe iyiye gideceğine, kötüye gidiyor. Yediği ilk goldeki pozisyon hatası son derece amatörceydi. Defansı oturtamayan bir takımın iddiasından fazla söz edemeyiz. Lig zaten kim ikinci olacak yarışına döndü neredeyse. Şampiyon artık neredeyse belli. Şubat ayından bunu söyleyebilmek çok acı malesef. Beşiktaş olur da mucizevi bir ikincilik kaparsa, bunun anlamı bambaşka olur. Zira ön elemelerde hep seri başı olacak Beşiktaş. Zaten ikincilik pozisyonu ile aradaki fark sadece üç puan.
6-2’lik skora rağmen, sorunları büyük Beşiktaş’ın. Defans sorunları çözülmezse, sıkıntılı birçok maç izleriz. Verimsiz Oğuzhan-Tolgaylardan, kafası başka yerde olan Babel, ne diye alındığı belli olmayan Love’dan sonra, kaliteli ayakların devreye girmesi, lezzetli bir maç izleyebilmemiz, ileriye yönelik umutları da yeşertiyor. Oyunu Quaresma’nın üzerine kurmayıp bir alternatif olarak kurgularsanız ondan daha çok verim alırsınız. Elbette kafaca ve bedenen kalırsa.
Yok artık Kagawa dedirtecek bir performans sergiledi Kagawa. Larin bir kereste değil, golcü olsa, 9 dakikada iki gol bir asist üretecekti Kagawa. Benzer sözleri Ljajiç için de söyleyebiliriz. Bir çok golün yaratıcısıydı. Larin onun da al da atını çöpe attı. Şüphesiz, Ljajiç Kagawa ve Dorukhan çok can yakarlar.
Lig bu sene gerçekten çok sıkıcı ve renksiz. Bugün futbol kalitesi olarak olmasa da, güzel gol seyretmek adına fantastik bir gece oldu. Futbolsever olarak doymuş kalktık sofradan.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com
twitter: @cyuzak